0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

O zaman Kızılderili kılığındaydılar şimdi de PKK 

10 Aralık gecesi Beşiktaş’taki terör saldırılarını fiilen kimin yaptığını anlamamız uzun sürmedi. İlk başlarda bir-iki örgütün adı geçtiyse de bütün işaretler PKK’yı gösteriyordu, nitekim kısa bir süre sonra bölücü terör örgütü alçakça katliamı üstlendi. Ama eylemi hangi taşeron örgütün yaptığı hiç de önemli değildi aslında. FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C veya MLKP hatta alfabenin tüm harflerinden istediğiniz sayıda kombinezon çıkarsak da sonuç değişmez, nasıl olsa tüm terör örgütlerinin arkasında aynı güç yok mu? 

Mayalarına bakalım 

Gelin isterseniz bu küresel güçlerin tarihine bakalım ve bugün uyguladıkları kılık değiştirme ve maskeleme taktiklerinin onların mayalarında nasıl mevcut olduğunu görelim. 

Kuzey Amerika’da 1770 yıllarında İngiltere Krallığı orada yaşayan sömürgeci beyazları vergilendirme kararı aldı. Sömürgeciler İngiliz Parlamentosu'nda temsil edilmediklerini dolayısıyla verginin hukuk dışı olduğunu söylüyorlardı. Bu sömürgecilerden John Hancock’un küçük bir gemisi vardı ve onunla gümrük vergisi ödemeyip kaçakçılık yapıyordu. Bu kaçakçı ve onun avukatlığını yapan John Adams ki sonradan Amerika’nın ikinci başkanı olacaktır, ABD’nin en büyük kahramanlarından sayılır. 

O zamanlar henüz Avrupai özelliklerini kaybetmemiş olan sömürgeciler bol bol çay içerlerdi. Çay üzerindeki gümrük vergisi de nispeten ağırdı. Hancock ve adamları İngiliz Devleti’nin Çin’den getirdiği çaya boykot ilan ettiler. Bu durum karşısında İngiltere bir yasa çıkararak devlet firmasının çayı vergisiz olarak satabilmesini sağladı. Bu durumda devlet tekelinin çayı hem daha kaliteli hem de çok daha ucuza geldiği için büyük kısmı kaçakçı olan beyaz sömürgeciler iflas etmeye başladı. Çay işinde hamallık ve bayilik yapanlar dövüldü, katran ve tüye bulandırıldılar. 

Sözde özgürlük çocukları 

Bu ve buna benzer değişik vandalizm olayları birbirini takip ederken bugün resmi tarih olarak anlatılan Amerikan Bağımsızlık Savaşı açık konuşmak gerekirse kalleşçe bir terör eylemiyle başladı. 

16 Aralık 1773 tarihinde kendilerine “Özgürlük Çocukları” diyen 60 kadar Bostonlu militan 3 İngiliz gemisine tırmandılar. Gemideki paletleri denize atarak 45 ton devlet çayını imha ettiler. Burada amaç İngiliz Devleti’ni protesto etmek ve zor duruma düşürmekti. Ancak ilginç olan nokta ve bu terör eylemine ayrıca kalleş dememize neden olan şu idi ki Bostonlu beyaz militanlar Mohikan Kızılderili kıyafetlerini giymişlerdi. Bildiğimiz Amerikalılar yüzlerine boya sürmüş başlarına da tüy takmışlardı. 

Bu olay ABD’nin kurulmasını sağlayan çok sembolik bir eylemdir. Atalarımız tarih tekerrür eder diye boşuna dememişler. İşte o gün bugündür Amerikalılar ne zaman dış politikada bir kurnazlık yapmak isteseler hemen bir kılıklara giriyorlar. Ortadoğu’da önce El-Kaide oldular, sonra DEAŞ… Bunu biz demiyoruz, ABD’nin seçilmiş Başkanı Trump söylüyor. 

Mohikan değil PKK 

Ve bugün de bir aralık ayında “kahramanlarımızı” gecenin ilerleyen saatlerinde İstanbul Beşiktaş’ta görür gibi olduk.  Bu kez beyaz adam Mohikan değil PKK’lı kılığındaydı. Tekrar eskiye dönelim ve resmi tarihi biraz kurcalayalım. Bir dizi kumpas ve vandalizmle başlayan Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nda sistemin gerçek mağdurları olan siyahiler ve Kızılderililer daha çok İngilizlerin yanında yer aldı.  Bu arada bu savaşın siyahilere bir faydası olduysa, o da kargaşadan istifade eden binerce kölenin zincirlerini kırıp kaçmayı başarabilmesiydi. 

Irkçı ABD rejimi 

Bilmemiz gerekiyor ki Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi hiçbir şekilde köleliği kaldırmadı. Aynı şekilde Amerikan Anayasası beyazlarla siyahlar arasındaki eşitliği kabul etmedi. Bütün Batı dünyasında olduğu gibi köleliği ortadan kaldıran etken batılıların insafa gelmiş olmaları değil, tabii ki buharlı makinaların icat edilmiş edilmesidir. Bu da ancak 19’uncu yüzyılda mümkün olabilmiştir. Bugünkü ABD rejiminde beyazlar ile siyahlar arasında sözde kalan eşitlik ilkesi bile ancak komünist eğilimli Kara Panterlerin ve siyahi Müslümanların 1960’lardaki ortak mücadelesi sayesinde olmuştur. 

Amerikalı teröristlerin elbiselerini ve dış görünümlerini taklit ettikleri Kızılderililere gelince bunlar ABD Bağımsızlık Savaşı’nda daha çok beyaz Amerikalı sömürgecilerle mücadele ettiler. Altı millet olarak bir araya gelen Irokua’lar İngiltere’den kendi bağımsızlıklarını ilan edip devlet kurdular. Aslında ilahi adalete göre gerçek Amerikan Devleti ve gönüllerin ABD’si bu devlet olmalıydı. Savaştan sonra tabii ki beyazlar bu Kızılderili devletini yıktılar, Amerikan anayasası onları yurttaş olarak bile saymadı. Sistematik inkâr ve imha politikaları uyguladı. 

İnanmayın, güvenmeyin 

Kızılderililerin küçük bir bölümü bağımsızlık savaşı sırasında beyaz Amerikalıları desteklemişti. Lenapa kabilesi olarak bilinen bu gruba bunun karşılığında özgür topraklar vaat edilmişti. Tabii ki beyazlar bu sözlerini de tutmadılar. O günden bugüne de hiçbir sözlerini tuttukları görülmedi. 

Tarihten çıkarılacak dersler var. Tabii bu dersleri çıkarabilmek için “Teksas-Tommiks” kültürünü aşmak gerek, sahi o çizgi romanlar kimin reklamını yapıyordu?  

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX