Lalenin Avrupa Serüveni

26.04.2024 17:40:00

Yayın Tarihi

26.04.2024 17:40:00

Güncelleme Tarihi
Türklerin çiçeği olan lalenin Avrupa yolculuğu ve kültürümüzdeki yeri hakkında neler biliyoruz?

Aşkın ve güzelliğin inceliklerini narin bedeniyle taşıyan lalenin mevsimi başladı

Mitolojide yaprağın üzerindeki çiğ tanesine yıldırım düşmesiyle o yaprağın alev alarak laleye dönüştüğü söylenir

Hatta lalenin göbeğindeki siyahlığın ise yıldırımdan kalan yanık izi olduğuna inanılır

Peki bizler Türklerin çiçeği olan lalenin Avrupa yolculuğu ve kültürümüzdeki yeri hakkında neler biliyoruz?

Asıl vatanının Orta Asya olduğu ve Türkler tarafından Anadolu'ya getirildiği bilinen lalenin tarihi MÖ. 4000'li yıllara uzanıyor

Asur ve Babil metinlerinde güzellik, aşk ve bereketin simgesi olurken Anadolu Selçuklu dönemine ait eserlerde yabani bir çiçek olarak karşımıza çıkıyor

Mimari, edebiyat, el sanatları, süsleme gibi birçok alanda kullanılan lalenin yabani bir çiçek olmaktan çıkıp bahçe çiçeği halini alması ise Osmanlı Dönemi'nde gerçekleşiyor

Özellikle Kanuni döneminde artan Lale sevgisi Avusturya elçisi sayesinde önce Viyana'ya oradan da Hollanda'ya taşınıyor

Hollanda'da kısa sürede popülerlik kazanan lale, Kanada'nın başkenti Ottawa'ya geçmesiyle de tüm dünyada tanınır

Kültürümüzde sarayların ve şiirlerin çiçeği olan lalenin Halk arasında tek bir gövdeden tek bir çiçek açıyor oluşu Allah'ın birliği ile özdeşleştirilerek laleye dini bir sembol de yüklenir