0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Ne olmasını bekliyorduk ki?

Yukarıda gördüğünüz üç haber ne çok şey anlatıyor değil mi? Özellikle, günümüzde hiçbirimizin vazgeçemediği İnstagram'ın yediği halta, dikkat etmenizi istirham ediyorum. Günümüz, artık adına, "Post Truth'' (Hakikat sonrası siyaset, kamu politikasını görmezden gelerek, duygulara hitap ederek ve olgularla desteklenmeyen bir mesajı tekrar tekrar öne sürerek siyaset yapma kültürü) denilen kavramın kıskacında. Tüm dünyayı esaret altına almış bir kavram bu. Modernizmin hayatımıza soktuğu en lanet olgulardan biri, "Gerçek nedir?" gibi felsefenin konusu olan bir kavramı, hayatlarımızın birer parçası yaptı ve istesek de istemesek de zaten çok vakıf olamadığımız, en azından asgari müşterekte buluşabildiğimiz gerçekleri de ellerimizden aldı götürdü. En basit bilgilerin, ne kadar doğru ya da yanlış, ne kadar mantıklı ya da mantıksız olduğuna bakmaksızın, önümüze sunulan hallerine, maalesef inanıyoruz, inanmak zorunda bırakılıyoruz. Ve bu bilgilerin, haberlerin kaynaklarının, kimler, hangi kurumlar olduğuna biraz göz gezdirdiğimiz de ise korkunç gerçeklikle yüz yüze kalıyoruz.

Küresel bir şirket olan Meta'nın, artık onsuz yapamadığımız bağımlısı olduğumuz İnstagram'ının yaptığı affedilemez işe bir bakın! Filistinlilerin İnstagram hesaplarına otomatik olarak terörist damgası yapıştırmışlar, sonrasında da özür dilemişler(!) Tabii ki, bu özrün samimi bir özür olmadığını, iş işten geçtikten sonra yapılan bir göz boyama olduğunu, artık, hepimiz anlıyoruz sanırım. Sanırım diyorum, çünkü gözümüzün içine sokulan gerçeklerin farkına varamayanlarımızın olduğunu üzülerek görüyorum.

Ya, diğer habere ne demeli? Tamı tamına 40 çocuğun başlarının kesildiği haberini manşet olarak geçtiler ve tüm dünya bu haberle adeta sarsıldı. Peki, bu haberin kaynağı var mı? Yok! Tanıklar ya da herhangi bir kanıt var mı? Yok! Peki, bu haber sonrasında ne oldu? İsrail Devleti gençlik festivali baskınının yetersiz kalacağını düşünmüş olmalı ki, bir kurban haberci seçtiler ve bu açıklamayı yapmasını istediler. İşte, ne olduysa o açıklamadan sonra oldu. Tüm dünyanın kanı dondu! Acaba mı, bu kadarını yapmışlar mıdır, sorularının sorulması bile amacın gerçekleştiğinin göstergesidir. Tabii ki, gerçek birkaç saat sonra anlaşıldı ve koca bir dezenformasyon olduğu ortaya çıktı! Özür dileyen birileri oldu mu? Tabii ki, hayır! Peki, sonucunda ne oldu? İsrail devleti kendisine yeterli bahaneyi bulmuş oldu. Hastane bombaladılar, düzinelerce çocuğun ve bebeğin olduğu bir hastaneyi...! Peki bu dezenformasyonları yapanların yüzü kızardı mı? Elbette hayır...!

Bütün bunların sonunda, ne olmasını bekliyorduk ki? Her ülkenin itibar ettiği uluslararası gazeteler ve televizyonlar bu haberleri geçecek ve birileri de bunları sorgulayacaktı, öyle mi? Veya İnstagram böyle bir kepazeliği yaparken bir an olsun düşünmüş müydü? Tabi ki hayır! Biz Batı'nın bu icatlarının en büyük pazarlarından biri olduktan sonra, böyle durumlarda bizden yana tavır göstereceklerini mi sanıyorduk? Hadi, buhar makinesinin icadında uyanamadık, hadi matbaa makinesinde uyanamadık. Peki arkadaş, son 150 yılda ne yaptık? Dünyaya ne verdik ki, böyle durumlarda bu dezenformasyonların karşısına ne koymayı planlayalım?

Onların (onları kim olarak algılamak isterseniz artık, Batı mı yoksa zalimler mi, size kalmış) böyle olduklarını defalarca görmedik mi? Birinci Karabağ Savaşı'nda, Srebrenitsa'da, Irak'ta, Libya'da, Yemen'de bunlar olmadı mı? Her seferinde, "Onlardan'' biraz insanlık, biraz hakkaniyet beklemedik mi? Peki, bir kere olsun hakkaniyetli davrandılar mı?

Daha kaç kere aynı şeyleri yaşayacağız? Kaç kuşak, kaç yüzyıl yetecek bize? Ne zaman uyanacağız? Daha önceki yazılarımda da sık sık deklare ettim, etmeye de devam edeceğim. Bu savaş, mazlumla zalimin savaşı. Evet, zalim olmayalım, ama mazlum olmak da yetmedi mi artık? Daha kaç yüzyıl ölmemiz gerekecek? Bilge lider Aliya İzzetbegoviç'in sözüyle, "Biz ölüyoruz, ama onlar da kazanmıyorlar...'' evet kazanmıyorlar, lakin onlar kazanmıyorken, biz ölmesek olmaz mı...?

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX