0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Galiba insanlık bu savaşı kaybetti!

Yıl 2003' tü, dün gibi hatırlıyorum o akşamı.

Televizyonların başında canlı canlı savaş seyrediyorduk!

Magic Box, şimdiki adı Star Tv' de...

Ekranı ateş topu kaplamıştı da ben de yanında bulunduğum merhum Muhsin Yazıcıoğlu'na, "Başkanım bu nasıl bir güç, Müslümanlar ne yapacak bu güç karşısında?" diye sormuştum da o da bana, "Bizim oğlan teknoloji hangi silahı icad ederse etsin, unutma ki hala inanmış insanın karşısına koyacağı silahı icat edemedi..." demişti.

İnanmış insan...!

"Nedir bu inanmış insan, nasıl olur, kaç eli, kaç kafası olur'' derken, merhum Ömer Lütfü Mete ağabey yetişmişti imdadıma.

Sayın Turgay Güler kardeşimin programında da, ''Bana sözünde duran 314 Türk verin, ben Türkiye'yi kurtarayım'' demişti.

Sözünde duran 314 Türk!

Ashab-ı Bedir ( 313,314, 331,333 rakamları geçer)!

O gün bugündür, o 314 Türk'ün bulunamamasından mıdır yoksa Ömer Lütfü Mete ağabey öldü de o 314 Ömer Lütfü Mete bulamadığından mıdır bilmem, ben 2003 ABD'nin Irak'ı işgalinde hissettiğim duygularımı hatırladım, şimdi de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde, o günkü duygularımın katmerlisini yaşamaktayım!

Bugün sadece televizyon ekranlarından değil, sayısını bile bilemediğim ekranlardan savaş seyrediyor insanlık!

2003'lerde merhum Başkan ve merhum Ömer ağabeyle yaşadığım o günlerin sonrasında, turne dönüşü gece haberlerinde gördüğüm haberle, o ekranları kaplayan ateşle, insanlığın çıldırmışlığını görmüştüm!

Şimdi de Rusya Ukrayna Savaşı'nda insanlığın bitişini gördüm desem, yalan olmaz!

2003' ün o aylarında gördüğüm haberin hülasası şu, sabah tıraşını olup, kahvesini yudumlayıp, parfümünü sıkıp, bir kabinin içerisine girip, PC'sini açıp, bir parmak hamlesiyle binlerce Iraklıyı öldüren bir ABD subayı, Bağdat'ta sokakta bulduğu bir köpeği 5000 $ para harcayarak ABD'ye yollamış !!!

Ebu Garip Cezaevi'nde yaptıklarını yazmayacağım, çünkü o yaşananları, artık İslam coğrafyasının her bir yerinde Müslüman Müslümana yaşatmakta!

"Bu vahşeti, bu caniliği, ancak çıldırmış insan yaşatabilir '' demiştim o anda!

Son Rusya Ukrayna savaşında, vatanından kaçmak zorunda kalmış, kucağında bir köpekle Ukraynalı bir kadını gördüm haberlerde. Kadın otobüse binmek istediğinde, görevli köpeği alamayacaklarını söylüyor. Kadın yalvar yakar!

Görevlinin kabul etmediğini gören kadın otobüse binmiyor, otobüs hareket ediyor, kadın köpeğine sarılı halde kalıyor!

Vay halimize...!

İnsanlık çıldırmışlığın da ötesine geçmiş, insanın insana veremediği ya da tam tersi insanın insandan göremediği sevgiyi, insan hayvanda bulur oldu!

En azından sevginin yokluğundan mustarip olan da var!

Biz, yani insanlık, bu savaşı kaybettik!

Bundan sonraki dünyada da zaten biz yokuz, çünkü gözlüğü takan istediğini yaşayacakmış!

Koklamadan, (belki kokuyu da hallederler), dokunmadan diyecektim, şimdi hatırladım insan tenini andırır (andırır çünkü, asla insan teninin aynı olamaz, çünkü o bedeni Allah yarattı) tenler yapmışlar!

Fazla uzatıp da sizi de yormayayım, anlaşılıyor ki, beş duyunun beşini de doyuracak bir şeyler yapmışlar!

Lakin, "İnanmış İnsan" vardı ya, nasıl desem, "314 sözünde duran Türk"...

İşte, onları doyuracak bir şey kalmadı mı ne?

Çünkü, onlarda aslolan yürektir!

Kaç yürekli insan kaldı ki, çevremizde?

Ne mutlu ki, kavganın hakkını verenleri de tanıdık, mesela merhum Muhsin Başkan, mesela merhum Ömer ağabey ve nice delikanlar...

Bizlere şahit olurlar da biz de ortada kalmayız inşallah!

Dini , dili, ırkı ne olursa olsun, galiba insanlık bu savaşı kaybetti!

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX