0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

"Oyun"a gelin "oyuna gelmeyin"

Kenter Tiyatrosu’nda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmek için kurulmuş Marksist, Leninist, Stalinist cani terör örgütü PKK’nın başının heykelini, peygamberler, sahabeler şehri Diyarbakır’a dikeceğini avazı çıkana kadar bağıran Selahattin Demirtaş’ın yazdığı öykülerden sahneye uyarlanan sözümona bir tiyatro organizasyonu yapıldı!

Oyundan ziyade oyunun protokolü konuşuldu, tartışılıyor ve görünen o ki,  daha çok da tartışılacak! Zaten maksat hasıl oldu, oyundan ziyade oyunun yazarı ve oyunun protokolüydü konuşulması istenen! Aslına bakarsanız ortaya konulan bir tiyatro oyunu da değildi, eğer bir tiyatro oyunu olsaydı devamında da oyunun sahnelenmesi devam ederdi!

Ne hazindir ki, konuşulması gerekenler, sağ cenah diye adlandırılan kesimde de konuşulmuyor!

Tıpkı, sanatın da -tiyatro, resim, müzik ...-  konuşulmadığı gibi!

Bu hususta yazacak o kadar çok şey var ki…

Sadece, fitne olmasın, bunca aciliyetin içerisinde suyu daha da bulandırmama adına yazacaklarımı Allah ömür verirse şimdilik erteledim!

Kültür sanat adına, aciliyet gösteren yapısal, yasal reformlardan tutun da yapılması gerekenler hususunda anlatacak muhatap bulamadığımdan, kültür ve sanatın ne denli bir zaruri ihtiyaç olduğunu, bu alanda bir şey yapılmaz ise kimliğimizin kanser olacağını anlatmak için randevu bile alamadığımı vs.

Evet, maalesef sağ iktidarlar gençlere nasıl mühendis, doktor hatta zengin olunacağını; sol muhalefet de türkülerle, şarkılarla, tiyatro, sinema, resim, dans ile nasıl militan olunacağını çok ama çok iyi öğrettiler!

Bir de sağ siyaset, cemiyet ve STK’larda müzminleşmiş, ‘’Muhacir’’ hastalığı varken, buna bir de, ‘’Yaranma’’ gayreti eklendi!

Adam, Gezi Parkı olaylarında, kaldı ki, 15 Temmuz başarısız işgal girişiminin ilk provasıdır, sırtında un çuvalı taşıdı, gerek devlet gerekse sağ medyanın en itibarlı kanallarında dolgun ücretlerle arzı endam etti!

Netice ortada!

Sene 1987’ydi ve bendeniz Asımın Nesli isimli tiyatro oyunumla Artvin’in Şavşat İlçesine turneye gitmiştim, oyun bitiminde kuliste bir gürültü koptu!

Elinde bastonuyla yaşı seksenleri aşmış sakallı bir hacı amca nefes nefese odama girmiş ve ‘’Allah senden razı olsun, Fakir Baykurt buralarda römorkların üstünde tiyatro oynayarak çocuklarımızı komünist yaptı! Tek evladımı oğlumu elimden aldı! Oğlum jandarmayla çatışmada öldü’’ diyerek ellerime sarılmıştı!

Bu olay benim sanat hayatımda bir kırılma noktası olmuş,  bu mesleğe her türlü zorluklara, engellemelere rağmen sağlığım pahasına devam etmeme sebep olmuştur!

Elin adamı, dün de aynıydı bugün de aynı!

Ya biz?

Dün, teşkilat binalarımızın kiralarını tiyatro organizasyonlarıyla öderken, bugün bu imkanlara rağmen ne yaptık, ne yapıyoruz?

Şikayet ediyoruz, vah diyoruz, ama birileri oyununu sahneliyor, biz de konuşarak, tartışarak onları gündemde tutarak, ekmeklerine yağ sürüyoruz!

Hülasa, sürekli oyuna geliyoruz da, bir kez olsun tiyatro oyununa gelmeyi akıl edemiyoruz..!

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

Pers Aklı

18 Nisan 2024

Benden demesi

16 Nisan 2024

Distopya

14 Nisan 2024

Gerçekten o kadar etkili miyiz dünyaya?

11 Nisan 2024

Seçim mi seferberlik mi?

09 Nisan 2024

Beceremedi

07 Nisan 2024

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX