0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Sosyal medyada “gel gel” paylaşımları

Sosyal medyada devlete, halka, ülkemizin kutsal değerlerine karşı o kadar çirkin ve nefret dolu saldırılar yapılıyor ki bu toplumda terör örgütlerinin boy verip gelişmesine şaşmamak gerekiyor. Genç yaşlı çok sayıda insan sözlerinin sonuçları hakkında en ufak bir kaygı duymaksızın ya da eleştirilen kişilere ve kurumlara karşı hiçbir ihtiyat payı bırakmaksızın akıllarına gelen her şeyi söylüyor, koro halinde ağız dolusu küfredebiliyorlar. 

Sosyal medya çağı 

Toplum nasıl bu hale getirildi? Eskiden en azından devlete, millete ve kutsal değerlere asgari bir saygı vardı. Ancak bütün aidiyetleri silindir gibi ezip geçen küresel sermaye bu geleneğe de bir son verdi. Ancak son yıllarda kapitalizmin daha da üst bir aşamaya ilerlemesiyle insanlığın çürüme süreci de daha hızlandı.  

Eskiden her toplumda bir ana akım medya vardı. Kimi zaman, belki de çoğu zaman bu medya saptırmaların ve değişik türde propagandaların merkezinde bulunsa da doğru yanlış “ortak paylaşılan gerçekler” vardı.  “Uzlaşılmış” olarak kabul edilen ortak değerler temelinde günlük olaylarla ilgili yorumlar da toplumun geniş kesimlerinin aşağı yukarı desteğini alırdı. 

Sosyal medya çağında gerçeğin ne olduğu konusundaki bu ortak tutum birçok ülkede son bulmuştur. ABD Devleti’nin ve istihbarat örgütlerinin desteğiyle oluşturulan sosyal medya araçları sonunda kurucularının da kontrolünden çıkıp genel bir kargaşanın ve bölünmenin ifadesi haline gelmişlerdir. 

Yalan devri 

Uzmanlara göre içinde bulunduğumuz dijital çağda yalan haberleri yaymak hiçbir zaman olmadığı kadar kolay hale gelmiştir ve bir yalan daha ortaya atılır atılmaz başkaları tarafından benimsenmekte ve gerçek olarak kabul edilmektedir. Haberciliğin sosyal medya yoluyla bir uzman grubun elinden alınıp tüm topluma yayılması aidiyet duygusuyla gerçeklik arasındaki sınırların kalkmasına yol açmıştır. 

Sosyal medyada mesele neyin gerçek neyin yalan olduğu değildir. İşportası yapılan parlak lafların ya da söylentilerin ağırlık kazandığı bu ortamda gerçeğe yer yoktur. Danielle Citron adlı sosyal medya uzmanına göre “insanlar başkalarının fikirlerini hemen aktarıveriyorlar. Bu görüşlerin yalanlarla, uyduruk veya eksik haberlerle desteklenmesi onların umurlarında bile değil. Çünkü önemli bir şey öğrendikleri ya da yaptıkları kanısındalar.” 

Sosyal medyaların algoritmaları o şekilde ayarlanmıştır ki bize benzeyen insanlarla birlikte sadece kendi görüş ve inançlarımıza uygun bir sanal dünya oluşturabiliriz. İnsanlar işte bu balonlar içinde, gruplar halinde sosyal medyada yaşıyorlar ve aralarına değişik görüşten biri gelmek isterse hep beraber onu linç ediyorlar. 

İki grup birbirinden habersiz 

Örneğin, My Society adlı büyük bir teknolojik araştırma grubunun kurucusu olan Tom Steinberg İngiltere’deki Brexit oylamasından hemen sonra şöyle diyordu: “Facebook’ta Brexit’ten yana olup da oylamadaki zaferi kutlayan insanları bulabilmek için saatlerce uğraştım. Fakat filtreler o kadar kuvvetli ve kişiye özel hale getirilmiş, arama fonksiyonları o kadar bütünleşmiş idi ki bu oylama sonucundan memnun olan tek bir kişi bile bulamadım. Hâlbuki ülkemin en az yarısı bu sonuçtan dolayı bayram yapıyordu.” Steinberg’e göre bu durum toplumun vahim biçimde bölünmesi anlamına geliyor: “Ülkenin yarısının diğer yarısı hakkında hiçbir şey bilmediği bir ülkede yaşamak da mümkün değildir.” 

Suç sadece sosyal medyanın kurgulanış biçiminde midir? Son yılların başka bir eğilimi Facebook, Twitter gibi sosyal medya mecralarına içerik hazırlayan manipülatör siyasal medyalardır. New York Times Magazin’in yaptığı bir araştırmaya göre bu sitelerin Facebook’a verdikleri haberlerde hiçbir gerçek kaygısı yoktur. Tek amaçları tıklanmak, paylaşılmak, beğenilmek, bu şekilde reklam ve gelir arttırmak olan “gel gel” haberleri insanları gerçeklerden uzaklaştırıp hasta ruhlu bir toplum yaratmaktadır. Bu haberlerde önemli olan insanları şu veya bu şekilde şok edip para kazanmaktır. 

Robotlaşma 

Sadece ticari özelliğe sahip çöplük haberlerde son analizde önemli olan politika da değil, haberin hızlı yayılmasıdır. Yalanlar ne kadar şoke edici olursa insanlar o kadar çabuk tıklamaktadır. Gerçi amaç politika olmayıp şok haberlerle para kazanmaktır diyoruz ama belki de asıl politika da budur.  Toplumda gerçeklik duygusunu ortadan kaldırmak, insanları sürekli bir kuşku içinde yaşatmak ve bu bulanık ruh haline sokulmuş insanları istenilen yöne sevk etmektir.  

Liberal kapitalizmin teknolojik bürokrasi çağında “gerçekler devri” kapanmıştır. İnsanlar fikirlerini gerçeklere göre değil, sosyal medyanın yönlendirmesine göre şekillendireceklerdir. Sosyal medyada açığa çıkmış yalanları ısrarla tekrarlayanlara bu konuda herhangi bir uyarı yaparsanız verecekleri cevap iki kelimedir: “Neyse ne !” 

Yarım akıllılar 

Zamanında internet ve sosyal medya üzerine nutuklar atıp insanlığın kurtuluşu için yeni bir çağ açıldığını iddia eden liberal yarım akıllılara ne kadar öfkelensek azdır.  Bize düşen görev her hâlükârda gerçeğe saygı duymak, ihtiyata önem vermek ve değerlerimizi her ortamda koruma kaygısını taşımaktır.  

 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX