Ele inat

Biletler 100 TL'den başlıyor.
Okul harçlığıyla gelenler var.
Onları sevindirmek zorundayız, asla pes etmeyeceğiz! Dedi Tolgay..
Öyle de oldu aslında. Beşiktaş öyle bir başladı ki oyuna, 5 dakikada Beşiktaş manşetleri atmak için bekleyen spor servislerinin gözleri gülüyordu o dakikalarda. Hem tribünde, hem de yeşil zeminde kurulan baskı, umutların daha da yeşermesine neden oluyordu. Beşiktaş askerden yeni gelmiş vatan evladı misali, zıpkın gibi akıyordu Monaco kalesine.
80’lerin sonu, 90’ların başıydı. Birçok gencin yaşam enerjisini söndürmüş, yaşamının son demine gelmişlerin katiliydi o kelimeler. Saman alevi performansların öne çıktığı Türk futbolunun belki en büyük düşmanıydı İlker Yasin’in dudaklarından dökülen o kelimeler. Döndürmeyin! Vurdurmayın! Ve top ağlarda.. İşte ilk 45’in özeti tam da buydu aslında. Bu sefer döndürmemiş, ama o topa vurmalarına yine müsaade etmiştik. Unutmadan! Yine sektirmediler tabi. Türkiye’den idmanlıydı aslında Beşiktaş. Alışıktı oysa Fransız lobisinin o ince faaliyetlerine. Ancak ilk defa Avrupa arenasında denk geldi bu sefer. Cenk Tosun’un buz gibi pozisyonunu “ince ofsayt” adı altında mis gibi yedi İtalyan hakem.

Monaco’yu yeniden yaratan, geçen sene bu takıma Şampiyonlar Lig’inde yarı final oynatan Jardim’e nazire yaparcasına, harika bir taktik varyasyonla çıktı Şenol hoca maça. Son haftaların formsuz ismi Talisca’yı kesip Tolgay’a maestro sensin derken, Oğuzhan’a hadi artık göster kendini evlat dedi.

Bu Beşiktaş can yakacak. Futbola doyuracak! Yeter ki kendi ülkesinde YABANCI MUAMELESİ gösterenler buna izin versinler.