0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

DOĞA İLE ŞAKA OLMAZ

Küresel iklim değişikliği çatısı altında bir çok faaliyet yapılıyor. Bazı ülkeler bu konuyu inandırıcı bulmayıp, yapılan anlaşmalara ve faaliyetlere yanaşmıyor. Bazı ülkeler ise söz konusu olan hiçbir anlaşmayı kaçırmayıp, taraf oluyor ve tüm faaliyetleri ülkesinde çıkardığı kanunlarla uygulamaya koyuyor ve bunun karşılığı gereği, uluslararası organizasyonlardan ülkesine fonlar alıyor. Hatta bir takım ülkeler, iklim değişikliği bakanlıkları dahi kuruyor.

Neredeyse yüz yıldır, kürenin ısındığı, su seviyelerinin yükseldiği ve ileride daha da yükselip, bir takım toprak parçalarının sular altında kalacağı haberleri yapılıyor.

Öte yandan bazı hayırsever multi milyarderler yıllardır kürenin ısındığını ve önlem alınması gerektiğini her mecrada bas bas bağırıyor. Tabi, multi milyarder olurken kullandıkları fabrikalar, özel uçaklar ve bir sürü doğayı kirleten faktörden bahsetmiyorlar. Neticede, onlar hayatın en büyük ihtiyaçları! Kendilerinden öğrendiğimiz üzere, bunun sebebi insan ve insanın hayatta kalmak için kullandığı bir takım çiftlik hayvanlarının çıkardıkları gazlar oluyor! Ve bu zararlı varlıkların dünyanın karbondan temizlenmesi için azaltılması gerektiğini, yıllardır anlatmaya çalışıyorlar!

Daha sonra, gökyüzüne uyguladıkları bir takım madde püskürtme faaliyetleri ile doğanın dengesini korumaya çalışıyorlar. Fakat öyle bir devre gelmişiz ki, artık önünü alamıyorlar. Bunlar püskürttükçe doğa daha kötü karşılıklar veriyor. Olmadık yerlerde, olmadık hava olayları gerçekleşiyor. Ve diyorlar ki, ne yaparsak yapalım biz bu işin önünü alamayacağız. En iyisi inekleri azaltalım, onun yerine yapay et yiyelim, yapay süt içelim. Yakıt fiyatlarını uçuralım, insanlar toplu taşıma ve bisiklet ile ulaşım yapsın. Bir takım düşüncesizler; ama sizin sayısız uçaklarınız, araç filolarınız ve devasa yüzen saraylarınız deyince de, haklı olarak, biz bunları tüm insanlık adına kullanıyoruz, diyorlar. Bu sırada tabi medya sağ olsun, gerçek etin ve sütün zararlarını anlatırken; yapay et, yapay süt, laboratuvar sebze meyveleri ve böcek yemeyi övüyor!

Nedense, bu iklim değişikliğinin en kötü sonuçlarından biri de kıtlık, diyorlar. Sonra bu kıtlık nasıl olacak, diye sorulunca, önümüzdeki süreçte görürsünüz, diyorlar. Bakıyoruz ve görüyoruz ki, doğa kendisini bu hale getiren insanoğlundan çok acı bir şekilde intikam almaya başlamış bile!

- Doğa acilen emir veriyor bir hastalık çıksın ve tüm insanlık karantinaya alınsın. Sonuç olarak tedarik zincirleri kırılıyor ve gıdalar elde kalıyor.

- Fakat doğa bunun yetersiz olduğunu görünce Süveyş Kanalına tıkanması emrini veriyor ve tedarik için elzem olan kanal tıkanıyor.

- Sonra, doğa Çin'e emir veriyor ve lojistik için şart olan konteynırları elinde tut, diyor, e Çin'in de koskoca doğaya kafa tutması beklenemez, emri yerine getiriyor.

- Doğa devam ediyor, Çin'e ikinci emri veriyor, dünya tahıl stoklarının alabildiğiniz kadarını stoklayın, diyor, el mahkum Çin de yarısına yakınını alıp stokluyor.

- Doğa bu durur mu? Nato'ya emir veriyor, Dünyanın tahıl üreticisi Rusya'nın yanındaki diğer tahıl üreticisi Ukrayna'yı Nato'ya dahil etme planları yap, diyor. Rusya Ukrayna Savaşı çıkıyor ve dünyanın tahıl üreticileri kilitleniyor.

- Doğa çok acımasız, araya da bir iki tane Kuş Gribi, Deli Dana, Maymun Çiçeği de sıkıştırıyor ki, karantinalar sürsün tedarik zinciri hepten yok olsun.

Sonra bazı ülke vatandaşları bakıyor, aslında eskiden biz kendimize yetebiliyormuşuz, yine bizim kendi buğday üretimimiz 20 milyon ton bize yeter diye, çıkıntılık yapıyor. Doğaya kafa tutulmayacağını öğrenmemiş olacaklar ki, cevaben doğanın nokta atış operasyonlarına maruz kalınıyor. Son bir ay içerisindeki operasyonların basına yansıyanlarından bazıları;

1. Diyarbakır Kayapınar 1.500 dönümlük buğday ekili arazi küle döndü.

2. Mardin Kızıltepe ilçesi Hocaköy'de buğday tarlası küle döndü.

3. Aydın Söke ilçesi Akçakaya ve Pamukçular Mahallesi Buğday tarlası yandı. Yangında ayrıca 35 dönümlük Zeytinlik de zarar gördü.

4. Osmaniye Çolaklı Köyü'nde 300 dönüm buğday ekili alanda yangın çıktı.

5. Tekirdağ Çorlu Sarılar mevkii biçilmemiş buğday tarlası alev alev yandı.

6. Bursa Nilüfer Çalı Mahallesi 50 dönümlük buğday ekili arazi küle döndü.

7. Gaziantep İslahiye Yeniköy Mahallesi 70 dönüm buğday ekili alan yangında zarar gördü.

Bunlar doğanın benim gözüme takılan cevapları! Tabi, daha fazla cevaplar da dünya çapında gerçekleşiyordur. Mesela, Kansas şehrinde doğamız, hayvan bakıcılarına ve diğer habitata zarar vermeden, 2.000 sığırı tek seferde imha ediyor!

Dünya devletleri, bu küresel manipülasyonları yapan doğaya karşı gelinmeyeceğini anlamışlar ki, iklim değişikliğine karşı yapılacak tüm politikalara balıklama atlıyor. Neyse ki, yeni aldığımız habere göre, ülkemiz tahıl kıtlığının önüne geçmek için önemli bir adım atmış ve buğdayın anavatanı Venezuela'da buğday üretim anlaşmaları yapmış.

Velhasıl kelam, doğa ile oynamak tehlikelidir. Doğa er ya da geç bunun bedelini ağır bir şekilde ödetir. Sıkıntı şu ki, buna sebep olan biz sıradan vatandaşların yanında, doğaya gram kötü etkisi olmayan multi milyarderler ve dünya bürokratları da yanacak gibi görünüyor. O yüzdendir ki, iklim krizi aşağı iklim krizi yukarı, sözlerini dillerinden düşürmeyip, dünya devletlerine, yardım fonları karşılığında politikalarına müdahale talepleri oluyor. Buradan özellikle, büyükbaş hayvan sahiplerine sesleniyorum, lütfen ineklerinizin gaz problemini çözün, yoksa zenginlerin fabrikaları, uçan ve yüzen sarayları ve araç filoları da tehlikeye girecek. Ve zengin hayırseverlerin havaya madde püskürtmeleri kar etmeyecek.

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX