Birkaç sene önce Ayasofya ibadete açılsa kapatma davası açılır ve muhtıra verilirdi!

Dün “Asla olmaz, olamaz. Bir bahane bulunur yine açılmaz” denen şey oldu ve Ayasofya 86 sene sonra Başkan Erdoğan’ın talimatıyla ibadete açıldı.

Eğer bu kararı Başkan Erdoğan birkaç sene önce vermeye kalkıp Ayasofya’yı ibadete açsaydı AK Parti’ye kapatma davası açılır ve kışlalarda askeri hareketlilik olurdu. 12 Mart tarzı muhtıra verilirdi. Bu karar Türkiye’nin askeri vesayet rejimini de aşabildiğinin net kanıtıdır.

Bakmayın şimdi görünen uzlaşmaya, eğer eski müesses nizam döneminde alınsaydı bu karar yer yerinden oynardı ve tüm sözde sivil toplum örgütleri ile kimi siyasi partiler bu karara karşı çıkma ve darbecilere destek yarışına girerdi.

Dün BEYAZ TV’de Latif Şimşek moderatörlüğündeki Dinamit programında da MHP Ordu milletvekili Cemal Enginyurt ile eski müesses nizamın milletin kahir ekseriyetinin kuvvetle arzu ettiği Ayasofya’nın ibadete açılma kararını nasıl defalarca sabote ettiğini konuştuk. Çok güzel program oldu.

Dindar olun yada olmayın ama şunu kabul edin ki Ayasofya Camii’nin yani İstanbul’un Ulu Camisi’nin zorla ibadete kapatılması temel bir insan hakkı ihlaliydi. Bir zulümdü.

Bunu teslim etmelidir herkes. 86 senelik bir büyük hata düzeltilmiştir bugün. Bir hakkın iadesi sağlanmıştır.

Dün Başkan Erdoğan da müthiş kapsayıcı ve evrensel içerikli bir konuşma yaptı “Millete sesleniş” deklarasyonuyla.

Bir cihan imparatorluğunun mirasçısı Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkan’ına bu dil yakışır.

Bir İmparatorluk medeniyetinin ruhu ve ufku budur. Helal Olsun Başkan Erdoğan!

Hakikaten Başkan Erdoğan’ın bu konuşmasının her kelimesi büyük bir itina ve dikkat ile kaleme alınmıştı.

Mükemmel kere mükemmel bir konuşmaydı. Duygulandım.

Takıntılı olmayan her bu ülkenin evladı bu konuşmadan etkilenir ve duygulanır diye düşünüyorum.

Bunu sosyal medyada da ifade ettim. İster seküler ister dindar olsun herkes duygulanır bu konuşmadan.

Bu etkileyici “Millete Sesleniş" konuşmasını özetlemek gerekirse Başkan Erdoğan, Ayasofya’da ilk namazın 24 Temmuz Cuma günü kılınacağını açıkladı.

Sözlerine, "Ayasofya 86 yıl aradan sonra yeniden Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesinde belirttiği gibi cami olarak hizmet vermeye başlayacaktır" diyerek başladı Erdoğan.

Ayasofya'nın cami olmasının ardından da "Müslim, gayrimüslim herkes tarafından ziyaret edilebileceğini" ifade eden Erdoğan, "İnsanlığın ortak mirası Ayasofya, yeni statüsüyle herkesi kucaklamaya, çok daha samimi, çok daha özgün şekilde devam edecek. Paralı giriş uygulamasını da kaldırıyoruz" dedi.

"İçeride ve dışarıda görüntü vermek, gösteri yapmak, bunlar doğru değil" diyerek Ayasofya çevresinde kitlesel gösteriler yapılmamasını talep eden Erdoğan, Ayasofya'nın hangi amaçla kullanılacağı konusunun Türkiye'nin egemenlik hakkı ile ilgili bir mesele olduğunu ifade ederek "Herkesi ülkemizin yargı ve yürütme organları tarafından alınan Ayasofya kararına saygılı olmaya davet ediyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.

Önümüzdeki altı ay içinde Ayasofya içinde, yapının camiye dönüştürülmesi ile ilgili hazırlıkların olacağını dile getiren Erdoğan, Ayasofya'nın yeniden cami olmasının "567 yıllık bir hak" olduğunu belirterek "Bayrağımız ne ise, sınırlarımız ne ise, 81 ilimiz ne ise Ayasofya da odur" ifadesini kullandı.

Konuşmasında, "Bizim de içimizde gençlik yıllarımızdan beri bir Ayasofya sevgisi vardır" diyen Erdoğan Ayasofya'nın tarihi, fethi ve geçmişi hakkında bazı bilgileri paylaşarak Ayasofya hakkında şairlerin yazdığı şiirlerden pasajlar okudu.

Kısacası sevgili okurlarım... Dün bir rüya gerçek oldu...