0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Her görüş saygındır, yeter ki… 

Eski MİT’çi, sıkı Batı yanlısı ama milliyetçi tanınan Enver Altaylı FETÖ’ye yardım ve yataklıktan tutuklanınca ister istemez milliyetçiliğin istismarı konusu da gündeme geldi. Gerçi Amerikan ajanları Türkiye’de sadece milliyetçilik gibi sağ akımlarda değil solda da bol bol bulunur ve CIA tüm siyasal akımlara sızar. 

İkinci Dünya Savaşı’na uzanıyor 

CIA güdümündeki ırkçılık konusu 1940’lara kadar uzanır.  İkinci Dünya Savaşı yıllarında İnönü hükümeti ezik bir denge politikası izlemeye çalışıyordu. Buna paralel olarak da iç politika dünyadaki güçler savaşının bir tiyatro sahnesine çevrilmişti. Bu vesayet tiyatrosunda Nazi Almanyası’nın ülkemizdeki temsilcileri durumunda bazı Türk ırkçıları da vardı. Hitler’in yenileceği 1944’den sonra iyice kesinleşince İnönü Anglosaksonlara yaranmak için bunların bazılarını hapse attı, hatta iyice abartarak ne kadar milliyetçi varsa zindana doldurdu.  

Aynı dönemde ilerde Demokrat Parti’yi kuracak olan bazı muhafazakârlarla Komünistler bir araya gelerek gazete ve dergiler çıkartmaya başladılar. 2000’li yılların Taraf gazetesini uzaktan andıran bir dergi o yıllarda Görüşler adıyla yayınlanıyordu. Amerikan yanlısı solcular Sabiha Sertel ve onu ABD’den destekleyen Halide Edip’in sağladığı olanaklarla faaliyet yürütüyorlardı. Ama Almanya kökenli ırkçı aşırı sağ da Amerikalılarla solu baş başa bırakmadı. Savaşta Naziler yenilince o ırkçılar da CIA’nın yanına kapağı attılar. Böylece ABD sağ eliyle sağ kesime, sol eliyle de sol kesime çomak sokma olanağını elde etmiş oldu. 

Naziler Türkiye’de 

Nazi Almanyası’nın ünlü istihbaratçısı Reinhard Gehlen savaş sırasında Orta Asya’daki ve Rusya’daki çoğu Özbek bazı Türkleri ve Tatarları Nazi SS birliklerinde kullanmak için örgütlemişti. Bunların Türkiye’de ilişkileri vardı. Savaştan sonra Gehlen tüm adamlarıyla birlikte CIA’ya geçti. Aynı yıllarda CIA tarafından Alman İstihbarat Servisi BND’yi kurmakla da görevlendirilen Gehlen,  birçok Türk dillerinden yayın yapan Hür Avrupa Radyosu’nu oluşturdu. 

Orta Asya kökenli eski Nazi yeni Amerikancı ajanların bir kısmı Türkiye’ye yerleştirildi, aralarından en yetenekli olanların bir kısmı CIA’da yükseldi. Uzun yıllar Türkiye’de bulunmuş olan Ruzi Nazar bunlardan biridir. Şimdi FETÖ’den içerde bulunan Enver Altaylı’nın bu ajan hakkında yazdığı bir kitap da vardır. Onu MİT’e sokan da kendisi gibi Özbek olan Nazar’dır. 

Soğuk Savaş trajedisi 

Ruzi Nazar, Türkiye’ye sokulan eski Naziler ve değişik kılıklardaki CIA ajanları 1950’lerden 1980’lere kadar sistemli biçimde Soğuk Savaş propagandası yaptılar. Daha sonra FETÖ ve benzer hareketlere fidanlık teşkil edecek olan Komünizmle Mücadele Dernekleri’ni kurdular. 

Orta Asya Türkleri üzerinden yapılan CIA faaliyetleri yıllardır Türk milliyetçiliğine zarar veren bir olgudur. Önemli olan “önce Türkiye” diyebilmektir. Ne oldu o “esir Türkler” söylemine, işte o Türkler artık esir değil, komünizm de tarih oldu, bölgesel dengelerde büyük bir değişiklik mi oldu? Hayır! Türkiye bu değişimden çok büyük kazançlar mı sağladı, pek de değil. 

ABD ve Orta Asya 

Zaten Amerikalılar da Sovyetler Birliği dağılınca o bölgelere Türk milliyetçilerini değil FETÖ’cüleri yolladılar. Adına Türkçe Olimpiyatları ve Türk Okulları denilen maskaralıklar o bölgeleri kontrol amacıyla başlatıldı. Millet esir Türkler kurtuldu diye sevinirken karşımıza Amerikancı FETÖ çıktı. Özal devrinde bazı aldatılmış bürokratlar bu konuda ABD ve FETÖ’ye büyük destekler de verdiler. Rahmetli Özal oyunu gördü ama çok geç kalmıştı. 

Milliyetçi sağda bu oyunlar dönerken, muhafazakâr sağa da Suudi’nin CIA kontrolündeki örgütlerinin sızması damgasını vuruyordu. Sol ise zaten görünür ve görünmez binlerce bağla İngiltere ve Almanya üzerinden Batı blokuna entegre edilmişti. 

İstismar ve CIA 

Ülkemizi dört bir yandan sımsıkı saran ABD egemenliği aidiyetleri, fikir akımlarını, inançları, akla gelebilecek her değeri istismar etmiştir. Eski Sovyetler’de yaşayan bazı Türklerin özgürlükleri için Amerika’dan yardım ummaları anlaşılabilir bir olgudur, ama büyük amaçlar uğruna olsa bile ABD hizmetine girmeleri kabul edilemez. 

Dünyada kendini Türk hissedenlerin tek bir vatanları vardır, o da Türkiye’dir. Elbette herkesi kendini Türk hissetmeye zorlayamayız ama onların da bu durumda Türklük ve Türk milliyetçiliği üzerinden siyaset yapmamaları gerekir. Ruzi Nazar, Enver Altaylı gibi şahsiyetlere ve onlarla işbirliği yapanlara yönelik eleştirimiz bu olmuştur. 

Bütün yollar ABD’ye 

Bakın, milliyetçilik, Türklük şampiyonluğu yapmış olan Altaylı bugün Pennsylvania bağlantılı çıkıyor.  Antalya eski Belediye Başkanı gibi birçok solcu ve laik bilinen politikacının FETÖ ile ilişkileri dökülüp saçılıyor, demek ki “bütün yollar Roma’ya çıkar” sözünün böyle bir anlamı da varmış. Ve bütün bu olup bitenler ülkemizin eski dönemde ne kadar çok denetim altına sokulduğunu bir kez daha kanıtlıyor. 

Yine de yukarda dediğimi tekrarlayayım: her görüş, her aidiyet saygındır. Yeter ki mensupları, kendilerini kullandırtmasın. Amerikan yanlısı olup da Türkçü geçinenlerin yıllardır hizmet verdikleri Hür Avrupa, Amerika’nın Sesi gibi radyolar bugün PKK’nın ve Suriye kolu PYD’nin borazanlığını yapıyorlar. Yazık edilmiş o ideallere. 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX