0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Darbe yattı, petrol battı

Elbette ki petrol fiyatlarının yeniden düşmesinin asıl nedeni Türkiye’deki darbe (iç işgal) girişiminin başarısızlığı değildir. Sermaye artık artı değer yaratamıyor, kâr etmiyor, büyüme olmuyor, durgunluk var ve tüm ham madde fiyatları düşüyor. Fakat darbe olsaydı geçici de olsa fiyatlar suni biçimde yükseltilebilecekti. Bu olmadı. 

Ayrıca elbette ki Türkiye’deki 15 Temmuz kalkışmasının asıl nedeni petrol fiyatlarını yükseltmek değildir. Bu sadece yan nedenlerden biridir, asıl neden çok derinlerde yatmaktadır ve bu yazıda ne asıl ne da tali nedenleri sadece petrolü ele alacağım. 

ABD sıkıntıda 

ABD’nin Ortadoğu’daki petrol üreten ülkelerle 70’li yıllarda yaptığı anlaşmalardan elde ettiği en büyük kazanç petrol ticaretinde sadece dolar kullanılması avantajını elde etmesidir. Dolayısıyla temelde petrol fiyatlarını düşmesi en çok ABD’yi rahatsız ediyor. Petrol fiyatları düştükçe doların kullanım hacmi de düşüyor ve ABD istediği gibi rahatça para basamıyor, ya da bugüne dek astronomik biçimde bastığı fazla paranın geri dönüşü olmuyor. 

Ancak düşük enerji fiyatlarının ABD’ye ayrı bir zararı daha var, dünyanın en büyük petrol şirketleri ABD’li veya Batılı. Petrol fiyatları düşünce bu şirketler de zora giriyor ve zaten krizde olan Batı ekonomisi iyice batağa batıyor. 

Bela arıyorlar 

Bazı küçük Batılı petrol şirketleri kendilerini gelişmekte olan ülkelerin şirketlerine satmaya başladılar bile. Endonezya’ya satılan bir Fransız şirketinin patronu fiyatlar varilde 40 doların altına düştükten sonra şöyle diyor: “Fiyatlar yükselecek mi? Ne zaman? ABD ile Ortadoğu arasında büyük bir kavga çıkarsa fiyatlar kımıldar mı? Bunu açık seçik göremiyorum.” 

Şubat ayında fiyatlar 30 doların altındaydı. O dönemde Suriye’de mücahitler büyük zaferler kazanıyorlardı. Daha sonra Amerikalılar Rusların da yardımıyla Suriye’yi iyice bombalayıp çok sayıda insan öldürdüler, fiyatlar da bu şekilde yükseldi. Ölen insanların kanları ve canlarıyla petrolde yüzde 25’lik bir artış sağlandı. 

Stoklar yığıldı 

Petrol fiyatları daha sonra düşmeye başladı ama 15 Temmuz’da yeniden bir “tepe” yaptı, darbe başarısız olunca düşme devam etti. Bazı analizcilere göre petrol fiyatları artık eski günlerdeki gibi hep düşük seyredecek. En azından 2017’nin sonuna kadar bu durum böyle devam edecek. Çok etkili ABD bankası Goldman Sachs’a göre pazarlar fiyat artışı için elverişsiz. Stoklar çok yüksek, arz talebin çok üstünde, dengelemek hemen hemen olanaksız. 

Bazı gözlemciler geçtiğimiz aylardaki geçici fiyat yükselişini Ortadoğu dışında Nijerya’daki karışıklıklara, Kuveyt’teki greve ve Kanada’daki sosyal sorunlara bağlıyorlar. Bu gelişmeler sonucunda günlük üretim 3.7 milyon varil azalmış ve fiyat artışlarına bu durum sebep olmuş. 

Burada dikkat çekici bir nokta Haziran sonundan itibaren fiyatlarda inme eğilimi görülmesinin Libya’nın ihracata başlamasıyla at başı gitmesi. Türkiye’de darbe başarısız olup fiyatlar yükselmeyince ABD’nin Libya’yı bombalamaya başlaması petrol fiyatlarına doğrudan bir müdahale olarak görülüyor. Demokratik sistem görünümlü liberal piyasa diktatörlüğü işte bu denli acımasızdır. 

Yeni fiyatlar 

Bu arada dostumuz ve kardeşimiz Suudiler petrol piyasasında rakiplerine oldukça zarar vermiş görünüyorlar. Çünkü Suudi petrolünün bir özelliği üretim maliyetlerinin çok düşük olmasıdır. Petrol fiyatları düştükçe, Suudi’nin rakipleri yerlerde sürünüyor, onlar da fiyat kırmaya devam ediyorlar. En son haber Suudilerin Asya fiyatlarını Eylül’den itibaren 1.70 dolar aşağı çekeceği şeklinde. 

Dünyadaki durgunluk ve Asya dışında yaprak kımıldamaması küresel 56 şirketin yatırımlarını yüzde 49 oranında kısmalarına neden olmuş.2014 Yılına göre 230 milyar dolar daha az yatırım. Petrol şirketleri her şey istedikleri gibi gitse bile ancak 2019 yılında varilde 70 doları görmeyi hayal ediyorlar. 

Batacaklar 

Hâlbuki basit bir gerçek var. İşler böyle giderse birçok Batılı petrol şirketi batacak. Çünkü sadece hayatta kalabilmeleri için petrolün varil fiyatının en az 55 dolar olması gerek. Rahat bir şekilde ölmeden yaşayabilmeleri için de en az 75 dolara ulaşılması icap ediyor. Bu yılın ikinci çeyreğinde dünya lideri Exxon’un kârı 1999’dan beri en düşük düzeye indi. Shell ve BP de beklentilerinin çok gerisinde kaldılar. Total kârını sadece yüzde 30 düşürerek durumuna şükretti. Chevron ve İtalyan ENİ de büyük kayıplar verdiler. Büyük şirketler öz kaynaklarından epeyce fedakârlık yapmak zorunda kaldılar. Hayaller gerçekleşip sektörde canlanma olsa bile bu şirketlerin eski günlerine dönmeleri olanaksız görülüyor. 

Kapitalizmin saldırganlığının, çıkan savaşların, bombardımanların, terör olaylarının, darbeler ve ülkelere yönelik iç işgal girişimlerinin önemli nedenlerinden biri budur. Bu ne zamana kadar böyle devam edecek? Halklar ve ülkeler uyanana dek. Türkiye bu alanda önemli bir rol oynayabilir. 

 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX