Hamd olsun…

Geçenlerde bir yazımda, Ankara Şereflikoçhisar'a gidişimden, Şereflikoçhisar Belediye Başkanımızdan ve Şereflikoçhisarlıların kadirşinaslığından bahsetmiştim.

Ülkemizin duruşuyla, sanatıyla ender sanatçılarından Sayın Uğur Işılak kardeşimin adı, ilçenin kültür merkezine verilmişti de ben de takdirimi, mutluluğumu dile getirmiştim.

Dile kolay, 1977'den, yani 10 yaşımdan bu yana sahnelerdeyim...!

Köyümde, köyümün ilkokulu Karaağaç Köyü İlkokulu'nda İstiklal Savaşı konulu, "Yarım Osman" isimli piyeste Yarım Osman rolüyle başlayan sanat hayatımda hep hasretini çektiğim buruk bir sevinci yaşamıştım.

Hem milli, milliyetçi olacaksın, hem de Anadolu'da bir köyde doğup, köyünde sahneye çıkacaksın, bir de sanatın bir dalı tiyatroyu meslek seçeceksin!

Çalacak kapı bulamazsın, buldun diyeli, kapı hafif aralanıp da kim olduğun görüldüğünde, emin ol o kapılar, birer birer suratına kapanır!

Zira, senin bir tek görevin var, o da kuş tüyü yataklarda büyümüş, milliliği kompleks, milliyetçiliği ırkçılık gören sözümona sanatçılara et, süt, fındık, buğday yetirmek!

Ha, bir de olmazsa olmaz görevin, askerlik yapmak, gerekirse cephede savaşıp, ya gazi ya da şehit olmak!

Kader...!

Şerefli kader...!

Şimdi diyeceksiniz ki, ne alaka?

Son bir hafta da tuhaf şeyler yaşadım!

Bir vesile ile Saygıdeğer İlham Gencer Usta düştü aklıma...!

Oğlum Burak Alp Yenilmez, "İlham Gencer sanırım rahatsızlık geçirmiş, geçenlerde oğlunun sosyal medya paylaşımlarında gördüm" dediğinde kalakaldım!

İlham Gencer'i tanır mısınız diye sormayacağım, çünkü millidir, Türk Milliyetçisi'dir diyeyim, gerisini siz anlayın!

Yaşı 98...!

Emin olun, Türk Müziği'nin hemen hemen her dalında anlı şanlı, şöhretli mi şöhretli talebeleri olmuştur. Bir tanesi de Sayın Ajda Pekkan Hanımefendi...

Şimdilerde, Bodrum'da ikamet etmekte, aradım, sesimi duyduğunda bir Bozkurt sesi, "Ahmetimmm..."!

Biliyorum sabırsızlandınız!

Eve geldim, uyuyana kadar İlham Gencer Ustayı düşündüm. Merhum Başbuğ'un huzurunda, sahnedeki asil duruşu gitmedi gözümün önünden.

Sabah kalktığımda, haberlerde Sayın Müjdat Gezen'in 70. Sanat Yılı Kutlaması...

Kimler yok ki...?

Sayın Rahmi Koç mu desem, Sayın Kılıçdaroğlu mu desem mahallesinin hemen hemen bütün eşrafı oradaydı!

Kıvancı, mutluluğu gözlerinden okunuyordu...!

Ne dediniz?

Kıskandım mı?

Yoooo!

Sustum, yutkundum...!

İlham Gencer Usta geliverdi gözlerimin önüne, bir an

göz göze geldik sanki, ama gözlerinde zerre hüzün yok!

Ben gözlerimi gözlerinden kaçırmak için çaresiz başımı önüme eğdim, sanki bir Bozkurt sesi, " kaldır başını" dedi!

Başımı kaldırdım, gözleri gözlerimde İlham Gencer Usta, "Mahsun olma, unutma ki, Allah var" dedi!

Evet, belki bir Rahmi Koç'umuz olmadı, bilmem kaçıncı sanat yılımızın kutlama merasimleri de olmayacak, olsun, hamd olsun!