KKTC–Bakü

Geçtiğimiz günlerde çok dikkat çekmeyen, lakin çok önemli olan bir gelişme yaşandı. Sayın Cumhurbaşkanımız Kıbrıs ziyaretinden sonra, direkt olarak hava yolu ile Bakü Havalimanı'na indi. Diyeceksiniz ki, "Eee Yenilmez ne var bunda"? Ne var bunda olur mu? Bildiğiniz gibi KKTC'yi, Türkiye harici ülkeler devlet olarak tanımamaktadırlar (!). Birçok devlet ve uluslararası kuruluş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni De facto (fiili) devlet olarak tanımlamaktadır. Buna karşılık, uluslararası camianın Kıbrıslı Türklere karşı tutumu 2004' teki Annan Planı oylaması sonucu sempatiye dönüşmüştür. Bu sayede, KKTC Devleti/Kurumları bazı uluslararası politik, sportif, bilimsel, turistik ve kültürel örgütlere üye olmuşlardır, mesela, Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyesidir.Bu böyledir, lakin yürünecek daha çok yol vardır.

Bir çok yazımda, değişen Dünya konularından bahsediyorum. Sağlık, siyaset, spor, moda, sinema vb. bir çok konu ile ilgili fikirlerimi paylaşıyor, gelişen olaylara ışık tutmaya çalışıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu uçuşu temayüllerin dışında gerçekleşmiştir. Bu uçuşun bir müjdenin habercisi olduğuna inanıyorum. Unutmayalım ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti 29 Ekim 2023' te 100. yaş gününü kutlamasının ardından, 20 Temmuz 2024'te yavru vatan KKTC 20 Temmuz 1974'ün 50.'i yılını kutlayacak.

Bir hususu daha hatırlatmak isterim ki, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti Türk'ün son zaferi Şuşa'da toplanacak. Kim bilir belki de KKTC Şuşa'ya gözlemci değil de ... Neyse işin sihrini bozmayayım. Bu kadar tevafukun yaşandığı bu yaş dönümlerinin sönük geçmemesi biz Türk evlatlarının birinci vazifesi olmalıdır. Çok acılar çekildi, çok meşakkatli dönemler geçirildi ve nice canlar yitirildi. Çok bedel ödedi bu milletin çocukları. Şimdi bizlere düşen o acıları yaşamış atalarımıza layık birer Türk vatandaşı olarak üzerimize düşeni yapmaktır. İş insanından, sporcusuna, tiyatrocusundan, doktoruna, inşaattaki amelesinden, bakkalda çalışanına her birimiz bunların bilincinde olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Bu görevler spesifik görevler olmayabilir, aidiyet ve mensubiyetin gereği görevler hepsinden daha kıymetli ve önemlidir. Evlatlarımıza bunları anlatmalıyız. Evet, dünya değişti, evlatlarımız bambaşka bir dünyaya doğdular ilgilerini çekmek hiç kolay değil, ama pes etmek yok. Elimizden geldiğince Milli bilinci, vatandaşlık görevlerimizi, acılarımızı, sevinçlerimizi bir şekilde gelecek nesillere aktarmalıyız. Hafızayı diri tutmalıyız, unutmayın, hafızasını kaybeden bir insanı kontrol edemezsiniz ve sonucunda facia olur, Allah muhafaza!

2023-2024 yılları ülkemiz ve yavru vatan KKTC için önemli dönemlerdir. Resmi olarak, elimizi kolumuzu bağlayan, dönemin şartlarına göre iyi, lakin günümüz de bizi zorlayan bir çok anlaşmanın da yıl dönümüdür. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir büyüğümle sahilde denize doğru bakarken, bana söylediği, "Evlat 21. Yüzyıl Türk'ün yüzyılı olacaktır..." Cümlesi hala kulaklarımda çınlıyor. Allah yar ve yardımcımız olsun. Hayırlı Pazarlar.