0530 708 54 54
0530 708 54 54
28 Şubat 2022 Pazartesi 20:02:00 - Güncelleme:28 Şubat 2022 Pazartesi 21:52:00

Başkan Erdoğan: 28 Şubat Darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri

Başkan Recep Tayyip Erdoğan; "28 Şubat Darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak zihinlere kazındı" açıklamasında bulundu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan: "Milletimizin 28 Şubat'ın ardından Türk siyasetinde yaptığı revizyonun mesajını hala alamayanlar olduğunu anlıyoruz."

Başkan Erdoğan, "Montrö Sözleşmesi'nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi, krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Dünyanın bir süredir köklü bir değişim sürecinden geçtiğini her fırsatta tekrar tekrar ifade ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asırlık geçmişe sahip, küresel yönetim sistemi çökmektedir. Bu sistemin temelini oluşturan Birinci ve İkinci Dünya Savaşları hak arama değil, paylaşım mücadeleleriydi. Biz bu mücadelede maalesef masada değil menüde yer alan milletlerden biriydik. Cumhuriyetimizi kurarak ve sıkı sıkıya sahip çıkarak bu zor dönemi atlatırken çok ağır bedeller de ödedik. İkinci Cihan Harbi sonrasında galipler tarafından salt kendi çıkarlarını koruma esasına göre kurgulanan siyasal ve ekonomik işleyiş yaşanan sorunların en önemli sebebidir. Zaten sancılı olan bu sistem, soğuk savaşın sona ermesinin ardından iyice dengesizleşmiştir."

Her platformda "Dünya 5'ten büyüktür" ve "Daha adil bir dünya mümkün" diyerek ifade ettikleri küresel yönetim sistemindeki çarpıklığın, yaşanan her hadiseyle kendini yeniden gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Suriye'de artık 11. yılına girmek üzere olan trajedinin de Afganistan'dan Irak'a, Bosna'dan Ruanda'ya, Gazze'den Yemen'e, Arakan'dan Libya'ya dünyanın dört yanında dökülen kanların, yaşanan acıların da müsebbibi bir küresel yönetim ve güvenlik sistemidir. Kendi güvenlikleri ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyen, dünyadaki diğer tüm ülkelere ve toplumlara bu önceliklerinin birer aparatı muamelesi yapanların süslü kavramlar arkasına gizledikleri kirli yüzleri artık tüm çıplaklığıyla ortadadır. Nitekim Türkiye'nin 'Dünya 5'ten büyüktür' itirazıyla başlattığı sorgulamaya, ilk anda tereddütle yaklaşanların bir süre sonra tespitimizin doğruluğunu teyide ve sahiplenmeye başladığına şahit olduk. Son olarak Ukrayna'da yaşanan gelişmeler bu gerçeği yine doğrulayan bir mahiyet arz etmektedir.

Sorunun tarafı ve hatta sebebi olan ülkelerin aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki hakemlik ve çözüm mevkilerinin de sahibi bulunmaları, işleri içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Öncelikle şu hususun altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Türkiye bölgesinde barışı, huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı Irak ve Suriye'den Kafkaslar ve Karadeniz'e, Akdeniz'den Balkanlar'a kadar her yerde, her hadisede gösterdik. Karadeniz'in kuzeyindeki krizde de her ikisini de dost olarak gördüğümüz Ukrayna ve Rusya'ya aralarındaki sorunları diyalog yoluyla çözmeleri çağrısında bulunduk, bu telkini yaptık."

- "BÖYLE BİR TABLONUN ORTAYA ÇIKMASINDAN DOLAYI ÜZÜNTÜLÜYÜZ"

Ukrayna ve Rusya arasında yaptıkları arabuluculuk teklifi dahil gösterilen samimi gayretin şahidinin bizzat Ukrayna ve Rusya liderleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yine bu süreçte barış ve istikrarın temini için çok yönlü diplomatik girişimlerimizi kesintisiz sürdürdük, sürdürüyoruz. Maalesef sonuçta korkulan oldu ve 24 Şubat'ta silahlar patladı. Böyle bir tablonun ortaya çıkmasından dolayı gerçekten üzüntülüyüz." dedi.

NATO Liderler Zirvesi başta olmak üzere her platformda Türkiye'nin, Ukrayna ve Rusya arasındaki meseleye bakışını ifade etmeyi sürdürdüklerini söyleyen Erdoğan, "Bölgedeki durumun yaygın fiili çatışmaya dönüşme ihtimalinin belirdiği 12 Şubat'tan itibaren Ukrayna'daki 20 bin vatandaşımıza, diplomatik misyonlarımıza kayıtlı iletişim numaralarını arayarak ikazlarımızı yaptık. Bununla kalmadık, 22 Şubat'ta özellikle Ukrayna'nın doğusundaki vatandaşlarımıza süratle bölgeden ayrılmaları çağrısında bulunduk. Türk Hava Yollarımız geniş gövdeli ve sık uçuşlu seferleriyle Ukrayna'dan ayrılmak isteyen vatandaşlarımıza ve diğer ülke vatandaşlarına gereken imkanları sağladı." diye konuştu.

Hava trafiğinin kapanması üzerine çatışmanın ertesi gününden itibaren otobüslerle tahliye işleminin başlatıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çeşitli şehirlerdeki vatandaşlarımızı trenlerle önce Romanya'ya götürecek, ardından ülkemize getirecek bir çalışmanın da şu anda içindeyiz. Tahliye talebinde bulunan dost ve kardeş ülke vatandaşlarına da her türlü desteği veriyoruz. Halen Ukrayna limanlarında bulunan Türk bayraklı gemilerimizle ülke topraklarındaki tırlarımızın durumlarını da yakından takip ediyoruz. Bugüne kadar 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçmiştir." ifadelerini kullandı.

Gelişmelere ve taleplere göre çeşitli kanallardan tahliye işlemlerini sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Montrö Sözleşmesi'nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi, krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız. Hep söylediğimiz gibi biz Ukrayna'nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinden yanayız. Rusya'nın Ukrayna topraklarına yönelik saldırısını kabul edilemez görüyor, Ukrayna yönetiminin ve halkının verdiği mücadeleyi takdir ediyoruz." dedi.

- "MİLLİ ÇIKARLARIMIZDAN ELBETTE ÖDÜN VERMEYECEĞİZ"

Erdoğan, iki ülke arasındaki krizin başından beri Avrupa'nın ve Amerika'nın sergilediği kararsız tutumu, bilhassa 24 Şubat sabahından itibaren takınılan dirayetsiz tavrı, ibretlik bir vaka olarak kayıtlarına aldıklarını bildirerek, şöyle devam etti:

"Gerçi bunlar bizim geçmişte kendi sınırlarımız tehdit altındayken zaten tecrübe ettiğimiz hususlardı. Ukrayna krizinde tekrar teyit etmiş olduk. Bu süreçte bizim için önemli olan kendi duruşumuzdur. Türkiye, Birleşmiş Milletler, NATO ve Avrupa Birliği başta olmak üzere içinde yer aldığı kurumlar ve ittifaklar çerçevesindeki sorumluluklarını bugüne kadar harfiyen yerine getirmiştir, bundan sonra da yerine getirecektir. Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.

Bunun için uğradığımız onca haksızlığa, maruz kaldığımız onca çifte standarda rağmen siyasi, ekonomik ve askeri ittifaklarımızdan vazgeçmiyoruz. Bunun için insani hassasiyetlerimizi diğer mülahazaların üzerinde tutuyor, Suriye başta olmak üzere bölgemizin her köşesinden gelen onca sığınmacıyı tüm sıkıntılarına rağmen barındırmaya devam ediyoruz. Bunun için Afrika'dan Güney Amerika'ya tüm mazlum coğrafyalarla ilişkilerimizi sıkı tutuyor, bizden yardım isteyen, desteğimize ihtiyacı olan hiç kimseyi, hiçbir toplumu, hiçbir devleti yüzüstü bırakmıyoruz."

- "MİLLETİMİZİN İHTİYACI, ÜLKEMİZİN İSTİKAMETİNİ 2053'LERE ÇEVİRECEK PROGRAMLAR"

Erdoğan, Türkiye'nin dış politika vizyonunun anlamını ve etkisini görmek için ülkeye dışarıdan bakabilme ferasetine sahip olmak gerektiğini belirterek, "Yalanla, iftirayla, çarpıtmayla, cehaletle belki günlük siyaset yürütülebilir ama Türkiye'nin ve Türk milletinin yüksek çıkarları anlaşılamaz, savunulamaz, geliştirilemez." dedi.

"Bölgesinin ve dünyanın yükselen gücü Türkiye'nin 2023'e, 2053'e uzanan yolculuğuna en küçük bir katkısı olmayanlardan en azından milli meselelerde, serinkanlı bir yaklaşım takılabilmelerini bekliyoruz." diyen Erdoğan, "Milletimizin ihtiyacı, ülkemizin istikametini 1990'lara döndürecek değil, 2053'lere çevirecek liderlerdir, yönetimlerdir, programlardır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Türkiye'nin son dönemdeki tüm sınamaları gibi Karadeniz'in kuzeyindeki krizi de selametle atlatacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Çünkü Türkiye artık siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri ve istihbari altyapısıyla kendi politikalarını üretecek ve uygulayacak seviyeye gelmiş bir devlettir. Hiçbir ittifakın, hiçbir iş birliğinin sağladığı avantajlardan vazgeçmeden kendi göbeğimizi kendimizin keseceği, ihtiyacımız olan tüm araç gereci üretebileceğimiz bir yapı kurana kadar durup, dinlenmeden çalışacağız."

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Sözlerime milletimizin ve tüm İslam aleminin dün gece idrak ettiğimiz mübarek Miraç gecesini tebrik ederek başlamak istiyorum."

"Dün, eski Başbakanlarımızdan dava siyaset ve devlet adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın vefatının 11. yıl dönümüydü. Bu vesileyle, kendisini rahmetle yad ediyoruz. Rabbim, hocamızı rahmetiyle kuşatsın."

"28 Şubat tarihimizin kara sayfalarından biri olarak zihinlere kazındı"

"28 Şubat gününün bizim yakın tarihte başka bir anlamı daha vardır. O da 28 Şubat darbesidir. 28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak zihinlere kazınmıştır."

"Bürokrasinin, iş dünyasının, darbe şakşakçıların desteğiyle ortaya çıkan 28 Şubat vakası , zaman içinde Milli irade tarafından tasfiye edilmiştir. Eşine az rastlanır bir kibirle, yürütülen 28 Şubat sürecinde yaptıklarının yanlarına kar kalacağını düşünenlerin, hesap günü geldiğindeki zavallılıkları ibreti alemdir."

"Türkiye'yi köken, mezhep, meşrep, siyasi görüş gibi fay hatları arasına sıkıştırıp felç etmeyi amaçlayan bu girişimin müsebbipleri önce mahşeri vicdanda sonra da hukuk önünde hesap vermişlerdir."

"Milletimizin 28 Şubat'ın ardından Türk siyasetinde yaptığı revizyonun mesajını hala anlamayanlar var."

RUSYA-UKRAYNA KRİZİ

"Bu süreçte barış ve istikrarın temini için çok yönlü diplomatik girişimlerimizi kesintisiz sürdürdük, sürdürüyoruz."

"Rusya'nın Ukrayna topraklarına yönelik saldırısını kabul edilemez görüyor, Ukrayna yönetiminin ve halkının verdiği mücadeleyi takdir ediyoruz."

"Bugüne kadar 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçti. Taleplere göre tahliye işlemlerini sürdüreceğiz.

"Montrö Sözleşmesi'nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi, krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız."

"Türkiye, BM, NATO ve AB başta olmak üzere içinde yer aldığı kurumlar ve ittifaklar çerçevesindeki sorumluluklarını bugüne kadar harfiyen yerine getirmiştir"

"Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz."

ELEKTRİK FATURALARI

"Elektrik tarifelerindeki yeni düzenlemeyi bugün netleştirdik. Meskenlerde ve tarımsal üretimde kullanılan elektriğin KDV'si yüzde 18'den 8'e düştü."

"Mesken abonelerinin yıllık 7 milyar lira daha az fatura ödemesi temin edilmektedir."

"Tüketimine göre faturalarda net yüzde 8 ile yüzde 14 oranında bir indirim sağlanmış olmaktadır."

Etiketler : başkan erdoğan Kabine Toplantısı Bürokrasi
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX