0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

1071'den 1922'ye

Bir Ağustos ayını daha uğurluyoruz.

Türk tarihi denildiğinde, Ağustos aylarının anlamı diğer aylardan çok daha farklı bir anlam taşır.

Hele de Anadolu Türklüğü için Ağustos ayı, adeta Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin şifrelerini barındırıyor.

26 Ağustos 1071...!

Sultan Alparslan, Anadolu kıtasının kapısının önüne gelmiş, elindeki anahtarı kapının kilidine sokmuş, şehitlerle tapulayıp mabetlerle mühürleyip vatan tutmuş.

Evet, şehitlerin yattığı şehitlikler vatan toprağının tapusudur!

26 Ağustos 1922...!

Gazi Mustafa Kemal Paşa, Sultan Alparslan'ın emaneti vatan toprağını talancı, yalancı, hırsızlardan temizleyip, şehitlerle tapulayıp, "Dünya durdukça Türk Anadolu'dan çıkmayacak" diyerek emanete sahip çıktı!

Dostlar, vatanın tapusu şehitlikler, mührü ise mabetlerdir!

Dünyanın en büyük açık hava müzelerinden Ahlat ve Afyon Şehitlikleri, Anadolu'nun tapularıdır.

Peki ya, mühürler...?

Yani, herhangi bir Anadolu şehrinde, sizleri karşılayacak olan mabetler...

Erzurum Ulu Camii, Sivas, Konya, Kayseri' deki camiler...

Osmanlı Cihan İmparatorluğu'nun mühürleri: Edirne Selimiye, İstanbul Süleymaniye...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Anadolu coğrafyasında onardığı yakılan yıkılan camiler... Ankara'da Kocatepe Camii, son olarak da Üsküdar'daki Çamlıca Camii ise adeta Türkiye Yüzyılı'nın mabedi olmuştur.

Bütün bunların yanında, Ağustos ayı, içerisinde öyle bir tarih daha barındırır ki, işte, o tarih de 7 Ağustos 1919!

Erzurum Kongresi 'nin bitimiyle, tarihi kararların alındığı tarih...

Alınan kararları bir kez daha hatırlayalım:

1 — Millî sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür. Birbirinden ayrılamaz (Bildiri, madde 6; Tüzük madde 3'ün açıklaması: Tüzük ve bildiri'nin l'inci maddeleri lûtfen okunup incelensin)

2 — Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükûmeti'nin dağılması halinde, millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. (Tüzük madde 2 ve 3; Bildiri, madde 3)

3 — İstanbul Hükûmeti vatanı koruma ve istiklâli elde etme gücünü gösteremediği takdirde, bu gayeyi gerçekleştirmek için geçici bir hükûmet kurulacaktır. Bu hükûmet üyeleri millî kongrece seçilecektir. Kongre toplanmamışsa bu seçimi Heyet-i Temsiliye (38) yapacaktır. (Tüzük, madde 4; Bildiri, madde 4)

4 — Kuva-yı Milliye'yi (39) tek kuvvet olarak tanımak ve millî iradeyi hâkim kılmak esastır (Bildiri, madde 3).

5 — Hristiyan azınlıklara siyasi hâkimiyet ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilemez (Bildiri, madde 4).

6 — Manda ve Himaye kabul olunamaz (Bildiri, madde 7).

7 — Millî Meclis'in derhal toplanmasını ve hükûmetin yaptığı işlerin Meclis tarafından kontrol edilmesini sağlamak için

çalışılacaktır .

Alınan kararları dikkatlice okuduğumuzda ortaya çıkan gerçek şudur ki, eğer Erzurum Kongresi toplanmayıp bu kararlar alınmasaydı, bizlerin bugünleri, çok ama çok farklı olacaktı!

1071'den 1922'ye, devamında da mesuliyetlerinin idrakiyle, mecburiyet görüp şehadet şerbeti içmiş tüm şehitlerimize ve ecdadımıza rahmet diliyorum.

Ruhları şad olsun.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX