0530 708 54 54
0530 708 54 54
08 Temmuz 2022 Cuma 10:30:00 - Güncelleme:08 Temmuz 2022 Cuma 10:56:00

MEME KANSERİ ERGENLİKTEN İTİBAREN BİR RİSK

Meme kanseri ileri yaş hastalığı olarak düşünülse de ergenlik çağına gelmiş herkeste görülebilir. Pandemi döneminde vaka sayısında artış yaşandığını dile getiren Doç. Dr. Özlem Türkoğlu, 'Meme ve çevresinde nohut şeklinde kitle olup olmadığını düzenli kontrol edin, rutin kontroller için de 40 yaşını beklemeyin' dedi.

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer alıyor. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Girişimsel Radyoloji Ünitesi'ni ve Meme bölümünü kuran Doç. Dr. Özlem Türkoğlu ile meme kanserini tüm detaylarıyla konuştuk. Sohbete başlarken öncelikle babasına teşekkür etmek istediğini dile getiren Doç. Dr. Özlem Türkoğlu, "Bana insanlara iyilik yapmanın temel amaç olduğunu öğreten ve her daim vatana hizmete teşvik eden ilk öğretmenim bugünlere gelmeme en büyük katkı sağlayan ilk öğretmenim babama sonsuz şükranlarımı sunuyorum" dedi. Pandemiyle birlikte meme kanseri vakalarında artış yaşandığını dile getiren Türkoğlu, bunu salgın sürecinde yaşanan stres, uyku düzeni bozukluğu ve sağlıksız beslenmeye bağladı. Doç. Dr. Özlem Türkoğlu, 'Meme kanserini teşhis etmek için memede nohut benzeri bir kitle aranmalı. Kişi düzenli olarak elle meme çevresini yoklayarak 'nohut' şeklinde bir sertlik olup olmadığını kontrol etmeli' dedi ve ekledi: 'Meme kanseri görülme yaşı 20'li yaşlara kadar düştü. Özellikle ergenlik çağına girildiği andan itibaren kız çocuklarında da bu muayene yapılmalı' dedi. Meme kanserinde en büyük riskin kadın olmak olduğunu dile getiren Türkoğlu, "Erkekler de meme kanserine yakalanabilir, ancak bu hastalık kadınlarda erkeklerden çok daha yaygındır. Yaşlanmak da ikinci risktir. Çoğu meme kanseri 55 yaş ve üstü kadınlarda bulunur. Genetik de etkilidir. Meme kanseri her yaşta ortaya çıkabilir: Meme kanseri vakalarının yüzde 5'i 40 yaşın altındaki kadınlarda görülür" dedi. Türkoğlu, ergenlik dönemine girmiş kızların mutlaka elle meme muayenesine başlaması gerektiğini dile getirdi.

TEYZE Mİ? HALA MI DAHA ETKİLİ?

Doç. Dr. Özlem Türkoğlu, "Ailede hangi yakınlarımızın kanser olması bizleri riskli duruma sokuyor? Teyze mi? Hala mı? daha etkili" sorusuna karşılık şunları dile getirdi: "Amerikan Kanser Derneği'ne göre, meme kanserinin yüzde 12-14'ü, ailenin anne veya baba tarafından aktarılabilen kalıtsal bir gen mutasyonundan kaynaklanır. Meme kanseri olan birinci derece bir akrabaya (anne, kız kardeş veya kızı) sahip olmak, bir kadının riskini neredeyse iki katına çıkarır. İki tane birinci derece meme kanserli akrabaya sahip olmak, riskini yaklaşık 3 kat artırır. (Mesala anne ve kız kardeşinde meme kanseri öyküsü varsa) .Belki tuhaf gelecek ama Meme kanseri babası veya erkek kardeşi olan kadınların da meme kanseri riski daha yüksektir. Teyzesi, anneannesi, babaannesi, halası kısaca ikinci derece yakınının da kanser geçmişi varsa tabi ki risk artıyor."

GEÇ MENOPOZ DA ÖNEMLİ BİR ETKEN

Doç. Dr. Özlem Türkoğlu, "Çocuk sahibi olmayan veya ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınların genel olarak meme kanseri riski yüksek. Erken adet görmeye başlamak (özellikle 12 yaşından önce) ve daha geç menopoza girmek (genelde 55 yaşından sonra) meme kanseri riski yüksek. Riskteki artış, östrojen ve progesteron hormonlarına daha uzun bir yaşam boyu maruz kalmalarından kaynaklanıyor olabilir. İlginç olarak uzun boylu kadınların, kısa boylu kadınlara göre meme kanseri riskinin daha yüksek olduğunu bulmuşlar. Bu tespit yaşamın erken dönemlerinde beslenme gibi erken büyümeyi etkileyen faktörlerin yanı sıra hormonal veya genetik faktörlerle ilgili olabilir" dedi.

40 YAŞINDAN ÖNCE MAMOGRAFİ OLMAZ

40-44 yaş arası kadınlar, isterlerse mamografi (meme röntgeni) ile yıllık meme kanseri taramasına başlama seçeneğine sahip olmalıdır. 45-54 yaş arası kadınlar her yıl mamografi çektirmelidir. 55 yaş ve üstü kadınlar 2 yılda bir mamograma geçmeli veya yıllık taramaya devam edebilir. Doç. Dr. Özlem Türkoğlu "40 yaşından önce Mamografi çekilmez mi?" sorusuna karşılık "Genel olarak, 40 yaşın altındaki kadınlara tarama mamogramları önerilmez. Bununla birlikte, genetik mutasyonlu kadınlar için tarama 25 yaşında başlayabilir ve ailesinde meme kanseri öyküsü olan kadınlarda tarama genellikle ailede ilk etkilenen akrabadan 10 yıl önce başlatılır. Yüksek riskli kadınlara mamografiye ek olarak sıklıkla meme MR'ı önerilir. Sadece Mamografide riskli kireçlenmeleri tespit etmek mümkündür" şeklinde konuştu.

ULTRASON İLE MEME TARAMASI YAPTIRSAK OLMAZ MI?

Ultrason tipik olarak meme kanseri için rutin bir tarama testi olarak kullanılmaz. Ancak ele gelen yumrular (özellikle hissedilebilen ancak mamogramda görülmeyenler) gibi bazı meme değişikliklerine bakmak için yararlı olabilir. Ultrason, mamogramlarda anormal bölgelerin görülmesini zorlaştırabilen yoğun meme dokusuna sahip kadınlarda özellikle yardımcı olabilir. Ayrıca mamogramda görülen şüpheli bir bölgeye daha iyi bakmak için de kullanılabilir. Ultrason yararlıdır çünkü kistler gibi sıvı dolu kitleler (kanser olma ihtimalleri çok düşüktür) ile katı kitleler (kanser olmadıklarından emin olmak için daha fazla test gerektirebilir) arasındaki farkı sıklıkla söyleyebilir.

Ultrason ayrıca biyopsi iğnesinin memenin bir bölgesine yönlendirilmesine yardımcı olmak için de kullanılabilir, böylece hücreler kanser için alınabilir ve test edilebilir. Bu aynı zamanda kol altındaki şişmiş lenf düğümlerinde de yapılabilir. Ultrason yaygın olarak bulunur ve yapılması oldukça kolaydır ve bir kişiyi radyasyona maruz bırakmaz. Ayrıca diğer test seçeneklerinden daha düşük maliyetli olma eğilimindedir.

MEME MR'I NE ZAMAN YAPILIR?

MR tek başına bir tarama testi olarak önerilmez! çünkü bir mamogramın bulabileceği bazı kanserleri gözden kaçırabilir. MR mamogramda görülmeyen bazı kanserleri bulabilse de, kanser olmayan kitleyede kanser (yanlış pozitif olarak adlandırılır) olarak tanımlaması olasıdır. Bu, bazı kadınların gereksiz biyopsiler almasına neden olabilir. Bu nedenle MR ortalama her kadınınki kadar meme kanseri riski taşıyan kadınlar için bir tarama testi olarak önerilmez.Ama ailede risk varsa o zaman önerilebilir. Mamogramlar ve meme ultrasonu gibi diğer görüntüleme testleri genellikle önce yapılır, ancak bu testlerin sonuçları net değilse MRI yapılabilir.Meme kanseri önceden teşhis edilmişse, kanserin tam boyutunu ve yerini belirlemeye, memedeki diğer tümörleri aramaya ve memedeki tümörleri kontrol etmeye yardımcı olmak için bazen meme MR yapılır.

ERKEKLER DE RİSK ALTINDA

Doç. Dr. Özlem Türkoğlu, "Erkeklerde de meme kanseri görülüyor, kilolu kişilerde özellikle göğüs kısmı büyüyen erkeklerde düzenli kontrol ihmal edilmemeli. Erkekler de elle muayene yaparak nohut büyüklüğünde bir kitle olup olmadığına bakmalı ve meme başından bir akıntı varsa hiç zaman kaybetmeden gerekli muayeneyi yaptırmalı" diye uyardı.

Röportaj: Yasemin İLAN
Etiketler : kanser meme kanseri yasemin ilan özlem türkoğlu
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX