0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Bugün neler olmuş neler!

"Nereden nereye" sorusunu insanlar sık sık tekrarlar, dahası bu soruyu da kendi hikayesine dair genellikle kendisine sorar.

Aslına bakarsanız, bu soru içinde öyle anlamlar barındırır ki...

Mesela, acı, hayal, emek üçlüsü...

Acı, hayal kurdurur, hayal ise emek gerektirir.

O acı, bazen öyle bir acı olur ki, çıkış için kapı kalmaz, aralıktan bir ışık bile sızmaz insana!

İşte, o zaman tek sarılacağın şey hayal olur.

Kurarken kendin bile inanmakta zorluk çektiğin, ama ondan başka da dayanağın, tutunacak dalın olmayan hayal!

Böylesine, kendinin bile inanamadığın hayalin de tek bir sermayesi vardır, o da emek!

Çünkü, emek çok ama çok kutsaldır!

Emek, bedel ödenerek elde edilir!

Sağlıktan, zamandan say sayabildiğin kadar...

Çok emek de hız gerektirir, hızın olduğu yerde de aşınma olur.

Bunu, ben demiyorum fizik kuralları diyor,

Ve gün gelir de o hayal gerçek olursa, bir bakarsın gücün bitmiş, kolunu kanadını kıpırdatacak dermanın kalmamış yığılı vermişsin yere! İşte, o zaman kendini sadece, hızla inip kalkan göğüs kafesinin içerisinde pır pır atan yüreğine teslim edersin kendini!

Göğüs kafesin daralır, onun altındaki yüreğin pıt pıt atmaya başlar, derin bir nefes alırsın ve işte o soru dökülür dilinden, "nereden nereye"!

Fazla mı duygusal gelişti yazımız ne?

O zaman hadi buyurun, insanlığı ilgilendiren bir başka akışla devam edelim:

Bakınız, bundan tam 108 yıl önce bugün (19 Aralık 1915) son Anzak ve İngiliz birlikleri, Anafartalar Cephesi ile Arıburun Cephesi'nin tahliyesini tamamladı!

Oysa, O İngiliz Osmanlı'nın şah damarına çökmüştü! Karşısında zamanın en modern silahları!

Merhum Mehmet Akif Ersoy'un ifadesiyle, "Ölüm indirmede gökler ölü püskürmede yer / O ne müthiş tipidir savrulur enkâz-ı beşer"!

Hayaline sarıldı, bedel ödedi ve emek verdi, Asil Türk Milleti!

Hemen 3 yıl sonra (19 Aralık 1918) Hatay İlinin Dörtyol İlçesinde, Fransız güçlerine karşı ilk kurşun, Karakese Beldesinde Ömer Hocanın oğlu Mehmet (Kara Mehmet) tarafından sıkıldı.

1 yıl sonra (19 Aralık 1919) Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, Sivas'tan Ankara'ya hareket etti.

Sivas'ta, "Bağımsızlık benim karakterimdir " dedi!

Ve peşinden, Erzurum'dan da, "Ya İstiklal Ya Ölüm" diyerek, verilecek emek ve ödenecek bedelin fedakarlık değil, feda olmayı gerektirdiğini idrak etti!

İşte, o feda olmayı göze alanların dili de yine, merhum Akif oldu,"Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak "!

Hadi, o soruyu soralım bugün kendimize?

100 yıl sonra, işte o soru, "Nereden nereye?"!

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX