Hayallerimizi yıkmayalım!

"Bir hayalim var;

Bütün vatandaşlarımızın ay yıldızlı bayrağın altında şerefle yaşadığı, bir Türkiye hayal ediyorum.

Bir hayalim var;

Başını örtenle açanın aynı üniversitede yasaksız, kavgasız, kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum.

Bir hayalim var; Kürt, Türkmen, Alevi, Sunni ayrımı olmadan.

Zengin, fakir, yoksul ayrıcalığı görülmeden imtiyazsız, sınırsız kaynaşmış bir Türkiye istiyorum.

Kısacası Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar kaynaşmış güçlü bir Türk Dünyası hayal ediyorum."

Merhum Muhsin Başkan, hançeresi yırtılırcasına bu sözleri haykırıyor, Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu, o zamana kadar şahit olduğu kongrelerden farklı bir kongreye şahit oluyordu!

Doğrusu, ben de o zamana kadar defalarca konuşmasına şahit olduğum Muhsin Yazıcıoğlu'nun bu haline, ilk kez şahit oluyordum!

Salon, "Muhsin Başkan" sloganlarıyla inliyordu!

Bir ülkü...

Evet, bir hayaldi belki ama, emin olun olacak...!

Vallahi olacak...!

Bir gün telefonuma bir davet mesajı geldi, daveti yollayan Türk Devletleri Teşkilatı!

Türk Devletleri Teşkilatı!

İsme bakar mısınız?!

Türk Devleti Teşkilatı değil, Türk Devletleri Teşkilatı!

Düşünsenize, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimlik kartınızla Zengezur koridorundan geçip, Doğu Türkistan'a kadar gezebilirsiniz!

Bir de altınızda TOGG!

Bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti Şuşa.

Allah nasip ederse, ben de Şuşa'da, Türk Dünyası'nın abide hayırseveri Zeynel Abidin Tagiyev 'in hayatını konu alan "Mesenat" isimli tiyatro oyununu oynayacağım.

Ah, Şuşa!

Şuşa bana, Hocalı'yı hatırlatıyor!

26 Şubat 1992 Ermeni canilerin katlettiği bebekler geliyor gözlerimin önüne!

Merhum Ebulfez Elçibey ve Birinci Karabağ Savaşı'nda cepheden yaralılarını taşıyabilmek için istediği üç helikopter geliyor aklıma. O üç helikopteri yollayamayan Türkiye, Ermenistan 'a buğday yardımı yapıyor!

24 Mayıs 1993 Bingöl Elazığ yolunda, 33 vatan evladımız ASLA artığı PKK şehit edilmişti!

Hamd olsun ki, şimdilerde İHA SİHA 'larımız inlerin içerinde gebertiyor hainleri !

Biliyor musunuz ABD bize, "Benim silahlarımı 33 erinizi şehit edenlere karşı kullanamazsınız"diyorlardı!

Demem o ki, bir hayaldi, ama şimdi, elle tutulur,, gözle görülür hale geldi hayallerimiz!

Asıl iş bundan sonrasında!

Aman aman aman ha, hayallerimizi kendi ellerimizle yıkmayalım!

Ne güzel demiş merhum Yahya Kemal : "Yürü hür maviliğin bitti son hadde kadar! İnsan bu alemde hayal ettiği müddetçe yaşar!"

Unutmayalım dünya daha çok büyük olaylara gebe!

Her büyük değişimden sonra dünya, çok büyük hadiseler yaşadı!

Aman ha hayallerine sahip çıkamayanlar,geleceklerini heba ederler!