Bizim Karadeniz'in çok güzel bir türküsü vardır, "Gelevera Deresi", hele bir de merhum Kazım Koyuncu'dan dinlemek ayrı bir güzeldir.
...
Gelevera deresi iki dağın arası
Yüzünden silinmesin bıçağımın yarası
...
Bıçak yarası yaman olur, 70'li yıllarda bıçak yarası almış pek çok insan vardı tanıdığım!
Bizim Karadeniz'in bir de oluklu kaması vardır, uşağun cepkeninin yan tarafında kılıfının içinde olur.
Aslına bakarsanız, yazacağım yazıyla, yaptığım girizgahın pek de alakası yok gibi görünse de "Acaba ne yazsam" diye Google 'a "20 Eylül tarihinde neler olmuş" diye yazıp, Enter tuşuna bastığımda Wikipedia 'da çıkan sayfadan, işte, bu türkü dolandı dilime...!
1519 Portekizli keşif Magellan, 270 kişi 5 gemi ile İspanya'dan yola çıktı.
20 Eylül 1922 Fransız ve İtalyan kuvvetleri Çanakkale'den çekildi.
Bir dakika durun, 18 Eylül 1922'de Büyük Taarruz bitti!
İyi de biz her yıl 18 Mart'ta, Çanakkale Zaferi'ni kutlamıyor muyuz ?
1915- 1922 arası, yani 7 sene Fransız ve İtalyan Kuvvetleri Çanakkale'de miydiler ?
Yoksa sonradan tekrar mı geldiler?
Yani, bu ülkede ilk Çanakkale Zaferi konulu Kınalı Kuzular isimli dizinin yapımcısı ve oyuncusu olarak adım gibi eminim ki, İngilizler bir sabah çekip gittiler !
Şimdi anladım, "Gelevera Deresi" dilime neden dolandı.
İngiltere öyle bir bıçak yedi ki, İngiltere'de hükümet, koltuğundan oluyor!
İkinci bıçak darbesini de Kut'ta yemişti!
İşte, o gün bugündür İngiliz, başına tekrar nelerin geleceğini çok iyi biliyor!
Mesela, Fransız Çanakkale'de bıçağı böğründen yemeyip sıyrıklarla kurtulduğu için, tekrar geldi Maraş'ta alnının çatısından yedi bıçağı!
Tamam tamam ben de biliyorum mermi olduğunu...!
Mermi de kanı içeri akıtır, ama oluklu kamaysa o bıçak, varın siz düşünün!
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.