Yarın 10 Şubat...

Aslına bakarsanız, bugünkü yazımın konusu başkaydı.

Ama, olamadı!

Çünkü, yarın 10 Şubat!

Benim sanat hayatımda 12 Eylül , 29 Ekim, 20-27 Aralık, 10 Şubat , 18 Mart, 23 Nisan tarihlerinin bir başka yeri vardır!

Tarihlere şöyle bir bakıldığında, çoğunuza da tanıdık gelmiştir eminim, bu tarihler!

Vatan, bayrak, devletle bağlantılandırdığımız değerleri ifade eden tarihler...

20 Aralık, 27 Aralık ya da 10 Şubat'ı gördüğünüzde, "Ah! Ben biliyordum" deyip, "Evet hatırladım! Ahmet Yenilmez 'in Tiyatro oyununa gitmiştim de 20 Aralık İstiklal Marşı'mızın şairi, Milli Mücadelemizin abide şahsiyeti Mehmet Akif Ersoy'un doğum günüydü, Ahmet Yenilmez 'in de doğum günüydü, 27 Aralık ise merhum Mehmet Akif Ersoy'un vefat tarihiydi, hatta ben lisedeydim de Ahmet Yenilmez, 'Bulunduğunuz ilin merkez camiinde kuran okuyun' demişti" dediğinizi de duyar gibiyim!

Dile kolay tam 12 yıl..!

Tam 12 yıldır, önce 81 ilde, sonra defalarca 81 il ve ilçelerinde, Avrupa'da " Safahat, Korkma" tiyatro oyunumu sahneledim!

Yetmedi, 8 yıl boyunca her oyun bitiminde seyircilerimle, "Mısır Apartmanı Mehmet Akif Ersoy Müzesi olsun" videolarıyla kampanya başlattık !

Allah razı olsun Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız sesimizi duydu ve İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi Mısır Apartmanı' nda merhum Mehmet Akif Ersoy'un son nefesini verdiği dairenin Mehmet Akif Ersoy Müzesi yapılması emrini verdiler ve hamdolsun ki müze çok yakında da açılacak inşallah!

Daha öncesinde de (2007) ülkemizin ilk Çanakkale Zaferi konulu dizisi, "Kınalı Kuzular" ı çekmiştik TRT kurumuna, hatta 2007 yılına kadar, "Çanakkale Tarihi Alan" a yılda 250 000 ziyaretçi gelirken, dizimiz yayınlandıktan sonra ziyaretçi sayısı, yılda 2 000 000 'a çıkmıştı!

Covid19 olmasaydı muhtemeldir ki, Anadolu yollarında olacaktım, gerçi dün yine Anadolu yollarında, Konya'daydım.

Sevgili Uğur Demirci kardeşimle yapacağımız, 17 Mart'ta Çanakkale Zaferimiz münasebetiyle, Konya Karatay Belediyesi sosyal medya hesaplarından yayınlanacak olan programın çekimi için gitmiştim Konya'ya.

Salon boş, alkış yok..!

Artık, tiyatro da modaya uydu adının başına, "Dijital" i aldı, "Dijital Tiyatro" oldu!

Gelelim, yarın ki tarihe..!

Efendim, 10 Şubat 1918...

Dünya devlet adamları tarihinde müstesna bir yeri olan, bendenize göre de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran kadroların yetişmesine vesile olan, merhum Sultan II. Abdülhamid Han'ın vefat tarihi!

Merhum Sultan'ın vefatının 100.yılında (1918) "Usta" isimli tiyatro oyunumuzla Bilecik'ten başlayıp, 81 il 100 noktada sahneleyip tamama erdirmiştik!

Öyle beğenilmişti ki, gerek geçen sezon gerekse de bu sezon, "Usta" Tiyatro oyunumuzu sahneleme kararındaydık!

Malum Covid19 girdi hayatımıza ve..!

"Bunda da vardır bir hayır " biz de şu dijital çağa uyalım, Yıldız Sarayı'ndaki tiyatro salonunda ya da sarayın bahçesinde, olmadı son nefesini verdiği Beylerbeyi Sarayı dış kapı önünde, hadi o da olmadı şehzadelik yıllarını geçirdiği ve padişahlık beratının takdim edildiği Maslak Kasrı bahçesinde oyunumuzu sahnelesek de bütün dünya dijital ortamdan seyretse " dedik!

Dedik demesine de olmadı!

Neden olmadı, niçin olmadıya takılmadan, sormak isterim, güzel olmaz mıydı?

Neyse, temennimiz o ki, şu Covid19 bir an önce elini eteğini çekip gider de, 2022'nin 10 Şubat'ında sahneleriz, "Usta" oyunumuzu!

Bu temennimize, bir "Amin"...

Merhum Sultan II. Abdülhamid Han'ın ruhu için de bir "Fatiha" istirham ediyorum.