Başkan Erdoğan: Afganistan ile her türlü iş birliğine hazırız

Başkan Recep Tayyip Erdoğan: "Yönetimde kim olursa olsun iyi ve kötü gününde Afganistan'ın yanında yer almak hem ahde vefanın hem de kardeşliğimizin gereğidir." açıklamasında bulundu.

Muharrem ayının 10. gününde olduğumuzu hatırlatan Başkan Erdoğan, "Muharrem ayı ve Aşure gününün milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Şehitlerin efendisi Peygamber Efendimizin torunu Hazreti Hüseyin Efendimiz ve tüm Kerbela şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Kardeşliğmizi pekiştirmesini fitne ve şer odaklarına fırsat vermemesini Allah'tan niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

Yönetimde kim olursa olsun iyi ve kötü gününde Afganistan'ın yanında yer almak hem ahde vefanın hem de kardeşliğimizin gereğidir. Taliban yöneticilerini kabul edebileceğimizi daha önce de ifade etmiştik. Bu tavrımızı bugün de muhafaza ediyoruz. Taliban yöneticilerinin yaptığı itidalli ve ılımlı açıklamaları bizler de memnuniyetle karşılıyoruz.

"AFGANİSTAN'DAKİ ASKERLERİMİZ HİÇBİR ZAMAN MUHARİP BİR GÜÇ OLARAK GÖREV YAPMADI"

Afgan halkının huzuru, bu ülkede yaşayan Türk soydaşlarımızın selameti ve ülkemizin çıkarlarının korunması noktasında her türlü iş birliğine hazırız. Afganistan'daki askerlerimiz hiçbir zaman muharip bir güç olarak görev yapmadı. Askerlerimizi orada asla yabancı bir güç olarak görmedik, kullanmadık. Türkiye'nin Afganistan'daki askeri varlığı, yeni yönetimin de uluslararası alanda elini güçlendirecek ve işini kolaylaştıracaktır.

"MERKEL VE PUTİN İLE GÖRÜŞMELERİMİZ OLACAK"

(Hamid Karzai Havalimanının güvenliği) Şimdi sahada oluşan yeni gerçeklere göre planlarımızı yapıyor, görüşmelerimizi de ona göre sürdürüyoruz. Bu hafta sonuna kadar Merkel'le, hafta sonu Putin'le görüşmemiz söz konusu.

"ŞİMDİYE KADAR TOPLAM 552 KİŞİYİ TAHLİYE ETTİK"

Afganistan'daki vatandaşlarımızın güvenliği ve huzurunu temin etmek bizim bir numaralı önceliğimiz. Afganistan'dan şimdiye kadar toplam 552 kişiyi tahliye ettik.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

AFGANİSTAN'DA TALİBAN DÖNEMİ

Bugünkü Afganistan tablosu sürpriz mi?

Bazı ülkeler sadace terör ve göç zaviyesinden bakıyor. Terör ve göç bize gelmezse sorun yok diyorlar. Oysa terörü de göçü de var eden on yıllardır izlenen yanlış politikalardır. Bunlarla yüzleşmeden barış ve istikrara kavuşmak mümkün değildir.

Ülkenin geleceğini konuşmak için Taliban'ı dinleyebiliriz. İlgili kurumlarımız bir süredir Taliban ile irtibat halinde.

Afgan halkının İstiklal savaşımıza verdiği desteği unutmamız mümkün değildir. Ülkelerimiz arasında 1 Mart 1921'de imzalanan ittifak anlaşmasında iki ülkenin kaderi ve saadeti birbirinindir diye bir ifade var. aramızda böyle bir yakınlaşma böyle bir bağ var. Yönetimde kim olursa olsun iyi gününde ve kötü gününde Afganistan'ın yanında yer almak kardeşliğimizin gereğidir. İlgili kurumlarımız bir süredir Taliban ile irtibat halindeydiler. Biz de ülkemiz geleceğini konuşmak üzere Taliban yöneticilerini kabul edebileceğimizi ifade etmiştik bu tavrımızı bugün de muhafaza ediyoruz.

Ülkemizin çıkarlarının korunması noktasında her türlü işbirliğine hazırız. Taliban'ın yaptığı ılımlı açıklamalarını bizler de memnuniyetle karşılıyoruz. Özellikle Taliban'ın Türkiye'ye yaklaşımı köşeli değildir daha dikkatlidir ve bizimle olan ilişkilere olan yaklaşımı çok daha hassastır. Temennimiz odur ki yine aynı hassasiyet devam edecektir. Bir çok yapılan toplantılarda bu hassasiyeti görüyoruz.

Türkiye'nin Afganistan'daki askeri varlığı, yeni yönetimin de uluslararası alanda elini güçlendirecek ve işini kolaylaştıracaktır.

"TÜRKİYE'NİN AFGANİSTAN'DAKİ ASKERİ VARLIĞI YENİ YÖNETİMİN İŞİNİ DE KOLAYLAŞTIRACAKTIR"

Afganistan'daki askerlerimiz hiçbir zaman muharip bir güç olarak görev yapmadı. Dolayısıyla biz askerlerimizi orada asla yabancı bir güç gibi görmedik kullanmadık. ABD'nin çekilmesi sonrası güvenliğe katkı sağlamaktı bu niyetimiz hala bakidir. Türkiye'nin Afganistan'daki askeri varlığı yeni yönetimin işini de kolaylaştıracaktır. Özellikle Afgan makamlarıyla bir işbirliğine varmaktır. Libya'daki gibi ikili bir anlaşmayla da bunu çözebiliriz. Bu Taliban olabilir önceki gibi mevcut yönetim olabilir. Bunların hepsiyle bizim dostluğumuz.

AFGANİSTAN'DAKİ TÜRKLERİN TAHLİYESİ

Vatandaşlarımızın güvenliği ve huzurunu temin etmek bizim 1 numaralı önceliğimiz. Vatandaşlarımız özel uçak seferleriyle tahliye işlemlerimizi sürdürüyoruz. Havalimanının iki boyutu var sivil ve askeri olmak üzere. Biz bu çalışmayı askeri havalimanı üzerinden yapıyoruz.

Vatandaşlarımıza yönelik çalışmaları koordine etmek üzere Dışişleri'nde 7/24 koordine merkezi kurduk. Vatandaşlarımıza seri bir şekilde ulaştık. Devletimizin tüm imkanlarıyla yanlarında olduğunu vurguladık. Ülkemize dönmek isteyenlerin tamamıyla devletimizin tüm imkanlarıyla bilgileri toparladık bildirdik. Bugün yine askeri uçağımızla 201 vatandaşımızı İslamabad'a götürdük oradan da ülkemize THY ile gelmesini sağladık. Şu an itibari ile 552 kişiyi tahliye etmiş durumdayız.

PUTİN VE MERKEL İLE GÖRÜŞME

Bu ara trafik gerçekten yoğun. Örneğin bu hafta sonuna kadar Merkel ile bir görüşmemiz söz konusu Sayın Putin ile haftasonu görüşmemiz söz konusu. Aynı şekilde Avrupa'da bir çok ülkenin lideri ile görüşmemiz söz konusu. Bugün Etiyopya Başbakanını kabulümüz yeni değil. Randevu eski idi ama ülkemizi ziyareti ilişkilerimizin 125. yıl dönümünde gerçekleşmesi hasebiyle ayrı bir önem taşıyor. Etiyopya ile tarihi kültürel ve siyasi bir geçmişe sahibiz. İlişkilerimizi bütün alanlarda geliştirmek üzere ele aldık. Adeta Afrika'nın en önemli ülkelerinden bir tanesi bölgesel ve uluslararası konuları konuştuk.

Bizim istihbarat örgütümüz başta olmak üzere Abu Dabi ile görüşmeler yaparak belli bir yere gelmiş bulunuyoruz. Bundan sonraki süreçte de bazı görüşmeleri yapma durumlarımız inşallah olacaktır diye bugünkü görüşmeden sonra düşünüyorum. Bu görüşmelerle bölgedeki bazı sıkıntıları temenni ediyorum ki aynı kültürün inancın mensupları olarak inşallah gidermiş oluruz. Biz bölgenin esas aktörlerinin birbirleriyle doğrudan müzakere etmesini kendi sorunlarını birlikte çözmelerini önemsiyoruz. Ben de bu konuda hassasım.

Murat Çiçek: Taliban'ın ilerleyişi bir anda oldu bu kadar hızlı ilerleme süreci değiştirdi mi?

Görüşmelerde bizler aslında belli bir gelişme kaydetmiştik. Ülkemizin sunduğu şartların önemli bir bölümü kabullenmeye de başlanmıştı. Ancak Taliban'ın ülkede kontrolü sağlamasıyla önümüze yeni bir tablo çıktı. Şimdi sahadaki gerçeklere göre görüşmelerimizi yapıyoruz. Şu anda örneğin Doha'da bir süreç var bunu da yakından takip ediyoruz ve sürecin içerisinde olanlarla da irtibatlarımızı devam ettiriyoruz.

"ÇOK CİDDİ BİR YATIRIM HEDEFLERİ, YATIRIM PLANLARI VAR"

Çok ciddi bir yatırım hedefleri, yatırım planları var. İnanıyorum ki çok kısa zamanda Birleşik Arap Emirlikleri ülkemizde ciddi yatırımlara girecek.

SINIRDA GÖÇMEN KONUSU

Düzensiz göçle mücadele noktasında etkinliğin artırılması noktasında yoğun bir çaba harcıyoruz. Önlemlerimizi tahkim etmek için farklı önlemleri devreye aldık. İran sınırında 4 ilimiz var. Bu illerin sınırlarının tamamı duvarla örülecek. Ağrı ve Iğdır'daki duvar çalışmalarını tamamladık, Hakkari'de yarısına geldik Van'da da çalışmalar sürüyor. Şu an itibari ile 157 km'si tamamlandı. Kalan sınır boyunca güvenlik duvarı inşa çalışması devam edecek. Bu tür girişler olmasın kaçkınlar olmasın. Bu sadece göç değil teröre karşı da bir bariyer. Bu betonların üzerinde ayrıca 1 metre de dikenli tel bulunuyor. Tamamlanan duvar uzunluğu bundan sonra da çok hızlı bir şekilde artacak. Ayrıca bunları termal kameralarla da takip ediyoruz. Sınırın 109 km'si aydınlatma sistemiyle de donatılmış durumda. 79 km boyunca yerleştirdiğimiz kameralarla göç hareketlerini izleyip anında müdahale ediyoruz. Doğu sınırımızda kuleler yapıyoruz bunların da 90'ı tamamlanmış vaziyette. 740 km'lik bir alanda kilit rol oynayacak bunlar sıradan gözetleme kuleleri değil son derece ileri teknolojiye sahip kulelerdir.

KILIÇDAROĞLU'NUN "ABD İLE GÖÇMEN ANLAŞMASI" İDDİASI

(Kılıçdaroğlu'nun ABD'yle göçmen kabulü anlaşması iddiası) Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Bu adam yalancı, bugüne kadar doğru bir sözü var mı, yok.

Yatıyorlar kalkıyorlar, "Orada sadece tercüman var" diyorlar. Dürüst konuşun

"BAŞINIZA TERCÜMANIM KADAR TAŞ DÜŞSÜN"

Önce bir şeyi çok açık samimi konuşmam lazım. Bakın hukukta bir kaide vardır. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Bu adam nereden bunu gördü, kim kendisine bunu sufle etti. Kendi büyükelçisi bile böyle bir şeyin olmadığını söylüyor. Bu adam yalancı ya. Bu adamın bugüne kadar doğru bir sözü var mı, yok. Orada Dışişleri yetkisi yoktu diyor orada kim vardı ben vardım. Dışişleri kime bağlı, bana bağlı. Ben kiminle konuşuyorum ABD Başkanı ile konuşuyorum. Yatıyorlar kalkıyorlar orada sadece tercüman vardı diyor. Başınıza Tercümanım kadar taş düşsün. Madem böyle bir iddian var bunu ispatla, ispatlayamıyorsan özür dile. Ama bunlarda o karakter yok. Kalkıp işleri güçleri Türkiye'nin uluslararası yaptığı görüşmelerde ülkeyi nasıl küçük düşüreceğiz. İşte bu tür yalanlar üzerinden ülkemizi bu ülkenin cumhurbaşkanını itham etmek ahlaksızlığın daniskasıdır bunlar da ahlaksızdır

ORMAN YANGINI VE SEL FELAKETLERİ

Sel afeti önce Artvin Rize'den başladı. Ben de hemen ertesi gün bölgeye gittim. Zaten bunlardan bir tanesi de benim ana baba ocağım Güneysu ilçesiydi. Oradaki durumları yerinde tespit ettik. Oradan Artvin Arhavi'ye geçtik. Orada da durumları yerinde inceledik.

Vatandaşlarımızın güvenliği ve huzurunu temin etmek bizim 1 numaralı önceliğimiz. Vatandaşlarımız özel uçak seferleriyle tahliye işlemlerimizi sürdürüyoruz. Havalimanının iki boyutu var sivil ve askeri olmak üzere. Biz bu çalışmayı askeri havalimanı üzerinden yapıyoruz.

SEL FELAKETLERİ

Giden canlarımızı geri getiremesek de maddi kayıpları en kısa zamanda telafi etme güç imkan ve kabiliyetine sahip bir devletimiz var. Bununla ilgili olarak ilk andan itibaren bakanlarımızla milletvekillerimizle tüm kurumlarımızla bölgedeydik. Tahliye işlemlerini başarılı bir şekilde yönettik. Yarın kabine toplantısı için Ankara'ya gelecekler ve sonra tekrar bölgeye gidecekler. Biz de yürütülen çalışmaları takip ettik. Sel bölgesinde şu anda 10 binden fazla personel 22 helikopter binin üzerinde araç binin üzerinde iş makinası 42 bot 1 İHA, 1 Jandarma İnsanlı Keşif Aracı 4 sahil güvenlik botu 83 ambulansla bu çalışmalar yürütüldü.

Su tahliyesinde enerjiye yiyecek içecek desteğinden her konuda ihtiyaç duyulan araç gereç bölgeye gönderildi. Helikopter ve Sahil Güvenlik botlarının yoğun olarak kullandığı yerlerde 2 bin 400'den fazla vatandaşımız tahliye edildi. Kara ulaşımının kesik olduğu yerlerde helikopterle gerçekleştirilen tahliye operasyonlarının başarısı sahip olduğumuz imkanların büyüklüğünü göstermesi bakımından anlamlıdır.

DAYANIŞMA KAMPANYALARI

Milli Savunma Bakanlığımız TSK kaydırma köprü sistemini buraya getirerek buralardaki ırmaklar üzerinde de bunlar kuruldu karşıdan karşıya geçişleri rahatlatmak için. Bunlar savaş zamanlarında görülür. İlk defa bu tür bir afette bu uygulamayı yaptık ve bununla da orada ciddi sıkıntıları aşmış olduk. Ben en çok tabi gerek kara kuvvetleri gerek jandarma gerekse şu anda helikopterle bütün o çatılarda kalan vatandaşlarımı ki yüzlerce vatandaşımızı kurtaran o kahramanlara şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu tür örnekleri dünyada görmek çok da mümkün değildir. O çatıların üzerine helikopterle indiler kadın erkek çocuk hepsini kurtarıp helikoptere alıp güvenli bölgeye naklettiler. Daha önce olduğu gibi sellerde de birliğin dayanışmanın en güzel örneğini sergileyen vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

Gönlüm bunu istemiyor ama söylemek zorundayım. Biz ne zaman bir ve beraber olacağız hangi şartlarda bir ve beraber olacağız? Her zaman karalamak için bir şeyler mi bulmak bir şeyler mi söylemek lazım? Yapılması gereken ama yapılmayan bir şey mi vardı da bu karalama kampanyasını yapıyorlar? Antalya'da bunu gördüm, Rize'de bunu gördüm burada da bunu gördüm. Muhalefetin bu karalama dili ne zaman yok olacak gerçekten bunlar çok üzücü. Onlar bunu yapsa da yapmasa da biz görevimizi yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Şimdi yanan konutların inşaatı başladı. Bartın Sinop Kastamonu buralarda da yıkılan inşaatların inşaatına başlayacağız. Eleştiri başladı AFAD'a para mı vereceğiz diyorlar, devlet versin diyorlar. Senden kimse gırtlağını sıkarak para istemiyor. Burada hayırda bulunmak isteyen olursa verir bulunmak istemeyen de vermez. Sen de hayırda bulunmak istemiyorsan verme.

MUHARREM AYI MESAJI

Muharrem ayının 10. gününde olduğumuzu hatırlatan Başkan Erdoğan, "Muharrem ayı ve Aşure gününün milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Şehitlerin efendisi Peygamber Efendimizin torunu Hazreti Hüseyin Efendimiz ve tüm Kerbela şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Kardeşliğimizi pekiştirmesini fitne ve şer odaklarına fırsat vermemesini Allah'tan niyaz ediyorum." ifadeleriyle konuşmasına başladı.

"SİZ YATAĞI DEĞİŞTİRİRSENİZ O YATAK SİZDEN İNTİKAMINI ENİNDE SONUNDA ALIR"

İlla her şey bakanlık olursa çözülecek diye bir durum yok. Tarımla ilgili bakanlığımız gerek içişleri bakanlığımız orada bizim idari yapılanmalar var. AFAD bunlardan bir tanesi bunu gideriyor. Böyle birşey olunca AFAD devreye giriyor. Biz kainatta tabiatta ilahi bir denge olduğuna inanırız. Bu denge ne kadar tahrip edilirse doğal dengenin yıkıcılığı da o derece artacaktır. Tabiat kendine isyanı kabul etmez. Bizde bir söz vardır, dere yatağında akar. Siz bu yatağı ne kadar değiştirmeye kalkarsanız o yatak sizden intikamını eninde sonunda alır. Kastamonu'da bunu gördük, dere yatağıyla oynamışlar. Tabiat için bir rahmet olan yağmur bozulan denge ile bir felaket haline dönüşebiliyor. Bir bölgede kuraklık başka bölgede aşırı yağışın görülmesi sebebi elbette iklim değişikliğidir. Mesela Almanya'nın batısında yaşanan sel felaketind 186 kişi hayatını kaybetti on milyarlarca avroluk zarar ortaya çıktı. Kimse bunu konuşuyor mu yok. Aynı şekilde Belçika'daki sel baskınlarında 40'a yakın kişi yaşamını yitirdi.

Doğal afetlere karşı tedbir almak mümkün ama bunu yüzde yüz başarır mısınız kimse kendisiyle ve insanlarla alay etmesin. Bu işin çıkış noktası tabiatla kurulan ilişkide bakış açısını değiştirmektir. Aslında afet bölgelerinde ecdadın yaptığı yapıların hala dimdik ayakta olması bize gitmemiz gereken istikameti de gösteriyor. Demek ki geçmişteki iyi örneklerden faydalanarak yeni bir yapılaşma modeli geliştirmemiz gerekiyor. Bu konuda TOKİ'nin çalışmaları mevcut. Bunu da tüm sahada gerçekleştireceğiz.

Ayrıntılar geliyor...