0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Hata yapma özgürlüğü

Şu sıralarda gerek sosyal medyada, gerek televizyon medyasında, gerekse matbu yayınlarda en çok üzerine gidilen olgu, kişisel gelişim. Psikoloji ve sosyoloji ile harmanlanarak insanlara hayatlarını nasıl dizayn etmeleri konusunda fikirler veren, hatta üslup olarak bilinçaltı göndermeleri kullanarak neredeyse emir verir gibi, bazı konular ısrarla gündeme geliyor.

Geleneksel yetişme ve yetiştirme tarzlarının çağdışı, banal ve sağlıksız olarak empoze edildiği günümüzde, bizleri kendilerinden çok seven kişisel gelişim uzmanlarımız daha modern ve faydalı olduğunu iddia ettikleri yöntemleri, insanlara, her yerden yönlendirerek empoze etme çabasında.

Çocuk yetiştirirken aile büyüklerinizin sözlerini değil, bizim sözlerimizi dinleyin daha sağlıklı nesiller ortaya çıkacak diyerek, geleneksel çocuk yetiştirme ögelerimizin artık mazi yapıldığı günümüzde, deneyimlediğimiz üzere, vatana millete aileye ve topluma hiç olmadığı kadar faydalı nesiller yetiştirdiğimiz aşikar!

Bunlara istinaden ısrarla karşımıza çıkarılan cümlelerden en fazlası, "Hata yap, bir daha hata yap, bir sonrakine daha güzel hata yap" cümlesi.

Bu gibi empozeler günümüz teknolojileri kullanılarak, daha ziyade çocukluk ve ergenlik çağındaki nesillerin karşısına çıkarılıyor. Bu, dimağlarda, hata yapmalıyım bu benim en doğal hakkım, hatta hata yapmak zorundayım ve bu hususta kimse bana hesap soramaz algısı yaratmaktan öteye de geçmiyor.

Orhan Gencebay'ın da söylediği gibi, "Hatasız kul olmaz". Zaten hata yapmaktan çekinirken insan ister istemez birçok hatalar yapıyor ve bu hataların bedelini ödüyor. Lakin dikkat ederseniz, dediğim gibi hata yapmaktan çekinirken yapılan hatalar, sayıyı en aza indirdiği için ödenen bedeller de en aza indirgenmiş oluyor.

Bu empozeleri yapan insanlar, yapılacak hataların büyüklük küçüklüklerinden hiç bahsetmedikleri gibi, zamanında bu hataları yapan insanların karşılığında, ne bedeller ödediğini de söylemlerinin ardına eklemiyor. Öyle hatalar vardır ki, bedelleri çok ağır olabilir. Çok ufak bir örnek üzerinden gidecek olursak;

Bir çocuk babasının arabasını, ehliyeti olmadan bir hevesle kaçırabiliyor. Ensesinde hissettiği korku neticesinde olabildiğince tedirgin ve risk almadan arabayı yerine koymaya çalışıyor. Peki, bu çocuklara ısrarla, "Pıtırak gibi hata yap, kesinlikle yap" gibi cümleler ile hata yapmasının onun özgürlüğü olduğu kimsenin buna karışma yetkisi olmadığı rahatlığını verirseniz, ne gibi sonuçların oluşacağı aşikardır.

Hata yapma özgürlüğü kavramı, oldukça tehlikeli bir kavramdır. Hatanın da bir haddi hududu olmalıdır. Eğer olmaz ise, gelecekte annesinin, babasının, kardeşlerinin ve hatta kendi kuracağı çekirdek ailesinin bile geleceğini, kolaylıkla ziyan etme potansiyeli olan bireyler yetişir. Günümüzde, hata yapmaktan korkma, büyük hataların olsun, en büyük hatayı sen yap, algısı yaratan telkinler, "Ne yaparsam yapayım bedel ödemeyeceğim için, son derece bencil olabilirim" diyebilen nesiller üretecektir. Bir gün karşılarına, geri dönülemez sonuçları olacak hata yapma fırsatları gelince de korkusuzca aksiyona dalacaklardır.

Dediğim gibi, hatanın da bir hududu vardır ve zaten hata yapmaktan ne kadar çekinsek de hatalar yapacağız. Bir de buna, hata yapma özgürlüğü gibi olgular empoze etmenin, faydadan çok zarar getireceği kanaatindeyim. Kalın sağlıcakla.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX