0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

İşte herkesin herkesle savaşı 

Asimetrik savaş adı verilen bir kavram var. Aslında bu, hiçbir kuralı bulunmayan, insanların en asgari haklarını bile ortadan kaldıran ve tarihte eşi görülmemiş bir vahşete yol açan savaş türünün kibar adıdır. Bu savaşın asıl mağdurlarının büyük bölümü yanı başımızda yaşıyor. 

Irak ve Suriye halkları, esas olarak da Sünni Müslümanlar yeni yüzyılda kurban olarak seçildiler. Suriye’deki 350 bin kurbana, Irak’ta 13 yıldır kaybedilen 1 buçuk milyon canı eklediğimizde soykırımın boyutu ortaya çıkmaktadır. 

Yeni soykırım İran eliyle 

Peki, bu savaşın anlamı nedir ve kim başlatmıştır? Buna cevap vermeden önce bir hatırlatma yapalım. Avrupa ülkelerinde her televizyon kanalında ayda en az 3-4 kez İkinci Dünya Savaşı’ndaki Yahudi soykırımıyla ilgili filmler gösterilir. Ama insanlar bu filmleri boş bakışlarla izler ve Avrupa sınırlarına yığılmış olan milyonlarca insanı kovmanın, içerdekileri de bir şekilde yok etmenin hesaplarını yapmaya devam ederler. Demek ki aslında savaş bitmemiştir, Alman rejimi ve Batılılar katliamlarına İran aracılığıyla Sünni Müslümanları kurban ederek devam etmektedir. Dikkatli bakanlar gerçekleri göreceklerdir. 

Liberallerin atom şantajı 

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra küresel kapitalizm “bir daha asla” sahtekârlığıyla ve sözde insan hakları şampiyonluğuyla yaşanan çılgınlıkları Nazizmin ve kısmen komünizmin üstüne yıkmaya yeltendi. Bildirgeler yayınlandı, uluslararası kurumlar yaratıldı ve bir insan hakları hukuku oluşturuldu. Ama her iki dünya savaşını da asıl çıkaranın ABD ve İngiltere’nin liberal rejimleri olduğu gizlendi. Hiroşima’yı gerçekleştiren liberalizm, aslında “bir daha asla” derken kapitalizmin bir daha asla katliam yapmayacağını değil, ellerindeki atom bombası nedeniyle bir daha hiç kimsenin kendilerine kafa tutamayacağını söylüyormuş. O dönemde André Malraux gibi düşünürler, kapitalizm ortadan kalkmadan barbarlığın daha da açık biçimde geri döneceği uyarısını yapmışlardı ama onları dinleyen olmadı. 

Nitekim Batı, elindeki nükleer teknolojiyi Sovyetler Birliği’ne boyun eğdirmek için bir silah olarak kullandı. Soğuk Savaş yıllarında iki kamp arasındaki düello 1962’deki Küba Krizi’nde zirve noktasına ulaştı. O momentumda silah kullanmaya cesaret edemeyen Ruslar giderek gerilemeye başladılar ve 1990’da tepetaklak gittiler. O yıllarda ülkemizden kalkarak Rusya üzerinde casusluk yapan U2 uçağı nedeniyle Türkiye de krizin ortasındaydı. Bugün ise bir başka krizin tam içindeyiz. 

Kayıt dışı savaş 

Bugünkü kriz ülkeler arasında değil aslında. Akıldışı ve kural dışı bu savaşta taraflar tam olarak belli de değil. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra muhafazakârlar her türlü savaşı, bu arada düzenli olmayan savaşları da bir kurala bağlamak istediler. Savaş hukukunu genişletip içine partizan savaşını da katmayı önerdiler. Ama pasifistler sözde savaş karşıtlığı adına bu tür düzenlemelere karşı çıkıp engellediler. Aslında iyi niyetli bile olsalar bu şekilde ocaktaki ateşi üfleyerek canlandırıyor ve savaşçı liberallere koltuk değneği oluyorlardı. 

Yeni savaş düzeni 

Dünyada 1980’lere gelinceye kadar terör eylemleri tek tek ülkeler içinde, o ülkelerin ceza hukukunu ilgilendiren, devlet tarafından o çerçevede ele alınıp incelenmesi gereken olaylardı. Almanya’daki Kızıl Ordu Fraksiyonu’nun, İtalya’da Kızıl Tugaylar’ın eylemleri gibi. Öte yandan bazı ülkeler arasında sıcak savaşlar da devam ediyordu ve burada da savaş hukuku iyi kötü uygulanıyordu. 

Bunun tek istisnası Filistin sorunuydu ve bunu da Ortadoğu’yu karıştırmak için İsrail’i kullanan ABD yaratmıştı. Sorun ABD’nin engellemesi nedeniyle BM kararlarına rağmen uluslararası hukuk içinde çözülememişti. Ayrıca yine ABD’nin diğer ülkelerin içişlerine karışarak komünizmle mücadele bahanesiyle kontrgerilla hücreleri kurması yine dünya barışına mayın döşeme anlamına geliyordu. Bugün Türkiye için 1 numaralı tehdit olan FETÖ örgütünün bir kontrgerilla hücresinden doğup gelişmiş olması oldukça ilgi çekicidir. 

ABD başlattı 

Dünyada savaş mı, terör mü ne olduğu belli olmayan, dolayısıyla ne ceza hukukunun, ne de savaş hukukunun içinde ele alınan, tamamıyla kayıt dışı terör 1979’da başladı. Afganistan-Pakistan sınırında El Kaide örgütünü kuran ABD klasik savaşlarla terörü birbirine karıştırarak asimetrik savaşı yarattı ve böylece savaşı hukuk dışına çıkarttı. Kimin kime karşı savaştığı belli değildi ve daha çok algılar savaşıyordu. 

Bizzat ABD’nin yarattığı El Kaide unsurları 11 Eylül’ü gerçekleştirdiğinde ABD ille de birilerinden intikam almak gibi irrasyonel bir gerekçeyle Afganistan’a müdahale etti. Bu tamamen hukuk dışıydı ve yine tarafların kim olduğu karartılmıştı.  

Irak rezaleti dünyada ilk 

Meşru bir devlet başkanının idamıyla sonuçlanan 2003 Irak müdahalesi ise her bakımdan bir skandaldı. Yalan bir gerekçeye dayandırılan, hatta hukuka göre aslında gerekçe dahi olamayacak bahanelerle başlatılan bu savaşın bir örneği dünya tarihinde görülmemiştir. Tek yanlı ve kabadayılıktan ibaret olan bu saldırı sonuçta ülkede var olan iki mezhepten birinin imtiyazlı hale getirilmesi ve diğerinin köleleştirilmesiyle sonuçlandı. Bölgede kardeş kavgası bilerek ve istenerek körüklendi. İran’daki kendini aryen ve üstün ırk sanan babadan oğula geçme molla hanedanı buna canı gönülden destek verdi. Bundan kendini kurtarabilenler ancak Kuzey’deki Kürtler oldu ki bir şekilde direnebilen Barzani de bugün İran yanaşması PKK’nın hedefindedir. 

Tek çare ulus devlet 

Bugün merkezi bizim Güneyimizde olmak üzere büyük bir kargaşa körükleniyor. Sadece Suriye’den değil Afrika’dan da büyük bir göç dalgası Avrupa’ya doğru ilerliyor ve Asya’yı çok zor günler bekliyor. Galiba liberalizmin filozoflarından Hobbes’un tarifiyle “herkesin herkese düşman olduğu” kapitalist toplum ideali bu şekilde gerçekleşiyor. Aslında bir kez daha görülüyor ki, kısa vadede tek çare halkların eski evleri olan ulus devletlere geri dönüp küresel kapitalizme karşı direnmeleri. Yoksa hep birlikte batacağız. 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX