0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Mesuliyetlerimiz mecburiyetlerimizdir!

Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...

Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal"

100 yıl 2 gün yaşında olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti' nin İstiklal Marşı...

"Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal" sözünün gereği, hakkı olan bir asır 2 gün...

Merhum Mehmet Akif Ersoy'un son duası, "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın" olmuştu.

Ne kadar hamd etsek azdır! Evet, bizim nesil çok şey yaşadı, çok acılara şahit oldu, ama mensubu olmakla şeref duyduğu devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 100. yılını da gördü! Belki de çekilen acıların en büyük hediyesi bu olsa gerek!

Bu yazımı, 15 Mayıs 1919' da dünün PKK'sı Yunan'ın, işgal edip yakıp yıktığı 9 Eylül 1922'de de şerefli Türk Ordusu'nun dünün PKK'sını denize döktüğü İzmir'den yazıyorum. Az ötemde de Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kaldığı bugünkü Atatürk Müzesi...

Bugün Misak-i Milli sınırları dışında kalan Musul ve Kerkük'ü, Misak-i Milli sınırları içerisinde gösteren Gazi Mustafa Kemal Paşa...

1917-1918 yıllarında, Suriye, Filistin cephelerinde savaşan Gazi Mustafa Kemal Paşa...

Bugün, o coğrafyada yaşananları düşününce, yine merhum Mehmet Akif Ersoy'un şu sözü geliyor insanın aklına, " Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi? Tarihi tekerrür, diye ta'rîf ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"!

Aradan 100 yıl 2 gün geçmiş olsa da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin omuzlarında hala aynı yükler!

Ne garip değil mi?

İşte, bu soruyu ben de kendime sorarken, geçen akşam, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, yani vatandaşı olmaktan şeref duyduğumuz devletimizin doğum gününü kutladığımız gece, Habertürk kanalında son dönemin en başarılı gazetecisi Sayın Mehmet Akif Ersoy kardeşimin programında Sayın Murat Bardakçı'yı izledim. Sayın Bardakçı, "100 yıl önce cumhuriyeti kuranların 100 yıl sonrası hayallerini okudum! Biliyor musunuz, hiç biri bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bugünkü başarıyı yakayacağını hayal edememiş" mealindeki sözlerini duyduğumda, inanın kendimize , son yüz yıla, gelmiş geçmiş idarecilerimize, milletimize en önemlisi de kendimize ne büyük haksızlık ettiğimizin idrakine vardım !

Dün ayağı çarıksız, karnı aç, silahsız cephanesiz, yokluk içerisinde Milli Mücadeleyi vererek kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, bugün 23 devlette askeri var!

100 yıl 2 gün önce düşmana atacak mermisi olmayan bu asil Türk Milleti, kendi silahını üretiyor; Karabağ, Trablusgarp, Irak, Suriye ve Mavi Vatan'da destan yazıyor!

Hülasa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bizim devletimiz, kaç yüz yıl yaşında olursa olsun değişmeyen gerçek şu ki, dini, dili, ırkı ne olursa olsun bu dünyadaki tüm mazlumların tek sahibi asil Türk Milleti'nin devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur, oluyor ve de olacaktır!

Çünkü, mesuliyetlerimiz mecburiyetlerimizdir!

Çünkü, dün bugünü hazırladı, bugün yarını hazırlayacaktır.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX