0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Ve artık Ozan Arif’imiz de yok!

Engürü... 

Uçak, otobüs bileti almak için gişeye yaklaşsanız ve ‘’Engürü’’ deseniz sizi kaç kişi anlar acaba? 

Engürü’nün, Ankara’nın eski adı olduğunu Ankara’da yaşayan kaç kişi bilir acaba? 

Engürü, Ankara’nın Kızılay semtinde eskiden kalma bir çarşının giriş tabelasında yer alıyor, sadece! 

İnsanlar gibi şehirler de tekâmül eder, yenilenir, değişir elbette, ancak önemli olan, ‘’Nasıl bir değişim’’ olduğudur! 

Bayramları, aylar öncesinden çıkılacak uzun bir tatilin sebebi olarak gören bir nesil mi, yoksa aylar öncesinden çıkacağı sılayı rahim seyahatinin planlarını yapan bir nesil mi? 

‘’Hemşerim memleket nere’’ diye sorduğunda ağzını buruşturup omuzlarını çeken, memleket olarak sadece karnının doyduğu yaşadığı diyarları bilen bir nesil mi, bölge, şehir, ilçe ve köyüne kadar bilen bir nesil mi?            

Dahası alınan cevabın verdiği cesaretle, ‘’Kimlerdensin’’ dendiğinde, “Soyadı Kanunu” çıkmadan önceki soyunu, sülalesini sayabilen bir nesil mi? 

Şehirler de böyledir işte, çok konuşulurlar, çok bilinirler hep! 

Ankara ki, umutsuzun umudunu bağladığı yerdir! 

Oldum olası okul kitaplarında, ‘’İç Anadolu’da küçücük bir ilçe hatta köy’’ olarak tarif edilen Ankara, Engürü olarak yeni neslin hafızasında yer alamamıştır! 

İnsan her şeyi olduğu gibi şehirleri de kendine nasıl benzetiyor, geçmişte yaşayanlardan, geçmiş yaşanmışlıklardan soyup da nasıl da çırılçıplak hale getirebiliyor? 

Tıpkı, geçmişte Engürü, şimdilerin Ankara’sının yaşadığı hal gibi! 

Lakin, geçen zamanın unutamadığı, unutturamadığı yaşayanlar ve yaşanmışlıklar da vardır, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bayram semti gibi! 

Hacı Bayram-ı Veli bilinir, Hacı Bayram semti de bilinir, peki, “Hacı Bayram’ın Delileri” şimdilerde kaç kişi tarafından bilinir? 

Çok mu uzağa gittim? 

Çok uzak zamanlara takılıp kaldığımdan mı bilemem, geçmişte zamanın yetmediği Engürü’de şimdilerde otelin odasından çıkamayan, randevu saatini bekleyip, görüşmesini yapıp dönen bir insan olduğumu şimdilerde fark ettim! 

Hayır, merhum Yahya Kemal’in ‘’Üstad Ankara’nın neyini seviyorsun’’ sorusuna, ‘’İstanbul’a dönüşünü...’’ cevabı gibi değil, bendenizin yaşadığı hal! 

Mesela, 80’li yıllarda MÇP binasına giderdim, merhum Başbuğ’un elini öpmek için gittiğim binadan çıkamayıp, Necatibey Caddesi Bilecik Apartmanında bulunan Selçuklu Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı arasında zaman yetmezdi de otobüsü kaçırırdım! 

Şimdilerde de Altındağ Tacettin Dergâhı, Beştepe mezar ziyareti vs. 

Yazıma devam ederken televizyonda bir haber,‘’Ozan Arif hayatını kaybetti’’! 

Engürü, Ankara’dayım... 

Her semtinde seçim bürolarının dolu olduğu Ankara’da... 

Ve artık Ozan Arif’imiz de yok! 

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

Pers Aklı

18 Nisan 2024

Benden demesi

16 Nisan 2024

Distopya

14 Nisan 2024

Gerçekten o kadar etkili miyiz dünyaya?

11 Nisan 2024

Seçim mi seferberlik mi?

09 Nisan 2024

Beceremedi

07 Nisan 2024

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX