0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Faturayı ödeyebilecek miyiz?

Herkes hesabını kitabını yapmış, herkes kalan yolunda kiminle, nasıl, ne şekilde yürüyecekse, yol arkadaşını bulup, kol kola girmişti.

Ve, "Milenyum Çağı"na girilmişti.

Yani, yeni bin yıl...

Evet, isimlendirme itibarıyla, yeni bir bin yılın daha ilk yılıydı ve önde yürünmeyi bekleyen koskoca bir bin yıl vardı!

Öyleyse, tıpkı bin yıl önce olduğu gibi, dünya yeni bir bin yıla girmişken, çok daha başka yaşanılır bir yer olmalıydı.

Hatırlayın, 1000'li yılların başlangıcını...?

Hadi, fazla yormayayım da sadece bizim açımızdan, yani Türk Milleti açısından sorayım, biz Türkler 1000' li yıllarda nerelerdeydik ve istikametimizi, yüzümüzü nereye dönmüştük?

Daha Anadolu'yu vatan yapmamıştık, ama içinden kendi kendilerine, ''Neden olmasın'' diye niyetlenenler yok muydu?

Olmaz mı...?

Dahası içinde niyeti olgunlaşmadan, yürünmesi gereken yeni bin yılı yürümeye idman yapmadan yola çıkanlar da olmuş!

Lakin hedefler, ülküler hemen hemen her anlamda uzun soluklu nefes ister.

Nefesini kontrol edecek, hakim, istikametini çizecek, aşılmaz denen nehirlerin üzerine köprüler kuracak, akleden, ehil, ehliyet sahibi bir kadro ister!

Buyurun, İbn-i Sina...

Bundan tam 1000 yıl öncesinde, bulaşıcı virüsten nasıl korunulacağına, ilacına kadar her şeyi bulmuş, tellal çıkarıp ilan etmiş!

Ondandır ki, yeni bin yılın daha ilk çağında, yani 1071' de nefesine, bileğine ve yüreğine güvenip, yanına nefesine, bileğine ve yüreğine güvenenleri de alıp, Anadolu'nun kapısına dayandı.

Dedelerimiz, 100 000 kişilik orduyu, 30 000 küsurluk orduyla yendi ve şehitlerle tapulayıp, mabetlerle mühürleyip, Anadolu'yu bizlere vatan yaptı,

Bu binlerin yüzyıllık aşamalarında olaylar, şahsiyetler tarihin akışına yön vermiştir.

Mesela, 1453 tarihi...

Akşemseddin, Molla Gürani, Hun Türkü Urban...

Arapça, Farsça, Latince de dahil birçok dil bilen Mehmet Han...

Yollar yüründü, mecali kalmayanlar yolda kaldı ve 2000'li yıllara, yani yeni bin yıla gelindi ve adına da "Milenyum" dendi!

1000'li yıllarda veba vardı, şimdilerde Covid 19...!

Dün, yıkılmaz denen surları yıkan Hun Türkü Urban'ın döktüğü toplar vardı, bugün İHA'lar, SİHA'lar...!

Peki, neyin kapısının önündeyiz?

Daha 1000'li yılların son yüzyılında başlayıp, bugünlere kadar gelen bir savaş!

Bu savaş, 1000'li yılların ilk yüz yılı 1071 yılında şehitlerle tapulayıp, mabetlerle mühürleyip, dedelerimizin bizlere vatan olarak miras bıraktıkları Anadolu'dan, İstanbul'dan bizleri söküp atmak!

Çünkü, 1000 yılları medeniyetler, yüzyılları ise kültür şekillendirir.

1000 yılların anlamını da yüzyıllardaki nesiller isimlendirirler.

Gelelim, bizim neslimize...

Ne yazık ki, bin yılların faturası son yüzyıllardaki nesillere çıkar!

Mesele şu ki, çıkan faturayı ödeyebilecek miyiz?

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX