Ahmet Yenilmez


Yayın Tarihi:

06 Haziran 2024 Perşembe 09:41:00

Semboller

İnsanlık üzerine kurulan komploların, "Teori" kisvesi ile itibarsızlaştırılarak ayağa düşürüldüğü ve insanların gözünün önüne sokulmuş vaziyette olsa bile, kimsenin umurunda olmadığı bir devire denk gelmenin haklı gurursuzluğunu yaşıyoruz.

Dünyanın, sapkın ruhlu azınlık bir grup tarafından yönetildiği, herkesin diline pelesenk olmuş bir durum. Bu adamlar dünyayı yönetiyor deniyor, fakat herkes kendi hayatını, toplumunu ve ülkesini dünyadan bağımsız değerlendiriyor olacak ki, bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda yuvarlanıp gidiyor. Aslında, adamlar hiçbir şeyi gizleyerek yapmıyor. O kadar gözlerimizin içine sokuyorlar ki, ruhunu kaybetmiş insanlığın bu duyarsızlığı, eminim onlara ayrı bir haz veriyordur. Peki, nasıl gözümüze sokuluyor?

Yukarıda gördüğünüz tablo, Avrupa ülkelerinin ve toplumlarının kaderini belirleyen, bizim gibi ülkeleri de peşinde koşturan Avrupa Birliği Merkez Parlamento Binası'nın duvarında asılı olan bir tablo! İnsan içten içe soruyor, sanatçı burada ne anlatmak istemiş olabilir. Bebek şeklindeki iki insanı parça parça doğrayan bir başka iki insan! Böyle bir binanın duvarında, neden böyle bir resim olur? Altında hep derin manalar aransa da aslında hiç gerek yok. İlk anlaşılan iğrençlik, tablonun asıl anlamını anlatıyor.

Sıradaki resimlerimiz ise 4 milyardan fazla hristiyanın ruhani liderliği olan papalığın Vatikan'daki merkezinde bulunan seyirci salonunun mimari tasarımı. Hiç uzatmaya gerek yok, kabak gibi bir yılan figürü tüm salonun tasarımına yedirilmiş, o da yetmemiş merkeze resmen cehennemi tasvir eden bir kompozisyon çalışılmış. Papa Hazretleri de tepesindeki şeytan figürünün altında halk ile buluşuyor. Neredeyse, insanoğlunun inandığı tüm dinlerde insanoğlunun cennetten sürgününün sebebi olan yılan, kendisine hizmet edenlerin tepesine dikilmiş vaziyette.

Solda gördüğünüz resim, sözde pandemi sürecinden beri dünya toplumlarının sağlığı ve yaşam tarzını etkilemek için yırtınan, bu günlerde de olası pandemi durumunda tamamen ülke yönetimlerinin kendilerine devredilmesini isteyen Dünya Sağlık Örgütü'nün logosu. Sağdaki ise çoğu Satanist grubun ilah olarak kabul ettiği meşhur şeytan Baphomet' in tasviri. Örgütün logosunun yılan zehri ve sağlık sembolünden geldiği söylense de, asıl nereden geldiğini, sağdaki figürün karnına bakarak anlayabilirsiniz. Bu sembolün başka hangi logolarda ne zamandan beri kullanıldığını küçük bir araştırma ile bulabilirsiniz.

Sıradaki sembol ise bizleri çok yakından ilgilendiren alem meselesi. Hilal şeklinin yüzyıllarca çapraz veya yan durduğu alemlerimizde, artık tüm hilaller yukarı bakıyor. Tabii, gerçekten hilali sembolize ediyor ise. Yukarıda gördüğümüz resim her şeyin özeti niteliğinde. Hangi ara böyle bir karar alındı da hilaller yukarı bakacak hale geldi bilmiyorum. Meşhur Zemzem Tower' ın üzerindeki devasa sembol, günün belli saatlerinde Kabe' nin üzerinde şu görüntüyü oluştursun diye mi yapıldı acaba?

Gördüğünüz üzere devasa bir boğa gölgesi, Kabe' nin üzerine çökmüş vaziyette. Emin olun, etrafımız bu sembollerle dolu ve hepsi şeytanın sembolleri. İnsanlık kimlere taptırılıyor, kimlere sağlıkları, politikaları, dinleri emanet ediliyor aslında apaçık ortada. Kimsenin de bir şeyi gizlediği yok.

Yazımıza, Alemlerin Rabbi'nin ayetiyle son verelim: "Gerçek şu ki, cinnden ve insten çoğalttıklarımızın çoğu Cehennemliktir. Ki onların kalpleri vardır onunla kavramazlar, gözleri vardır onunla görmezler, kulakları vardır onunla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da bilinçsizdirler. İşte gafil olanlar bunlardır. (Araf Suresi 179. Ayet)

Kalın sağlıcakla.