Yargısız İnfaz

Hayatın insana ne zaman neler getireceğini kestirmek, hakikaten çok güç. Magazinden uzak olmama rağmen, geçen yıl tüm dünyanın dikkatini çeken bir mahkeme benim de dikkatimi çekti.Filmlerine çok hakim olmasam da özellikle, gençlerin büyük hayranlık duyduğu Jonny Deep isimli ünlü oyuncunun, (kendisi kadar ünlü olmasa da) yine bir oyuncu olan eski karısı Amber Heard ile olan boşanma davası tüm gözleri bu davaya çevirmişti.

Lakin, bu sıradan bir boşanma davası değildi. Bence, günümüzün en tehlikeli olan işlerinden biri oldu.

Bir kadın sadece kadın olduğu için ünlü bir oyuncunun hayatını birkaç yıllığına cehenneme çevirip, itibarını yerle bir edebiliyor. Bu örneklerden sıkça görüyoruz, lakin Jonny Deep vakasındaki bu olayı, başka hiçbir olay bu kadar net ortaya koyamazdı. Amber kızımız, eski kocası Jonny'e resmen itibar suikasti yapıyor ve, "Beni dövdü, baskı uyguladı, eril bir dil kullandı, erkek olmasının artılarını kullanıp beni sömürdü'' cinsinden suçlamalarla ve tabii ki kadının beyanı esastır ilkesi ile 60 yaşına yaklaşan ve bir çok ünlü kadınla birlikte olup ve o eski sevgililerin açıklamalarında, hayatımda tanıdığım en kibar erkeklerden biri, diye tabir ettikleri Jonny Deep'i, tüm dünyanın gözleri önünde itibarını ve oyunculuk hayatını sıfırladı Amber kızımız açtığı dava ile. Adamcağız kendisini bile anlatamadan, o günün meşhur, "Me to" hareketinin de gazıyla herkes Jonny kardeşimizi infaz etti. Tüm film ve reklam anlaşmaları iptal edildi.

Resmen yargı yoluyla popülist söylemler üzerinden herhangi bir kanıta dayanmadan Jonny kardeşimiz aforoz edildi. Peki sonra ne oldu? Jonny kardeşimiz hakkını aramak için dava açtı ve Amber kızımızın kendi telefonu ile çektiği videolar mahkemeye sunuldu ve sonuç ne oldu dersiniz? Kadın sinirlendiğinde, adamın yatağına dışkısını yapan bir manyak çıkmış! Evet, bu kadar manyak bir kadın olduğu ortaya çıkmış Amber kızımızın. Aksine şiddet uygulayanın da kendisi olduğu ortaya çıkmış. Yargısız infaz edilen Jonny kardeşimiz bu dava neticesinde itibarını geri kazandı. Hemen birkaç film anlaşması yaptı.

Hatta, dün Cannes Film Festivalinde iadei itibar edilip, dakikalarca alkışlanmış, oynadığı filmin gösteriminde. Şunu da öğrendim ki, Jonny kardeşimize, Amber bacımızın 8 milyon dolar tazminat ödemesine karar verilmiş. Öyle sadece iadei itibar kuru kuru olmuyor tabii. Burada önemli olan para da değil tabii ki... Kanıtlanmasına bile ihtiyaç duyulmadan, sadece kamuoyu baskısı ve bir takım saçma sapan akımlar yüzünden insanlar yargısız infaz ediliyor.

Dünyaca ünlü bir oyuncu olduğunuzda geç de olsa adalet tecelli edebiliyor. Lakin, ülkemiz başta olmak üzere, dünya üzerinde bu mağduriyeti yaşayan binlerce erkek var. Dünyanın en saçma, aklın mantığın almadığı bir anlayışı olan, "kadının beyanı esastır'' gibi saçma sapan bir kanunu yüzünden, sebepsiz yere evinden, çocuklarından uzaklaştırılan erkekler var. Bu işe kadın erkek olarak bakılmamalı, bu işe insan olarak bakılmalı. Mağduriyet yaşayan kadınlarımız elbette ki var bunu göz ardı edemez kimse, lakin tüm erkekler kötü olamayacağı gibi tüm kadınlar da melek değildir. Ve "kadının beyanı esastır'' gibisinden bir saçmalık yüzünden çocuklarını göremeyen insanlar olduğunu bilmek çok acı. Eğer, birinin bir suçu varsa mahkeme sayesinde ortaya çıkarılmalı hak ediyorsa cezasını çekmeli insanlar.

Lakin sizden istirham ediyorum arama motoruna, "kadının beyanı esastır'' mağduriyetleri yazın. Karşınıza inanın çok ilginç haberler çıkacak. Tabii ki, bu konu da basit bir şekilde ele alınamaz. Her önemli konu gibi, farklı fikirden insanlar bir araya gelip tartışmalı. Bir orta yol bulunmalı, mağduriyetler giderilmeli. Bakın, işte Jonny Deep örneği, ne demek istediğimi çok net gösteriyor. İnsanın başına gelebilecek en kötü işlerden biri, yargısız infaz edilmektir. Suçsuzsunuz ve suçsuzluğunuzu kanıtlamak kadar zoru yoktur. Kendinizi anlatmanıza izin verilse, belki anlatabileceksiniz, lakin kendinizi anlatmanıza izin dahi verilmiyor! İnsan kafayı yer maazallah.

Hayırlı Pazarlar efendim