Karabükspor çok çektirdi!

O günden, eski takımı Karabükspor’la oynayacağı dün akşama net 7 ay 14 gün geçti. Memnun kalındı mı bu zaman zarfında? Kendi adıma yazayım: “Geçen yıl inişli-çıkışlı grafik çizmişti. Yani notu kırıktı. Bu yıl henüz kırığı düzeltme döneminde.” diyerek az sonra eski takımına karşı ne yapacak ona bakalım. Karabükspor henüz hoca bulamadığından, Alt Yapı Sorumlusu Levent Açıkgöz sahaya çıkarttı takımı. Şöyle bir göz gezdirdim 11’e, sakat Ahmet Şahin ile cezalı Dany yoktu ama Torje dışında hepsi Tudor’un dönemindeki oyuncular. Galatasaray’ın bilindik önde baskısına, onlarda önde baskıyla cevap verdiler. Hatta 3. dakikada Muslera’nın hatasından golle burun buruna geldiler. Pas yanlışlarını orta merkezde iyice arttıran Galatasaray’da Fernando bile hatalı paslar yapar oldu. Buna rağmen üst üste 2 gol bulan Sarı-Kırmızılılardı. Ancak pas yanlışları bitmek bilmiyordu bir türlü. E sonunda Belhanda’nın ikramında Yatabere cezayı kesti. Evet gol sonrası, Galatasaray hücumda daha fazla gözüküyor goller kaçırıyordu ama Karabükspor da attığı golün hışmıyla Tudor’dan kalma şok baskısını kesmiyordu. Hiç tereddüt etmeden İlk yarıyı başa baş bitirdiler diyebiliriz. İkinci seansta Galatasaray’ın aksine Karabükspor yine ısrarla önde basıyordu. Bu arada devreye muhteşem taraftarı giriyor, kulakları sağır eden ıslıklarla rakibin hızını kesmeye çalışıyordu. Nihayet Tudor’dan hamle geldi ve sol kenardan da hücum gelişsin diye Latovlevici’yi aldı. Evet, oyunda hücum zenginliği iyice artmıştı artık. Top iki kale sahası içinde geçip, Galatasaray golleri kaçırırken gol; hızını 84. dakikaya kadar kesmeyen, Galatasaray’a çok çektiren Karabükspor’dan geldi, geldi de… Sön sözü uzatmada Maicon söyleyip Galatasaray’ı ipten aldı.