Kapalıçarşı’nın bugünü ve yarını-1 

Bugünlerde Kapalıçarşı denildiğinde akıllara hemen “kapatılan dükkanlar“ geliyor. 

Televizyonlarda haberlere konu olan “kapatılan dükkanlar“ meselesi nedir ? 

Siyasi kısır tartışmalara malzeme olan Kapalıçarşı’da bazı kesimler, Kapalıçarşı’da yüzlerce dükkanın kapatıldığını, kuyumcu mağazalarının kapatıp lokumcuların açıldığını hatta Kapalıçaşı’nın iflas edeceğini bile söyleyenler var. 

Bunun gerekçesini Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Seçimleri’ne bağlayanlarda var, azalan turist sayısına bağlayanlar da. 

Plansız yatırımların faturasını esnafların ödediğini söyleyenlerde var, Karaköy Limanı’nın yeniden yapılmasını söyleyenler de. 

Ancak konuyu gündeme getiren ve yorumlayanlar ise farklı sektörlerden, farklı başkanlar ! 

Kapalıçarşı, 110 bin 868 m2’lik bir alana yayılmış, 45 bin m2 kapalı alana, 65 sokak üzerinde 3600 dükkân ve 14 hana sahiptir. Günümüzde çoğu değişikliğe uğrasa da Kapalıçarşı’nın sokakları ve hanlarının taşıdığı adlar ile eskiden orada ne yapıldığını ne satıldığını anlamak mümkündür. 

Kapalıçarşı’da devam eden bilgi kirliliğinin önüne geçmek için Kapalıçarşı Yönetim Kurulu’nun yada Fatih Belediyesi’nin mutlaka bir rapor hazırlaması ve bunu basın ile paylaşması gerekiyor. 

Yani Kapalıçarşı’da tam olarak kaç dükkan neden kapatıldı, hangi dükkanlar sektör değiştirdi, dükkanların kira durumu ne, gelen giden turist sayısı gibi konular açıklansın. 

İstanbul’da 118 tane AVM olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda Kapalıçarşı’da yerli müşteri yada ziyaretçi görmemiz zor. 

Yaz sezonunda gurbetçi vatandaşların gezmesi yada döviz ve altın fiyatları sert dalgalandığında almaya-satmaya gelenler hariç. 

Yani Kapalıçarşı’nın tarihini merak edenler, tüm hanlarını tek tek gezenler yabancı, ana cadde dükkanları gezen, altın dolu vitrinlerde fotoğraflar çekenler ise yerli ziyaretçiler olduğunu gözlemliyoruz. 

Aslında yerli turistlerin tarih meraklarının olmaması, Kapalıçarşı tarihini merak etmemeleri, Kapalıçarşı’nın tanıtımını güzel yapamamasını sorunlardan bazıları olduğunu söyleyebiliriz. 

Kapalıçarşı yönetimleri, yıllardır yabancı turist ziyaretçileriyle, döviz ile ticaret yaptıklarıyla, ülkeye döviz girdisini sağlayan aracılığıyla övünür. 

Gerçek sorunlar konuşulduğu yada gündeme geldiğinde ise kimseden “çıt” çıkmaz. 

Aksini düşünenlere şöyle bir cevap verebiliriz: 

“Evet konuşuldu ama sorun çözülmedi, konuşulduğu yerde kaldı.” 

Kapalıçarşı yönetiminin kanunla görevlendirildiğini, yaptırım yetkisinin olduğunu, yönetimde Vali Yardımcısı, Fatih Belediye Başkan Yardımcısı, Emlak Daire yönetiminden sorumlu başkan yardımcısı, İstanbul 1.Bölge Vakıflar Müdürlüğü’nün olduğu 4 kamu görevlisinin olduğunu ve toplam 13 kişilik yönetim kurulundan oluştuğunu belirtmek isterim ! 

Kapalıçarşı’da dükkan kiraları döviz yada has altın olarak yıllık peşin olarak verilir. 

Altın olarak 30 gr has altın karşılığına da dükkan kiralayabilirsiniz, 3 kg has altın karşılığında da. 

10-15 yıl öncesinde 10-15 kg has altın karşılığı yıllık peşin kiralar bile görüldü. 

Dolar olarak 1.000 Amerikan Dolar’ı karşılığında da dükkan kiralayabilirsiniz, 20.000 Amerikan Dolar’ı karşılığında da. 

Dün satılık ilanları incelediğimde Kapalıçarşı’da 34 metrekare olan bir dükkan 7 Milyon Dolar’a satılıyor. 

Dükkan kiralarının altın yada döviz üzerinden yıllık peşin olmasını nasıl yorumlamak gerektiğini sizlere bırakıyorum. 

Mülk sahipleri, kira gelirlerini nasıl gösterir, neye göre anlaşma yapıyorlar bilmemiz mümkün değil. 

Çünkü kiracının da gerçek değer üzerinden kira beyannamesi ödediğini düşünürsek işin içinden çıkamayız ! 

Yıllık peşin ödenmesi gereken kiraların karşılığında ciddi kâr edilmesi gerek ki o kiralar ödenebilsin. 

Mülk sahipleri kimdir, kiraları kimler neden şişiriyor incelenmeli. 

Bu arada kira şişirmeye gerek olmadığını, döviz kurlarının ve altın fiyatlarının her yıl ne kadar arttığını zaten görüyoruz.