ŞEYTANİ KURBAN RİTÜELİ

Ne yazık ki, dünyanın gündemi gibi, Türkiye'nin gündemi de Filistin. Her güne acaba yine ne yaptılar, kaç çocuk ve sivil katledildi ve kaç sivil yerleşim bölgesi bombalandı sorularıyla giriyoruz. Tüm dünyanın gözü önünde açık açık soykırım yapılıyor. Filistin-İsrail Savaşı'nda, olan ne yazık ki, sivillere oluyor.

Hamas'ın ani saldırısı ardından, İsrail Hükümeti, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden herkesi öldüreceğiz, siz dünya devletleri ve milletleri yalnızca izleyeceksiniz, minvalinde açıklama yaptıktan sonra soykırımını devreye soktu. Sivillere Gazze'yi boşaltın bildirileri gönderen İsrail, insanlar kaçarken konvoyları vurdu! Kaçabilecekleri tek kapıyı geçmeye çalışırken vurdu insanları! Son olarak insanların sığındığı Gazze'deki tek Hristiyan Hastanesini içinde yaşlı, çocuk, kadın, yaralılar ve doktorlar varken vurdu! Binalar çocukların üzerine yıkılıyor, şehirler çocukların üzerine yıkılıyor, fosfor bombaları çocukların üzerine yağıyor. Sürekli haberlerde ve sosyal medyada vücudu parçalanmış çocuk bedenleri, her yeri yanmış ve can çekişen çocuklar, anne babasını kaybetmiş kardeşine sarılmış ne yapacağını bilmeden etraftaki koşuşturmayı izleyen çocuklar... Kaçmaya çalışıyoruz, fakat kaçacak yerimiz yok diye, feryat eden anneler, yavrularının cenazeleri kucağında çaresizce donakalmış babalar...

Filistin'in haklı bağımsızlık direnişi sürerken, Hamas tüm gücüyle İsrail'e saldırdı. Irkçı Netanyahu Hükümeti en kan kaybettiği dönemde, İsrail vatandaşlarının desteğinin en azaldığı dönemde bir daha seçilemez denilen dönemde, belki de bir daha seçilemeyeceğini bildiği için, son kozunu oynadı. Zaten pamuk ipliğinde giden süreçte, Netanyahu tekrar İsrail halkının çoğunluğunu arkasına aldı. Şimdi aldığı bu rüzgarla resmen soykırım uyguluyor. Ne içeriden ne de dışarıdan durduracak bir hamle gelmiyor.

Sırası gelmişken, ilginç bir anekdot paylaşmak istiyorum. Feyzi İşbaşaran kendi sosyal medya hesabından şöyle bir anısını paylaştı;

"Netanyahu'nun daveti üzerine İsrail'e gittik. Merhum Mesut Yılmaz'ın 3. Başbakanlık dönemiydi, Netanyahu da 1 yıllık Başbakandı İlk gün resmi görüşmeler yapıldı, görüşmelerin içeriği boştu, işbirliği, iyi niyet vs. Toplantıdan sonra Ramallah'a geçtik, merhum Yaser Arafat'la görüştük. Görüşmede Mahmud Abbas da vardı Yaser Arafat: İsrail'in Gazze'yi Filistin'e iade ettiğini ama bölgenin perişan olduğunu anlattı. Yaser Arafat, İsrail Amerika, Avrupa ve Türkiye'nin bize gönderdiği yardım paralarını ödemeyi durdurduğunu,geciktirdiğini anlattı (Yardımlar, İsrail'de açılan banka hesabına yatırılıyor). Netanyahu Yaser Arafat'la görüşmemizi merak etmiş olsa gerek, Mesut Yılmaz'ı evine yemeğe davet etti. Netanyahu'nun evine yemeğe gittik. Mesut Yılmaz yemekte, Yaser Arafat'ın sıkıntılarını anlattı ve izin verirseniz Gazze'nin alt yapı ve konut sorununa Türkiye olarak yardımcı olmak istiyoruz dedi. Netanyahu: Yardım paralarının ödenmesinde sorun var mı bilmiyorum? Konuşacağım ama Hamas'ın da bankalarda yardım hesabı var, biz onlara da yardım ediyoruz, siz de yardımda bulunabilirsiniz. Mesut Yılmaz, bizim Amerika, Avrupa ülkeleri gibi Türkiye olarak muhatabımız Filistin Devleti ve Yaser Arafat yönetimidir, örgütlere yardım edemeyiz. Netanyahu: Sizden önceki Başbakan (Necmettin Erbakan) ve partisi Hamas'la görüşüyor, bir sorun olmuyor. Mesut Yılmaz: Sayın Erbakan ve partisi devlet adına görüşmüyor, parti olarak görüşüyorlar. Bizim devlet politikamız yıllardır hiç değişmedi, Filistin Devletini ve Yaser Arafat yönetimini resmi olarak tanıyoruz ve görüşüyoruz. Bunun dışında Türkiye'de her partinin Filistin'deki örgütlerle ilgili görüşleri vardır. Netanyahu, ısrarla Hamas ile temas kurmamızı istedi, Mesut Yılmaz reddetti".

İşin uluslararası boyutuna gelirsek, bu konuda Kolombiya Hükümeti'ne helal olsun diyorum. Amerikan Başkanı Joe Biden ise kendisinden bekleneni yaparak, soykırıma destek vermek için kalktı İsrail'e gitti ve Netanyahu'ya sarılarak poz verdi. Tabii, bunu yapmadan önce ne hikmetse, Türkiye'nin Amerika politikaları için tehdit oluşturduğu açıklamasını da yapmıştı.

Avrupa Devletleri arasında ise, en dik duruşu İspanya sergiledi. Diğer Avrupa Birliği ülkeleri ise göz göre göre soykırımı destekliyor. Neredeyse, tüm milletler Filistin'e uygulanan soykırımın durdurulması için gösteriler eylemler düzenliyor. Zulmü durdurmanın yolu olarak, herkesin aklına askeri operasyon geliyor. Fakat bunun birçok yöntemi olduğunu, hem Rusya Ukrayna Savaşı hem de Kıbrıs Çıkarması esnasında gördük. İsrail, ihracat ile ayakta kalan bir ülke. Uygulanabilecek toplu bir ambargo, bırakın savaşı durdurmayı, bu soykırım suçlusu devletin direk belini kırar. Lakin, kimsenin ağzından benzeri bir cümle çıkmıyor.

Anlaşılan küresel parazitler, yine arka plandan bunun devam etmesi için elinden geleni yapıyor. Malum, Armageddon'un tüm sahneleri bir bir oynanıyor. Resmen, uluslararası bir Kurban Ritüeli ile karşı karşıyayız. Eskiden insan kurban ederlerdi, artık hedefleri için yetersiz gördüler, milletleri kurban ediyorlar. Gazze üzerinde yapılan bir şeytani kurban ritüeli...!