Evet vakit tarafımızı seçme vakti…

ABD'nin CIA'sının Türkiye Şefi olan Paul Henze'in, ABD Başkanı Jimmy Carter'a, "Bizim çocuklar başardı" deyişinin üzerinden iki yıl geçmiş! 39 yıl önce bugün...!

Dün gibi hatırlıyorum, 7 Kasım 1982...

Ağır yaralı bir neslin, ayakta kalabilenlerindendim...

Ağabeylerimizin tabutlarını taşırken gözlerimizden akan yaşlar daha kurumamış, sağ kalan ağabeylerimizin hemen hemen çoğu da Medreseyi Yusufiye'de...

20 Ekim 1980 tarihinde Kenan Evren'in ilk iş olarak, Türkiye'nin yıllardır süren Yunanistan vetosunu kaldırmasıyla, Yunanistan 'ın tekrar NATO'ya geri dönüşü...

Bir sağdan bir soldan diyerek, Mustafa Pehlivanoğlu ağabeyimizin idam edilişinin acısı...

Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın, Cumhuriyeti emanet ettiği özellikle de eğitimli gençlerin bir kısmının işkenceler altında sakat kalması, hemen hemen hepsinin cezaevlerinde olması...

1 683 000 (Bir milyon altı yüz seksen üç bin ) kişi fişlenmiş...

CHP, AP, MSP, MHP olmak üzere tüm siyasi partiler kapatılmış, liderleri ise cezaevlerinde...

En nihayet, 39 yıldır düzeltemediğimiz bir anayasa oylaması yapılıyor (!)

Oylama, yani referandum...

%91,37 ile anayasa kabul ediliyor, darbeci Kenan Evren Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı oluyor!

İşte, o gün bugündür, biz bir türlü iki yakamızı bir araya getiremiyoruz!

Sonrasında, merhum Turgut Özal'lı iktidarlarla, aksak güdük, sözde demokratikleşme süreci...

Lakin, siyaset dünyası yasaklı!

Lider kadrosundan, en ücra köşedeki ilçe başkanına varıncaya kadar yasaklı!

AP, MSP bir daha siyaset sahnesine dönemiyor!

CHP 9 Eylül 1992, MHP 24 Ocak 1993 tarihinde siyaset sahnesine dönebiliyor!

Dönüyorlar dönmesine de...

İşte, her şey o, "de" de...!

İşte, o, "de" nin ne anlam ifade ettiğini, bugün sadece ABD ve CHP'ye bakarsanız, anlarsınız!

ABD' nin güneyimizde eli kanlı bir PKK devleti kurdurma gayreti, dede yadigarı Dedeağaç'a, binlerce tır cephane yığması!

Türk Demokrasisini katleden ABD, sözümona Demokrasi Zirvesi'ne, iki NATO üyesi Türkiye ve Macaristan' ı davet etmedi!

Macaristan 'ı neden çağırmadı derseniz, Macaristan (Uluslararası arenada Hungary) anayasasına Türk ailesinin bir ferdi olduğunu koyup, Türk Keneşi Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nde (Türk Konseyi-TDİK) gözlemci desem, yeterli olur sanırım!

Davet edilmeyen diğer ülkelere de bir göz atalım, Azerbaycan(!), İran, Rusya, Çin ve Afganistan!

Buna bir de bugünkü ABD Başkanı Biden'in, " Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim" sözünü ekleyin!

Bitmedi...

CHP 'ye yapılan kaset operasyonu ile 12 Eylül 1980'de siyasi yasaklı yaptığı Deniz Baykal'ın yerine, Kılıçdaroğlu 'nun CHP'nin başına getirilmesini de ekleyin!

ABD Başkanı Biden'ın, Erdoğan'ın yerine getirmeye çalıştığı Kılıçdaroğlu' na, şöyle bir bakalım, bakalım!

Daha dün, başta ABD olmak üzere yabancı devlet yetkililerine yazdığı mektupta, " Kanal İstanbul Projesi'ni alacak olanlar çok büyük bedeller ödeyecek" dedi!

Sizce, içte ve dışta taraflar belli değil mi?

"Elbette belli" dediğinizi duyar gibiyim!

Peki, biz tarafımızı seçtik mi?

Evet, vakit, tarafımızı seçme vakti...!