Sessiz ve derinden

Bugün gündem biraz kalabalık... Dünya milletleri savaşlar ve katliamlarla meşgul edilirken, sessiz ve derinden ilerleyen başka meseleler var. Hayatımızı temelden etkileyecek olan, "sözde" küresel iklim krizi ile mücadele ve DSÖ'nün ülkelerin iç işlerine müdahale yetkisi kazanacağı Uluslararası Pandemi Anlaşması meselelerini ele alacağım. TV haberlerinde veya manşetlerde asla yer verilmeyen ve iş işten geçene kadar yer verilmeyecek olan, fakat arka planda hızla dünya çapında devreye sokulan küreselci politikaları, birilerinin duyurması lazım. Yeni dünya düzenine sancılı geçiş esnasında şu aralar olan bitenler:

13 Nisan 2024' te Japonya'da Tokyo'da küreselci yeni dünya düzenine karşı gösteri düzenlendi. Gösterinin amacı, Dünya Sağlık Örgütü'nün dünya çapında devletlere uygulatmaya çalıştığı Pandemi Anlaşması'na karşı çıkmaktı. Her zamanki gibi uluslararası ve yerel medyada yer verilmeyen gösterilere yalnızca sosyal medya üzerinden ulaşmak mümkün oluyor. Açıklamaları; "Aşıların gönüllü olduğu Japonya'da, egemenlik hiçe sayılarak aşı vb. uygulamaları zorunlu kılacak DSÖ Pandemi anlaşmasını şiddetle protesto ediyoruz"

Sürekli medeniyetlerine öykünülen Avrupa devletlerinin sokaklarında bir tane bile sokak köpeği görmek mümkün değilken, ülkemizde her sene sokak köpeği saldırılarından ölen ve yaralanan, hatta başıboş sokak köpekleri tarafından basbayağı yenen vatandaşlarımızın haberlerini duyuyoruz! İşin ilginç bir yanına dikkat çekmek istiyorum. Devletin çeşitli birimleri tarafından sokak köpeklerine yönelik mama dağıtımı vb. uygulamalar olduğunu biliyoruz. Bir köpeğin yıllık mama ihtiyacı ortalama 3.500 TL üzerinde iken hem etinden hem sütünden faydalanılabilen buzağılar için yetiştiricilere yapılan destek 2.000 TL'nin altında, varın gerisini siz hesap edin! Ayrıca Giresun İl Mera Komisyonu kararına göre hayvan sahiplerinin meralarda otlatma yapması belli bir takvime bağlanarak, 2024 yılı için büyükbaş hayvan başına 50 TL, küçükbaş hayvan başına 25 TL ödeme yapmaları gerektiği açıklanmış. Sokaklarda dolaşan köpekler için ise vergilerle mama tedariki yapılıyor. Dünya çapında fıtrata uygun olmayan laboratuvar ortamında sentetik malzemeler veya kanser hücresi çoğaltım teknikleri ile üretilecek olan yapay ete yer açılması gerekiyor.

İklim krizi, karbon ayak izi, besi hayvanlarının azaltılması, küresel iklim değişikliği ile mücadele, karbon salınımı gibi kavramlar ile ülkelerin iç işlerine müdahale etmek için yırtınan küreselcilerin ortaya attığı ve her birimizin hayatını gerçekten kökünden değiştirecek olan yasalara sebebiyet verecek küresel iklim krizi ile mücadele politikalarına karşılık, uluslararası çapta isim yapmış 900 bilim insanı, "İKLİM KRİZİ DİYE BİR ŞEY YOK" isimli bir deklarasyon imzaladı. Her ne kadar herhangi bir medyada yer verilmese de bu denli büyük sonuçlara duçar olacağımız meseleyi duyurmak boynumuzun borcudur. Önemli olan uzmanların sayısı değil, argümanların kalitesidir. İşte, insanlığın dönüm noktası olacak politikalara karşı yazılan deklarasyonu imzalayan isimlerden biri de Nobel Ödüllü Norveçli Profesör Ivar Giaever, Dünya İklim Bildirgesi yazarak bulabilirsiniz. Ayrıca, Kanadalı iklim bilimci ve Greenpeace eski başkanı olan Dr. Patrick Albert Moore'un açıklaması:

"İnsan kaynaklı karbon emisyonunun hiçbir bilimsel kaynağı yoktur. Bu yalanlar Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından icat ediliyor. Yalnızca kendi bilgisayar modellemelerine dayanan bir olasılık. Bu teori falcılık ile aynıdır."

Ne güzel dile getirmiş Ezoterist küreselcilerin planlarını. Tüm bu gelişmeler olurken küreselcilerin pilot ülkesi Çin'de, 87.000 tarım polisi atanıyor ve kendi istedikleri bitkiyi kendi istedikleri şekilde yetiştirmedikleri için, çiftçileri yaka paça göz altına alıyor. Öte tarafta, İskoçya'da ise 1 Eylül 2024'ten itibaren yürürlüğe girecek olan kanuna göre, 1 tane tavuğunuz bile olsa sisteme kaydettireceksiniz, aksi halde 6 ay hapis ya da 5.000 sterlin para cezası kesilecek!

Kalın sağlıcakla.