0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Bu var olmak yok olmak meselesi…

Her şeyden önce, bizleri Al Bayrağın altında hür bir şekilde bir bayrama daha ulaştıran Allah'a hamd olsun! Allah sağlık, sıhhat, huzur ve en önemlisi de helal rızıkla rızıklandığımız nice bayramlara ulaştırsın inşallah!

Kimimizin gözü, kulağı Mekke'de Medine'de, hani bir söz vardır ya, ''Hacı yolu gözlemek'' diye,işte onlar, dualarla yolculadıkları hacıların dönüşlerini beklemekteler. Hacda olanlar da kendilerinden ziyade dost, arkadaş, aile ve sevdikleri için, kutsal topraklarda dua etmekteler. Allah, şimdiden hacılarımızın dualarını kabul, ibadetlerini makbul saysın inşallah! Gönlümüze bugünler bir nebze ferahlık getiriyor, zira dini ve milli bayramlarımız, adeta bereketiyle geliyor.

Özellikle, Covid19 denen musibetten sonra insanlar, bir de hayat pahalılığı ile boğuşmakta! Allah muhafaza, ekmeğe ulaşmak da zorlaşacak gibi! Bahis konum, Ukrayna Rusya Savaşı... Baksanıza, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Dışişleri Bakanımız, dünya ekmek bulamamaktan dolayı aç kalmasın diye, gayret etmekteler.

Bir bakıyoruz, bizim Çankırılı Boris Johnson istifasıyla karşılaşıyoruz!

Yine, Japonya'da en uzun süreli başbakanlık yapmış Abe öldürülüyor!

Bile bile "Abe" yazdım, yani soyadını, hani bizde güzel bir sıfat vardır, ''Abem'' diye, işte bana o sözü hatırlattığı için...

Shinzo Abe katledildi!

Özellikle, Uygur Türkleri konusunda hassasiyetiyle bildiğimiz, Osmangazi Köprüsü'nün açılışında bizim gibi el açıp, duamıza katılan, başdanışmanlarından birinin Türk olduğundan mıdır bilmem, "Abem" demek geldi içimden. Abemin katledilişi beni bir başka üzdü ve düşündürmeye başladı!

Bizim Çankırılı Boris de son NATO toplantısında, ABD Başkanının önünde Türkçe, "Çok güzelsin'' demesinin üstünden daha bir hafta geçmeden, hem de bilinen üstünden neredeyse iki yıl geçmiş mevzulardan dolayı, birdenbire alaşağı edildi(!)

Tamam, düşüncelerimi çok uçuk bulmuş olanlarınız olmuştur, ama bu konulara girme sebebim başka...

Allah, bana birkaç kez umre ve sonunda, Hac farizemi yapmayı nasip etti!

O kutsal toprakları, umrecileri ve Hac ortamını gördüğüm günden beri, kafamda birtakım sorular...

Hele, bir de 15 Temmuz Başarısız İşgal Girişimi sonrası, adım adım o kutsal topraklarda olan biteni meddah olarak anlattıktan ve tesirini de gördükten sonra, kafamdaki soruların cevabı bulunacaksa bunda benim de katkım olmalı, diye düşündüm!

Evet, Hac farz ibadetlerimizdendir, ama biz olduk olası kurban derilerini tartışarak, birbirimizin etini yedik!

Oysa, Hac ibadetinin güzelleştiren, dünyada hali vakti yerinde, sağlık ve sıhhati müsait olan Müslümanların bir araya gelip, beraber saf tutmaları, birbirlerinin duasına hep bir ağızdan, yürekten ''amin'' demeleri, dertleşmeleri değil midir?

Öyle ya, ''Müminler muhakkak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece merhamet olunursunuz'' (Hucurat10) diye, emretmiyor mu Allah?

Çiftçiler bir köşede, esnaflar bir başka köşede, idareciler, askerler, polisler her biri, bir başka köşede dertleşmekte...!

Ya sanatçılar, onlar da bir başka köşedeler, gelecek için anlatılması elzem konular üzerinde beraber hayal kurmaları gerekirken, yaşadıklarına bakın!

Bakınız, Hucurat 10'da ayetin bir yerinde, ''...öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin...'' diye emrediyor, şu anda, bırakın kardeşlerin arasını bulmayı, kardeş kardeşin gözünü oysun diye, bakılmıyor mu?

Hatta, bunlar sinema, tiyatro ve diğer sanat dallarını silah olarak kullanarak, bizi bu hale getirmediler mi?

Benden demesi, dünyanın neresinde olursa olsun, Müslümanların çocukları da nicedir Netflix seyrediyordu, şimdi Netflix gibi niceleri var!

Hani, bir de bu gözle baksak Hac ibadetimize...?

Çok mu zor?

İslam Ülkeleri Birliği bünyesinde, ''Medeniyet'' başlığı oluşturulmalı varsa da zamana göre yapılandırılıp, hemen farklı kültürler, yani İslam'ın renkleri bir araya getirilerek, etkin hale getirilmeli!

Medeniyet demek istikamet demek, kültür, yani İslam'ın renkleri de yol, erzak, malzeme, edep, adap, üslup, kısaca hal, hayat demek!

Yeter, istikametsizliğimiz bizi paramparça etti, yaka paça dünyanın gözü önünde birbirimizi boğazlar hale getirdi!

Yeter, rengârenk, asıl zenginliğimiz kendi bahçemizi kendimiz tarumar ettik, ediyoruz, böyle giderse de etmeye devam edeceğiz!

Asıl facia, tükeniyoruz!

Bu, var olmak yok olmak meselesi...

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX