0530 708 54 54
0530 708 54 54
06 Ağustos 2021 Cuma 07:09:00 - Güncelleme:06 Ağustos 2021 Cuma 07:09:00

Ağustosla giden ağabey…

Kültür dünyamızın yılmaz neferlerinden Mustafa Miyasoğlu aramızdan ayrılalı sekiz yıl oldu.

Yıllar su gibi akıp gidiyor.

Pek çok biyografi kitabının yazarı olan Miyasoğlu, aynı zamanda edebiyat ve sanat meseleleri üzerine düşünen, yazan üretken bir kültür insanıydı.

Miyasoğlu ile yollarımız 1990'lı yıllarda Milli Gazete'de kesiştiğinde, onun ünlü 'Kaybolmuş Günler' romanını okumuştum.

Bir dönem Türkiye'sinde üniversite gençliğinin hesaplaşma sancılarını anlatan, adeta alternatif bir 68 kuşağı romanı olarak önemli bir eserdir Kaybolmuş Günler.

O yıllarda, roman hakkında Milli Gazete'de küçük bir değerlendirme kaleme aldığımda, bu sefer Ahmet Kekeç devreye girmiş, 'Bu tür değerlendirmeleri daha sık yapmalısın, basında ihtiyaç var' deyivermişti.

Mustafa Miyasoğlu, mesele milli kültür olunca coşkuyla yazar, coşkuyla konuşurdu.

Gazeteye gelmediği günlerde uzun telefon sohbetlerimin başkahramanıydı.

Sekiz yıl önce, 1 Ağustos günü, gök kubbede bıraktığı hoş sadalar üzere Eyüpsultan'da ebediyete uğurlamıştık Miyasoğlu'nu.

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul şubesince düzenlenen anma programı vesilesiyle sevenleri Miyasoğlu'nun kabri başındaydı ağustosun ilk günü.

TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın orada sarf ettiği 'TYB'nin bütün çalışmalarına destek verdi bize ağabeylik yaptı' cümlesi, her halde onu tanıyan hemen herkes için geçerlidir, zira o (bizim yaşlarımızdaki) herkesin 'Mustafa Ağabey'i olmasını bildi.

Kim bilir, farkında olmadan iyiliğinin dokunduğu kimseler de olmuştur.

Bir tanıdık anlattı: Ben küçük bir çocukken (sonradan Mustafa Miyasoğlu olduğunu anladığım) bir adam bir sürü gazete ve dergiyle babamın dükkanına gelir, onu abone yapmaya çalışırdı. Babam da hepsini alırdı. Benim çocukluğumda gazete ve dergilerle tanışmam bu vesileyle olmuştu.

İşte iyiliğin 'kelebek etkisi' böyle bir şey olsa gerek...

Miyasoğlu'nun eşi Nilüfer Miyasoğlu'nun şu sözleri de günümüzün mütedeyyin beylerine önemli bir hatırlatma olmalı: "Pek çok yazar ve bilim adamının aksine beni de evlatlarını da gittiği toplantılara, programlara götürür, bizim de nasiplenmemizi isterdi.''

Nilüfer Hanım, eşinin "Kadını Müslüman olmayan bir toplum dindar olamaz. Çünkü çocuğu yetiştiren annedir" düşüncesiyle bir hayat sürdüğüne işaret ederek, hepimizin kulağına küpe olması gereken bir gerçeğe daha işaret ediyordu.

İşte, hayatlarımızı böylesine güzelleştirip, önden giden atlıların amel defterlerinin sevap hanesi hep açık olsa gerek.

BEDİR ACAR

Etiketler : türk yazarlar birliği mustafa miyasoğlu kaybolmuş günler roman bedir acar
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX