PKK demekle olmaz ki 

-Her gün şehitler geliyor, millet olarak PKK terörüne karşı mücadelede sizin gibi akademisyenlerden de destek istiyoruz. 
-PKK terörü var demekle olmaz ki. 
-Ya nasıl olur? 
-Sadece askeri çözümle olmaz ki. 
-Yani? 
-Sadece güvenlik politikalarıyla olmaz ki. 
-Analar ağlamasın istiyoruz, başka nasıl olacak? 
-Başka nasıl olacak demekle olmaz ki. 
-Delirtmeyin insanı ne öneriyorsanız söyleyin lütfen. 
-Çözüm masasına bir gün geri dönülecek, başka türlü olmaz ki. 
-Masayı devirdiler ya, her yerde bombalar patlattılar ya. 
-Her yerde bombalar patlattılar demekle olmaz ki. 
-Beyefendi adamlar Suriye’de terör devleti kuruyor, siz hâlâ konuşuyorsunuz. 
-Suriye’de terör devleti kuruluyor demekle olmaz ki. 
-Bakın, PYD, PKK terör örgütünün Suriye’deki kolu değil mi? 
-PYD PKK’nın koludur demekle olmaz ki. 
-PYD, ABD’nin desteğinde Suriye’de etnik temizlik yapıyor, haberiniz yok mu? 
-PYD etnik temizlik yapıyor demekle olmaz ki. 
-PYD Suriye’den PKK destekçisi olmayan herkesi kovuyor, onlara Türkiye’de biz bakıyoruz. 
-Biz bakıyoruz demekle olmaz ki. 
-Peki, nasıl olur? 
-Çözüm masasına bir gün geri dönülecek. 
-Birader çözüm masası devrileli en az 10 bin kişi öldü. 
-10 Bin kişi öldü demekle olmaz ki. 
-Nasıl yani? 
-Kürt sorunu vardır, Kürt sorunu. 
-Nedir sorun yani, pratik olarak ne istiyorsunuz? 
-Ne istiyorsunuz demekle olmaz ki. 
-Ha anladık, kimsenin bir şey istediği bile yok sadece rahatça insan öldürmek istiyorlar, öyle mi? 
-Kürt sorunu var, Kürt sorunu. İnsan öldürmek istiyorlar demekle olmaz ki. 
-Bela mısınız siz beyefendi? Neyin peşindesiniz? 
-Masa olmalı masa. Bela mısınız demekle olmaz ki. 
-Söyle birader o zaman neymiş Kürt sorunu? 
-Kürtler adına konuşmakla olmaz ki. 
-Yani bu durumda nedir sorun? 
-Kürt sorunu var. Nedir sorun demekle olmaz ki. 
-Hem sorun var diyorsunuz, ne olduğunu da söylemiyorsunuz. 
-Masa var masa. Çözüm söylemiyorsunuz demekle olmaz ki. 
-Yani terörü desteklemeye, teröristler lehine bildiri yayınlamaya, Türkiye’yi şikâyet etmeye devam edeceksiniz. 
-Türkiye’yi şikâyetten söz etmekle olmaz ki. 
-Üstelik de terörü destekleyen, teröristlere kucak açan ABD’ye AB’ye yardımcı oluyorsunuz. 
-Hamasetle, milliyetçilikle, ABD’ye, AB’ye çatmakla olmaz ki. 
-Ya nasıl olur? 
-Masa var ya masa. Nasıl olurla olmaz ki. 
-Kardeşim bombalı araçlar patlıyor, insanlar ölüyor, şehirler boşalıyor, ne yani ülkemizin yıkılmasına izin mi verelim? 
-Masa var ya masa, vatan millet demekle olmaz ki. 
-Masa olsa ne olur, olmasa ne olur, yine teröre devam edecek değiller mi? 
-Teröre devam edecek değiller mi demekle olmaz ki. 
-Kardeşim bu işler büyüdü, Türkiye’ye dış saldırı ve işgal girişimine dönüştü. 
-Masa var ya masa. İşgal demekle olmaz ki. 
-Birader biz seni liberal entel sanıyorduk, hain çıktın. 
-Her şeye ihanet, herkese hain demekle olmaz ki. 
-Peki, nasıl olur? 
-Masa var masa. Öyle suçlamayla olmaz ki. 
-Şimdi senin de, masanın da… 
-İmdat yetiş John Bass, baskı var, dikta var, faşizm var. 
*     *     * 
Bayramda teröristbaşı Öcalan’a yakınlarıyla görüşme izni verilince bazı liberal enteller bunca olaydan sonra yeniden masa ve akil adamlar denemesine dönüleceğine dair boş umutlara kapıldılar. Bu konuşma da herhangi bir liberal entelle, vatansever bir yurttaş arasında geçen bir hayali diyalogdur. Aziz Nesin’in bir hikâyesinden esinlenmiştir. Demek ki o zamandan beri memlekette her şey değişmişken, ukala oranı aynen kalmış. Ukalalık yapmasalar olmaz ki.