IMF raporundaki avantajlar... 

Uluslararası Para Fonu ( IMF ) küresel büyüme tahminlerini düşürdü. IMF'nin bu tahmininden yola çıkarsak Türkiye ekonomisi için bazı avantajlar olduğunu görmekde fayda var. 
IMF 2016 yılına ilişkin büyüme tahminini yüzde 3.6'dan, yüzde 3.4'e düşürerek bir yıl içinde üç kez düşürdüğünü de göstermiş oldu. Nedenler belli; Çin ekonomisindeki daralma, Jeopolitik riskler ve Emtia fiyatlarındaki sert düşüşler. Sıralamaya koymadığı nedenler içinde yine 'ülkelerin, kazançlarının çoğu kısmını savaş için ayırdığını' belirtmedi. Çin ekonomisindeki kriz tüm gelişmiş ve gelişmekde olan ülke ekonomileri üzerinde ciddi baskı yaratmış bizim iç piyasalar ise pozitif ayrışmıştı. Ancak bu yılın yarısına kadar dalgalı bir seyir izleyeceğiz. Dış piyasalardaki olumsuz gelişmeler içerde bizi geniş dalgalı bir piyasaya itebilir. Türkiye ekonomisi 2015 yılında tüm kötü senaryoları satın aldığından bu kadar dirençli. 2016 yılının ikinci yarısından sonra tüm gelişmeler Türkiye ekonomisinin lehine olacaktır.

Avantajları sıralamak gerekirse; 

Çin, küresel piyasaları rahatlatmak için yeni adımlar atmak isteyecektir, yıl boyunca bu riski taşımak istemeyen dünya ekonomileri Çin'e baskı yapması muhtemel bir sonuç. 
Amerika Merkez Bankası (Fed) 2016 yıl içinde hernekadar kademeli olarak faizleri yükselteceğini ima etse de IMF'den gelen raporlar Amerika ekonomisinin buna müsait olmadığını söylüyor.

Fed, bırakın faizleri yükseltmeyi 4. Parasal genişlemeyi bile tartışabilir. Fed, Mart toplantısında faize dokunmazsa küresel piyasalar olumlu fiyatlar 
Jeopolitik riskler, bizi en çok ilgilendiren kısım, Suriye'de Esad'sız bir dönem başlaması ve içerde Terör'ün kökünden kazınması, Türkiye ekonomisinde ciddi kaygılarıda ortadan kaldıracaktır. Turizm sektörü başta olmak üzere tüm sektörler Haziran ayından itibaren hızlı bir toparlanmaya hazır olmalıdır. Bu toparlanmanın 2017 yılına kadar devam etmesi bekleniyor. 

Emtia Fiyatları, Petrol fiyatlarındaki sert düşüşler hiç şüphesiz Türkiye ekonomisi üzerinde çok olumlu sonuçlar çıkartıyor. Cari açık, enflasyon ve büyüme rakamlarını destekliyor. Orta vadeli program (OVP) da büyüme rakamları bildiğiniz gibi yükseliş bandında, yani dünya ekonomilerinin büyüme tahmini düşerken Türkiyenin büyüme tahmini yükseliyor. Brent petrol varil fiyatı 27 Dolar iken bu düşüşün devam edeceği bekleniyor. 

Bu saymış olduğumuz nedenlerin hepsi Türkiye ekonomisini destekleyen unsurlar, siz bardağın dolu tarafına bakınız. 

Çin ekonomisinin yeni bir adımı küresel piyasa borsalarında sert satışları durdurur. 

Fed faizleri yükseltmediğinde dolar küresel piyasalarda yükselişlerini kısmen de olsa durdurur. İçerde dolar kuru düşük olursa maliyetlerimiz azalır, ucuz satın alır ucuz tüketiriz. 
Jeopolitik risk, terörden tüm dünya nasibini alıyor. Bu durumdan sadece biz rahatsız değiliz, tüm dünya rahatsız. O yüzden Ortadoğuda bir çözüme gitmek zorunda kalacaklar ve en azından bizim sınırlarımızı riske atacak çözümler getirecekler. Bu demek değildir ki Ortadoğuda kan akmayacak, siviller ölmeyecek. Müttefik dostları Türkiye'nin konum itibariyle onlar için çok önemli olduğunun farkındalar. 

Sayın Başbakan ve kurmayları İngiltere'ye adeta bir çıkartma yaptı, yabancı yatırımcıları Türkiye'ye gelmek için ikna etmiş çoğundanda taahhüt almıştır. Tüm dünya ekonomileri sorunlu ülke sınıfındayken Türkiye bu sınıftan çıkmıştır. 

Küresel ülke ekonomilerindeki daralmaları hep olumsuz yorumlamak yalnış olur, bize getireceği avantajlara bakmak gerekiyor.