0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Hillary abla ve şakirtleri

Reuters ajansının haberine göre ABD Başkan adayı Hillary Clinton New York’taki Birleşmiş Milletler toplantısında iki devlet başkanıyla görüşecek. Bunlardan biri Ukrayna lideri Petro Poroşenko, diğeri Mısır lideri Abdülfettah Sisi. Aslında Clinton’un üç liderle görüşmesi planlanmış ama üçüncüsünün adı verilmiyor. Diğer ikisi darbeyle iktidara geldiklerine göre herhalde o üçüncü lider darbesini başarıya ulaştırıp da iktidarı ele geçiremediği için bu mümkün olmamış. 
Turuncu kardeşler 
Hillary Clinton ABD Başkan adayı olarak neden BM’de görüşmek için bu iki darbeci kafadarı seçmiştir? Çünkü ikisinin de başkan olmasında Hillary ablalarının emeği vardır. Bir dönem Başkan Obama’nın Dışişleri Bakanlığı’nı yapmış olan Hillary Ukrayna ve Mısır’daki “turuncu devrimleri” yönetmiştir. 
Poroşenko, Ukrayna ve Doğu Avrupa’nın bisküvi ve çikolata kralıdır. Tatarların yoğun olduğu tarihi Bucak bölgesinde Bolgrad kasabasında doğmuştur.  Hep politikacılara yakın durmuştur. Eskinin ünlü devlet adamlarını finanse etmiş, onlarla ailevi ilişkiler kurmuştur. Hatta eski başkan Viktor Yuşçenko’nun iki kızının vaftiz babası olmuştur. Kendisi aynı zamanda medyada kendi adı veya şirketleri aracılığıyla aktiftir. Forbes’e göre Ukrayna’nın en zenginleri arasındadır. 
Küfürbaz Amerikalı 
Şubat 2014’de Kiev’de Maidan adlı meydanda başlatılan Turuncu Devrim denilen darbe sonucu iktidara gelen Poroşenko ABD’nin has adamıdır. ABD’nin o dönem Ukrayna Elçisi olan Geoffrey Pyatt ile ABD Dışişleri Bakanlığı Doğu Avrupa sorumlusu Victoria Nuland arasındaki bir telefon görüşmesi Ruslar tarafından kaydedilmiş ve tüm ABD medyasında yayınlanmıştır. 
ABD’nin darbeleri nasıl organize ettiğini gösteren bu kayıt çeşitli internet sitelerinden rahatlıkla dinlenebilir. Bu kayıt Nuland ve Büyükelçinin darbeyi nasıl tezgâhladıklarını, asıl adamlarının sonradan Dışişleri Bakanı olacak Arşeni Yatsenyuk olduğunu, hatta ondan bahsederken “bizim Yats” diye konuştuklarını ortaya koymuştur. Konuşmanın tam ortasında geçen ve Avrupa Birliği’nin muhtemel desteği hakkındaki cümlelerde Victoria Nuland Hanımefendi “and you know… f.ck European Union” demektedir. Bu sözcüğün anlamını herkes bilir. ABD’nin AB’ye bakışını özetleyen bu cümle karşısında AB yetkilileri ve Merkel, usulen bir kınama yapmışlardır. Victoria Nuland’ın Hillary Clinton’un en yakın çalışma arkadaşı ve koruması altındaki bir bürokrat olduğunu hatırlatayım. Kocası da Türkiye ile yakın ilgili bir istihbaratçı olan Robert Kagan’dır. 
Sisi ve CIA 
Sisi’ye gelince, General Abdülfettah Sisi Arap Baharı adı altındaki Turuncu Devrim kumpası sonucu ABD tarafından iktidara getirilen bir liderdir. Asker olarak eğitimini ABD’de ve tabii Pensilvanya’da yapan Sisi önce istihbaratın başına getirilmiş oradan genelkurmaya, en sonuna da Mısır devletinin tepesine yerleştirilmiştir. Kendisinin bu hızlı kariyerinin arkasında yine Hillary bulunmaktadır.      
Hillary, Mısır’da 2011 yılında ortaya çıkan gösterilerden hemen sonra oraya özel temsilci olarak Frank G. Wisner’i göndermiştir. Bu diplomat, CIA’nın kurucularından adı yine Frank Wisner olan tarihi istihbaratçının oğlu olup karmaşık operasyonlar düzenlemekle meşhurdur ve başta Hüsnü Mübarek olmak üzere Mısır yöneticileriyle sıkı fıkı arkadaştır.  Mısır’da da bin türlü entrikadan sonra kendi adamı Sisi’yi işbaşına getiren Wisner’in ilginç bir akrabalığı da vardır. Wisner, Fransa eski başkanı Sarkozy’nin üvey kardeşi sayılır. Nicolas Sarkozy’nin yarım kardeşi Olivier’nin annesi Madam de Ganay bu Amerikalı istihbaratçıyla evlenmiştir. Zaten de Ganay ailesi Fransa’da istihbarat camiasında kariyer yapmakla tanınmıştır. Eski Başkan Sarkozy ABD’de okurken uzun süre bu ailenin evinde kalmıştır. 
Para, para, para 
Ukrayna lideri Poroşenko gibi Mısır lideri de bir dolar milyarderidir. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleriyle ortak çok sayıda sektörde aktiftir. Mısır’da ordunun kurum olarak sanayi ve ticarette büyük bir ağırlığı vardır. Bu çerçevede rahatlıkla şunu söyleyebiliriz, Hillary seçilse de seçilmese de gerek Sisi ile gerekse Poroşenko ile yakın ilişkileri devam edecektir. Seçilirse başkan olarak, seçilmezse danışman olarak ve her şeyden önce kibarca söylersek servet yönetimi danışmanı olarak Hillary ablaları hep yanlarında olacaktır. 
Ukrayna lideri Poroşenko Başkan olduğunda şirketlerini bırakacağını söylemişti, tam tersini yaptı ve yapılan hesaplamalara göre serveti iç savaşa ve krize rağmen 2014’den beri en az yüzde 20 arttı. Ukrayna’da serveti artan tek milyarder oldu.  Panama Belgelerinde en çok adı geçen liderlerden biri Poroşenko, Virginia adalarında kendi adına şirket sahibidir. Sisi ise yine Panama’da adları geçen Hüsnü Mübarek’in çocukları Ala ve Cemal’in gizli ortağı olarak biliniyor. 
Servet danışmanı 
Bu arada Bill ve Hillary Clinton çiftinin ABD’nin vergi cenneti Delaware’de yüzlerce posta kutusu şirkete sahip bulundukları ve burada servet güzelleştirme işleriyle meşgul oldukları biliniyor. Hillary’nin FETÖ ile yakın dostluğu da bilindiğine göre, Birlemiş Milletler salonlarında ablalarıyla görüşecek şakirtler Poroşenko ve Sisi’ye gözünüz aydın demeliyiz. Şuna da değinmeden geçemeyeceğim, Hillary’nin FETÖ ile sohbetlerinde anlamadığı bazı kavramlar olmuşsa, Sisi’ye danışabilir. Ne de olsa o bir Hafız(!).

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX