0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

“Siz yıkmayın biz yaparız”

Hemen hemen her sabah, saat 07'de sabah haberlerini takip ederek güne başlarım.

Hiçbir haber kanalı ayırt etmeden, hatta birbirlerinin zıddı olan haber kanallarını, adeta birbirine sağlama yaparak izlemeye çalışırım.

Dün sabah, Habertürk kanalında öyle bir haberle karşılaştım ki, son zamanlarda olan bitenler hakkında söyleyeceklerime çok güzel bir başlık oldu!

Bu haberin başlığı, "Siz yıkmayın biz yaparız"...!

Yer, "Asrın kıyameti" diye ifade ettiğim depremin en büyük yıkımının acısının yaşandığı Hatay!

Hatay' ın Habib-i Neccar Camii'nin yanı başı!

Şimdi, mekan tanımlaması yaparken, "Neden Habib-i Neccar Camii diyerek, altını çizdin" diye soranlar olacaktır. Çünkü bana göre, benim medeniyet tarifime göre, Hatay 'ın hikayesi Habib-i Neccar Camii ile başlar da ondan!

Şunu ifade etmeliyim ki, Habib-i Neccar Camii hikayesini bilmeyen, değil Hatay'ı, üzerinde yaşadığı Anadolu'nun hikayesini bilemez!

Dahası, bu toprakların adalet, merhamet, eşrefi mahlukat' ının hikayesini bilemez ve kendisine yazık eder!

İşte bu sebeple, üzerinde yaşadığı Anadolu coğrafyasının hikayesini, dolayısıyla da kendi hikayesini merak edenler, birazcık zahmet edip Habib-i Neccar Camii hikayesini öğrensin. (Kuran'ı Kerim 36. Yunus Suresi)

İman adamı tarifinin sembol ismi Habib-i Neccar...!

İşte dün sabah, Habertürk kanalında seyrettiğim haber de hemen Habib-i Neccar Camii yanıbaşında vuku buluyor.

Haberde, Habib-i Neccar Camii'nin hemen yanıbaşında, depremde zarar gören bir eski Hatay evini yıkmaya gelen görevlilere karşı nöbet tutan bir Habib-i Neccar torunu amcamız...

Asrın felaketi, hemen hemen bu zamanın teknolojisinin yaptığı evleri yıkmıştı da o asırlık evi tamamen yıkamamıştı!

Kendisine mikrofon uzatıldığında başlıyor hikayesini anlatmaya, "Benim babam bu şehirde eşekle süt satarmış. Bir gün bu adam evin önüne gelmiş ve bu evde dört çocuğu ile yaşayan dul bir kadınla tanışmış ve o kadına sevdalanmış evlenmiş. İşte o kadın, benim anam! Ben de işte bu evde doğdum (1938 doğumlu), bu evde büyüdüm, bu evi yıkarsanız benim neyim kalır ki?"

Evin duvarına da, "Siz yıkmayın, biz yaparız " yazmış.

Benim evimi de bir an evvel yıkıp, bana yeni ev verin demiyor.

Böyle dese ya da o yıkık evini bir müteahhite verse, emin olun torunlarına yetecek kadar para kazanacak, ama o can amcamız, "Siz yıkmayın biz yaparız " diyerek evinin önünde nöbet tutuyor!

Ah be, can amcacığım...!

Senin zerren kadar da olsa, aslolanın hikaye olduğu fark edilebilse!

Evettt...!

Dün sabah ilerleyen saatlerde, bir başka haberde de Ayasofya-i Kebir Camii'nin de 50 yıl sürecek bir depreme dayanıklılık tamirine gireceği haberi verildi! (İbadete ve ziyarete kapatılmayacak)

Bu dünyanın ayakta duran eski eski mabedi Ayasofya-i Kebir Camii!

Dün, bugün, yarınlarda da tüm hesapların, kavgaların sebebi Ayasofya-i Kebir Camii!

Dünyanın en eski hikayelerinden birini kubbelerinde taşıyan Ayasofya-i Kebir Camii!

Ne güzel dedin, can amcacığım, "Siz yıkmayın biz yaparız "!

Yaparız be, can amcacığım...

Hem de o taşları, en itinalı bir şekilde taşıyarak yaparız.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX