Rasim Ozan Kütahyalı


Yayın Tarihi:

10 Nisan 2021 Cumartesi 08:00:00

Amiraller muhtırası kepazeliğinin esas sebebi nedir?

104 amiral saçmasapan bir geceyarısı muhtırasıyla resmen ve alenen bu ülkenin seçilmiş hükümetine ve Türkiye'nin Lideri Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a parmak salladılar. 1 haftadır ülkemiz bunu konuşuyor.

*

104 amiral sivil hükümete alenen ültimatom vermeye kalktı. Ama asla ve asla bu bildirinin amacı, içeriğindeki Montrö olayı değildi Başkan Erdoğan'ın ifade ettiği gibi.

*

Bu bildiriye karşı sivil hükümetin ve demokrasinin yanında dimdik duran MHP lideri Devlet Bahçeli geçtiğimiz Pazar günü telefonla beni aradı. Çok verimli sohbet ettik bu amiraller olayına dair.

*

Devlet Bey'in bu değerli davranışını sosyal medyada da paylaştım. Sayın Bahçeli ile bu olayı analiz ettiğimiz çerçeve bire bir örtüşüyordu.

*

Elbette Sayın Bahçeli ile konuşmamızın tüm içeriğini bu köşede yazacak değilim.

*

Sadece MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Pazar günkü Amiraller bildirisi hadisesini mükemmel tahlil ettiğini ifade edebilirim.

*

Dolayısıyla Sayın Bahçeli'nin Pazar günkü o efsane twitleri asla sebepsiz değildir. Bunu herkes bilmelidir.

*

TV'lerde olay hala Montrö boyutuyla yalanlarla tartışılıyor...

*

Oysa 104 amiralin bu geceyarısı bildirisinin esas sebebi 6 Şubat 2021 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne isyandır.

*

Bu bildiriyle bu rahatsızlık kamufle edilmeye çalışılıyor. Amiraller kendi WhatsApp-e-mail gruplarında birbirilerini gaza getirdiler ve netice bu oldu.

*

6 Şubat 2021 Kararnamesi TSK için tüm tayinlerde ve terfilerde tamamen MSB'yi yani sivil otoriteyi yetkili kılıyordu.

*

General-Amirallerin kendi kadrolarını belirleme özerkliğini tamamen kaldıran bir kararnameydi.

*

Özellikle ulusalcı subaylarda bu bir panik ve ayaklanmaya yol açtı.

*

Bu tekaüt 104 amiral ve daha da fazlası 6 Şubat'tan bu yana WhatsApp ve email gruplarında birbirilerini dolduruşa getiriyorlardı.

*

Devlet de tüm bu WhatsApp-email vs askeri hareketlilik trafiğini adım adım izliyordu.

*

Tüm bu askeri hareketliliği, kimi muvazzaflar tarafından gaz verilen tekaütleri adım adım takip eden Devlet aslında lisan-ı münasiple kimi meslektaşları aracılığıyla sivil otoriteye başkaldıran bu amiralleri uyardı ama 9 Mart-28 Şubat'ı andıran bu bildiriyi yine de yayınlandılar.

*

Daha önce de defalarca yazdım, TSK'da şu an üç grup var. 1. Milliyetçi-muhafazakar subaylar 2. Ulusalcı-solcu subaylar 3. Atatürkçü gözüken FETÖ kalıntıları.

*

Aslında ilk iki grup da Anti-FETÖ hassasiyette müttefiktir. Fakat 6 Şubat 2021 sonrası işler karıştı. 2. Grup panik oldu.

*

Fakat 6 Şubat 2021 sonrası ikinci subay grubu "Tasfiye edileceğiz" paniğine kapıldı ve bu ister istemez ikinci ve üçüncü grupları yakınlaştırdı.

*

Nitekim bu bildiriye sosyal medyada yurtdışındaki FETÖ firarisi subay hesapları çok destek veriyor.

*

9 Mart tipi bildiriye imza atan 103 amiral aslında tilmizleri olan kimi muvazzafların hassasiyetini yansıttılar.

*

6 Şubat 2021 kararnamesi bunları panikletti. Bu 104'ünün içinde TSK ile iş yapan savunma şirketlerinde danışman ve YK üyesi olanlar var. Bu pilav daha çok su kaldıracak...