Kim, neye ya da kime düşman olmamızı istiyorsa ona düşman olan...
Hülasa, o "Kim" lerin dümen suyuna kaptırdık kendimizi gidiyoruz!
Çok kızgınım çok!
Öyle böyle değil!
Kendime yediremiyorum!
Milletime yediremiyorum!
En önemlisi devletime yediremiyorum!
Her sabah sabahın yedisinde, YouTube kanallarında, derken şimdilerde Twitter paylaşımlarında nevrimiz döndü!
Yetmedi, bir dana çobanı (burada kültürümüzün mihenk taşlarından çoban kardeşimi tenzih ediyorum) saldılar ortalığa, taktılar bizi peşine !
Olan oluyor da bize ne oluyor?
Biz ne zaman, bakmayı görmeyi öğreneceğiz Allah aşkına ?
Daha kaç nesil vereceğiz?
Evet, daha kaç nesil vereceğiz?
Ya darbelerden kaçarak ya bir terör örgütüne aklının ve vücudunun kullanım hakkını vererek, heba olan nesiller!
Bu satırları Ordu'dan yazıyorum, biraz önce Mesudiye'den döndüm.
İçişleri Bakanlığı'mızın katkılarıyla, memleketim Ordu'nun 19 ilçesine turne yapıyoruz.
Dönüş yolunda, 41 yıl önce bugünler geldi aklıma !
Kırk bir yıl önce bugün, Marksist , Leninist. Stalinist silahlı terör örgütünün Fatsa'ya kurduğu sözümona kanton devletin, darmadağın edildiği gün!
Ne şehitler verildi...!
Terör örgütünün tuzağına düşmüş gençlerin hayatları, heba oldu!
O günlerde, bırakın Mesudiye 'ye Türk tarihini anlatan bir tiyatro oyunuyla turne yapmayı, bir arkadaşınızın ya da yakınınızın cenazesine gidemezdiniz!
Gidecek yol bulamamanız da cabası!
Bugün Mesudiye'de, Türk tarihini anlatan bir tiyatro oyunu sahneledik.
Giderken gelirken, kaç tünelden geçtik sayamadım!
Yol üstünde bir kahvehaneye uğradım, herkes sadece bakıyor, hem de bakmanın, ama görememenin ağır bedellerini ödedikleri halde...!
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.