0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Peki, bu ne adına…?

Nasıl desem, nasıl anlatsam bilmem, içimden bir ses, "Girme şu konulara" diyor, mesuliyetim, ömrümü feda ettiğim hayat hikayem, "Bu konuya girmeyeceksen bunca bedeli niye ödedin?" diyor.

Son seçimlerde ısrarla, "Son sözü Türk Milliyetçileri söyleyecek" dedim, bir değil, beş değil, bu minval üzere onlarca sosyal medya mesajları paylaştım.

Lakin, geçinenler sınıfının Türk Milliyetçileri pazarında ibretlik olaylar yaşanıyor!

Ben, 1983 yılında Muhafazakar Parti Genel Başkanı Sayın Mehmet Pamak, Sayın Ali Koç 'tan başlayıp, MÇP'ye kadar (1991) merhum Başbuğ Alparslan Türkeş Bey'in Genel Başkanlığı, devamında da merhum Muhsin Başkan'ın vefatı sonrası Sayın Tuna Koç Bey'in BBP Genel Başkanlığı'na aday olduğu kurultaya kadar, ülkücü hareketin siyasi parti kongrelerine bizzat katılmış biri olarak, son İYİ Parti kurultayında Sayın Meral Akşener 'in sergilediği gibi bir manzaraya hiç şahit olmadım!

Allah aşkına, o ne hal öyle?

Kim ne hesap soruyor, kim kimden neyin hesabını görüyor?

Hem de salonun en az üçte ikisini doldurmuş, kendilerini Türk Milliyetçisi olarak tarif edip, bu duruşla hayatlarında bedel ödemiş insanların gözlerinin içine baka baka, "Ben sizin Türk Milliyetçiliğinize ..." minvalindeki hakaretlerini yutup oturanlara ne demeli?

Ey, her biri altmışı geçmiş, her biri destansı hikayeleri ile arkadan gelen ülkücülere rol model olmuş saygın ağabeylerim, Allah aşkına herhangi bir kurultayda merhum Başbuğ'dan, merhum Muhsin Başkan'dan böyle bir manzaraya şahit misiniz?

Merhum Başbuğ ki, on sekizli , yirmili yaşlarınızda her birinizle, bu ülkeyi, Türk Dünyası'nı yönetmeye talip olmuştu!

Ya, her birinizden bu üslupla hesap sorsaydı, ömrünüzü feda ettiğiniz Türk Milliyetçiliğinize edilebilecek en büyük hakareti yapsaydı (Merhum Başbuğ liderliğini zarafetiyle taçlandırmış bir liderdi), bu sabrı gösterebilecek miydiniz ya da gösterdiniz mi?

Nitekim, çoğunuz göstermediniz!

"Biz, her şeye rağmen iktidar demiyoruz, demeyeceğiz" dediğinde, "Bu partiden bir şey olmaz " diyerek, her türlü haddi aşan acımasız eleştirilerinizi yönelttiğiniz merhum Muhsin Başkan'ın böyle bir hesap sorgusuna şahit oldunuz mu?

Peki, bu ne adına...?

Biriniz de çıkıp, "Bir dakika, biz bu yaşa bakanlık koltuklarından değil, darağaçlarının altından geldik! Siz bizim Türk Milliyetçiliğimize bu hakareti yapamazsınız" diyemedi.

Neden...?

Merhum Başbuğ, merhum Muhsin Başkan' dan esirgediğiniz bu halinizin nedeni nedir?

Her türlü siyasi kararında başarısız ve Türk siyasetine, şahsına münhasır geçeceğine inandığım her sözünün başında, "Babaanne olmak istiyorum" diyen bir genel başkan, her biri torunlarını kucağında seven sizlere, bu üslubu nasıl takınabiliyor?

Peki, sizler neden sus pus oluyorsunuz?

Sayın Devlet Bahçeli Bey sizlerden böyle bir üslupla hesap sorup, bir de Türk Milliyetçiliğinize hakaret mi etti (Kaldı ki Sayın Bahçeli düşmanları tarafından bile zarafetiyle anılır )?

Neden...?

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX