0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Gönlümüz Kara Panterler'le  

Geçen hafta sonu ABD Wisconsin eyaletinin en büyük kenti Milwaukee’de siyahiler sisteme karşı ayaklandı. Bir banka, bir benzin istasyonu ve çok sayıda dükkân “Siyah güç” sloganı atan kitleler tarafından yakıldı. Eyalet valisi OHAL ilan etti ve askeri yardıma çağırdı. Olayların nedeni ABD’de sıkça rastlandığı gibi yine polisin haksız yere bir siyah genci öldürmesiydi. İlk başladığında barışçı bir nitelik taşıyan gösterilere polis yeniden ateş açtı. Siyahlar bir evlatlarını da burada kaybetti ve isyan çığırından çıktı. Bu yazıyı baskıya verirken siyah isyan hâlâ sona ermemişti. 

Gerçek siyahi lider ne diyor? 

ABD’de liberal Obama döneminde ırk ayrımının yeniden ağırlaşması ve polis cinayetlerinin artması üzerine 1970’lerin ünlü siyahi mücadele örgütü “Kara Panterler” yeniden doğmuştu. Bu örgütün liderlerinden biri olan Babu Omowale gösteriler başlar başlamaz kente geldi ve bir yerel radyoya demeç verdi. Kara Panterler’in askeri lideri olarak tanınan Omowale gazetecilere aynen şunları söyledi: 

“Halkın baskı ve teröre karşı mücadele etmesi bir savaş hali değildir. Savaş bir ülkeyle diğeri arasında olur. Biz ırkçı beyaz sisteme ve polisin keyfiliğine karşı ezilen halkın mücadelesini veriyoruz. Polis burada bir ırktan gelen insanları baskı altına almaya çalışıyor. Bu baskı siyahlara ve yoksullara yapılmaktadır. Bu sisteme karşı bir mücadeledir. Haksızlıklara karşı mücadele aynı zamanda anayasada da vardır. Dolayısıyla bu bir iç savaş değildir. Savaş mıdır? Evet, savaştır, beyazların siyahlara karşı verdikleri bir savaştır ve ölen, öldürülen hep biz oluyoruz. Demek ki bize savaş açtılar.” 

Liberal ABD korkunç bir eşitsizlikler ülkesidir ve açıkça ırkçı bir sisteme sahiptir. Makyajlanmış olan ve gerçeği örtme amacı taşıyan resmi rakamlar bile bu eşitsizliği ortaya koymaya yeter. 

ABD’nin çirkin yüzü 

Siyahi çocukların yüzde 40 kadarı yoksulluk sınırının altındadır, bu oran beyazlarda yüzde 10 kadardır. ABD’de 30 ila 35 yaş arasında olan siyahların yüzde 8 kadarı hapistedir, bu oran beyazlarda sadece yüzde 1’dir. Toplumun yüzde 12’sini oluşturan siyahiler hapishane nüfusunun yarısına yakındır. Bu arada yerleşik Latinolar da yine siyahiler gibi nüfuslarından daha yüksek oranda hapse atıldıkları için sistemin beyaz ırkçı yönü açıkça ortadadır.  Bu arada ABD’de toplam tutuklu ve mahkûmların nüfusa oranının yüzde 1 olduğunu hatırlatalım. Dünya ortalaması ve hatta Kuzey Kore gibi ülkelerde bile “içerdekilerin” nüfusa oranı binde 1’dir. Bu da liberalizmin aslında bir açlık, hapishane ve adaletsizlik düzeni olduğunun açık ispatıdır. 

Bu ABD genelindeki durumdur, peki Milwauke nasıl bir kenttir? Nüfusu çevresiyle birlikte 2 buçuk milyon olan bu kent eski bir sanayi merkezidir. 70’li yıllardan itibaren sanayinin gerilemesi ve yerini finansın almasıyla birlikte beyazlar şehrin merkezinden kenardaki banliyölere kaçmaya başlamış ve şehir içindeki siyah-beyaz ayrımı keskinleşmiştir. Şehrin yüzde 40’ı siyahidir, Kuzey’de siyahlar, Güney’de beyazlar oturur ve 16’ıncı Cadde koca kenti ortadan bıçak gibi keser. Polis akşam belli bir saatten sonra siyahların Güney’de araba ile dahi olsa gezmesini kuşkuyla karşılar. Zengin beyaz mahallelerinde bulunan bir siyah polisin gözünde potansiyel bir hırsız ya da gaspçıdır. Bu nedenle ikide bir siyahların önünü keser, aşağılayıcı bir şekilde davranır, duvara dayar ve üstünü arar. 

Halkın üçte ikisi girip çıkmış 

Milwaukee’deki siyahların mahallesi ABD’de, belki de dünyada insanların en çok hapse girdikleri mahalle rekorunu kırabilir. Burada 35 yaşın altındaki insanların yüzde 62’si hapse girmiş çıkmıştır. Şehrin Kuzey’indeki siyahların çoğu temel eğitimi bile bitirememişken, Güney’deki beyazların ezici çoğunluğu yüksek eğitimlidir. Yıllardan beri Demokrat Partili liberaller tarafından yönetilen bu kentte, sol akımlar çok kuvvetlidir ve yapılan tüm insancıl söylemlere karşın ırk ayrımı yıldan yıla derinleşmektedir. 

ABD’deki ırk ayrımı sadece bu ülke için değil, tüm dünya için utanç verici hale gelmiştir. ABD hükümetlerinin bu sorunu çözemeyeceği ya da çözülmesi için yeterli iradeye sahip olmadıkları görülmektedir. Bu nedenle bu konuya Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun el atması gerekiyor. Sanılanın aksine bu komisyona önümüzdeki yıllarda Afrika ya da Asya’da değil, Kuzey Amerika’da daha çok iş düşecek gibi görünüyor. Tabii, bu komisyon üyelerinin sadece Birleşmiş Milletler’de etkili bir lobi yapan ABD hükümet üyelerini değil, Kara Panterler örgütü temsilcilerini de muhatap almaları şarttır. 

FETÖ’nün sonunu getirecekler 

Bu arada ABD’deki siyahi Müslümanları tehdit eden başka bir odak FETÖ’cülerin siyahları ırkçı beyazlar adına kontrol etmek için açtıkları sapkın eğitim veren okullardır. Bunlardan biri de Milwaukee’dedir. Kara Panterler örgütü bu tür yıkıcı ve saptırıcı ajan faaliyetlerine karşı hassastır. Amerikalı siyahilerin FETÖ kumpaslarına izin vermeyecekleri görüşündeyim. 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX