0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

7 sene sonra Gezi olaylarının analizi

Tam 7 sene önce bugünlerde İstanbul ve hatta tüm Türkiye yangın yeri gibiydi. Tıpkı şimdiki ABD gibi...

*

Taksim'de başlayan alevlenme tüm ülkeyi sarmıştı. Gezi olaylarının tırmanmasının tek sebebi ise polis talimatıyla göstericilerin çadırlarının hunharca yakılmasıydı...

*

31 Mayıs 2013 gece yarısına kadar Gezi normal bir protesto olarak sürüyordu...

*

Çadırların yakılması bu protestonun çığırından çıkması için yapılmış kasıtlı bir Fetullahçı polis provokasyonuydu. Bunu tam o zaman Haziran 2013’te sadece Nagehan Alçı yazdı ve sonra tüm FETÖ trolleri Nagehan’a saldırdılar.

*

Bu çadırları yakma rezaletinin bir FETÖ provokasyonu olduğu gerçeği tüm kanıtlarıyla ortadadır artık.

*

7 sene önce bugünlerde Fetullahçı polis çetelerinin provokasyonları her şehirde devam etti ve ülke kasten yangın yerine döndürüldü.

*

Kaos ve kargaşa tüm Türkiye sokaklarını kapladı. Önce göstericilere hunharca saldırdı FETÖ, sonra da kasten Taksim’den bir anda çekildi ve göstericiler kendilerinin zafer kazandığı serabına kapıldılar.

*

Çok sayıda genç o hadiseler sırasında hayatını kaybetti. Çok acı olaylar yaşadı.

*

FETÖ'nün bu büyük alçaklığından beri de ekonomi hâlâ kendine tam gelemedi...

*

2015 yılının sonlarında Gezi'de tüm olayları başlatan polis terörüne ilişkin hükümet detaylı inceleme talimatı verdi.

*

Bu olayı aydınlatmak için İçişleri Bakanlığı Mülkiye başmüfettişleri Kamil İlhan, Anıl Cengiz Üzgün ve İlyas Burunak ile polis başmüfettişi İlhan Kara, 28-31 Mayıs 2013 arasında Taksim Gezi Parkı'nda görev yapan zabıta personelinin ifadesine başvurdu.

*

Müfettişler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde, zabıtaların yeminli ifadelerini aldı. 12 zabıta personelini dinleyen müfettişler, "Gezi Parkı'nda olayların tırmanmasına neden olan çadırların yakılması talimatını kim verdi" ve "Çadırları kim niye yaktı" sorularına cevap aradı...

*

Müfettişler aldıkları onlarca ifade sonunda çadırları yakma talimatının Emniyet Müdür Yardımcısı Fetullahçı Ramazan Emekli tarafından verildiğini rapor etti.

*

Tutanaklarda, kamera görüntülerine göre, zabıtaların Emekli'nin talimatıyla çadırları tutuşturup yaktığı tespiti yer aldı...

*

Gezi olaylarının baş provokatörü olan şu an hapiste olan bu şahsın polis okulu günlerinden beri Fetullahçı örgütün üyesi olduğunu polis teşkilatında bilmeyen yoktur.

*

17-25 Aralık darbe teşebbüsünde de Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin ellerine kelepçe takıp tutuklama planı yapan polislerin içindeydi bu adam...

*

Müfettişlerin tutanağında, Gezi olaylarını tırmandıran çadır yakma olayının sorumlusu olarak gösterilen zabıta ekiplerini yöneten kişinin, Avrupa Yakası Merkez Zabıta Amirliği'nde görevli zabıta komiseri Murat Sarı (39) olduğu belirtildi...

*

Sarı, ifadesinde eylemcilerin çadırlarını toplamak üzere, 31 Mayıs sabahı 05.00 sularında Gezi Parkı'na gittiğini söyledi. Polislerle kısa süreli durum değerlendirmesi yaptıklarını kaydeden Sarı, sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor...

"Ramazan Emekli isimli İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, 'Biz birazdan eylemcilere müdahale edeceğiz. Siz de müdahaleden sonra çadırları toplayın' dedi. 05.00 sularında polis müdahaleye başladı. Kuvvetli direniş olduğu için gazla müdahale edildi. Sonra biz 20-25 kişilik zabıta ekibiyle çadırları toplamaya başladık. Bu sırada eylemciler yanımıza kadar sokulup bize taş ve şişe atıyordu. Gezi Parkı'nın sonuna doğru geldiğimizde Emekli'nin, 'Toplamayı bırakın, çadırları yakın' talimatını yanımda bulunan personelim Murat Yüce ve Tolga Kurul da duymuştur. Bana kamera görüntülerini izlettiğiniz kişilerden Osman Çeküç, Murat Yüce ve Hasan Hüseyin Yılmaz'ı teşhis ettim. Ancak yanan çadırların yanında duran maskeli iki kişiyi teşhis edemedim.

Görüntüler dikkatlice izlenirse yanan çadırların üzerine polis arkadaşların da çadır attıkları görülecektir.

Biz çadırlardan bir bölümünü nizami şekilde topladık ve Edirnekapı'daki depomuza tutanakla teslim ettik..."

*

Eğer bu Fetullahçı provokasyon olmasaydı o protestolar normal seyrinde kalırdı ve böyle bir toplumsal kutuplaşma ortamı oluşmazdı.

*

1 Mayıs 2013 gösterileri gibi bir ortam olur ve sonra hayat devam ederdi...

Gezi olaylarının Türkiye'ye sosyal maliyeti çok büyük oldu. Toplumsal ortam Gezi öncesi büyük ölçüde durulmuş, normalleşmişti. Barış içinde birlikte yaşama kültürü gelişiyordu.

*

Gezi ile beraber dehşet bir sosyal kutuplaşma iklimi oluştu ve Türkiye'nin her kesimi bu zehirli atmosferden büyük zarar gördü...

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX