Karadeniz “Biz” e “Gör” dedi!

Karadeniz bu, kah sevindirir kah kahreder!

Her iki türlü de cömerttir!

Tam da sevinçten uçacakken birdenbire ayağımızdan çaktın bizi toprağa, sanki “Dur” dedi!

Sanki “Dur hele! Dur azıcık nefes al, keyfini çıkar! Nereden nereye..? Başını iki elinin arasına koy! Bir ana kucağı gibi Anadolu’nun kucağına koy başını da bir düşün“ diye ayağımızı toprağa zincirledi!

Bana, sana, ona, şunlara, onlara değil, “Biz” e..!

Baktığımızda yüreğimizi ferahlatan yine Anadolu oldu!

Doğudan batıya, güneyden kuzeye üşüştüler, abandılar yine üstümüze!

Nefesimiz iyice daraldı!

Yastığa başımızı koyduğumuzda her geceden daha fazla duaya sarıldık, “Allah’ım yüreğimiz ferah tut, Allah’ım cephede nöbet tutan mazluma uzanan tek el neferlerimizi koru Allah’ım” , maalesef şehit haberi almadığımız bir gün yok!

Akdeniz’de ummanın ortasında dört yanı sarılmış Leventlerimiz..!

Dile kolay içimizde 6 000 000 mazlum muhacir..!

Ve bütün bunların arasında, şimdilik 320 000 000 000 metreküp (üç yüz yirmi milyar metreküp) gaz!

Şimdilik!

Tamam da az mı..?

De hele az mı..?

On sene yetiyor!

Biz değil miyiz her yıl doğalgaza 45 000 000 000 Dolar ödeyen?

Yıllık bütçe açığımız 40 000 000 000 Dolar!

Gerisi aklı kıt olana denir!

Lafım zaten akıl baliğ olanlaradır!

Tabi bir de şeytan aklına sahip olup da yüreksiz, yüreksiz olduğu için de vefasız olanlar var!

Onlar her daim fıtratları gereği yapacaklarını yaptılar, yapıyorlar, yapacaklar!

Bunların başını hain tutar, kafalarını nereye çevirmelerini isterse oraya çevirir, o neyi nasıl görmesini isterse onu gösterir onlara!

Hain, düşmanın değirmenine su taşır da taşımasına, ama bu yüreksiz, yüreksiz oldukları için de vefasız olanlar yok mu..?

Hani, gözümüzü kapatıp da hayal kurmaya başladığımızda gözleri hep açık olanlar, gözümüzü açtığımızda gözlerini kapattıklarını göremediğimiz için de bizimle aynı hayali kurdu sandıklarımız var ya..!

Anadolu’nun dili Karadeniz oldu da, “Bana bak, seni doyuran, giydiren, nefessiz koymayan benim, beni temiz tut! Beni kirletme! Bana bir Ana ne hak ediyorsa o hürmeti göster” dedi!

“Bir de karşısına geçip, bak şu ekranlara da, “Sana ummanda gaz verdim diye, kimler kimlerle bir birlerine sarılmışlar da karalar bağlıyor gör” dedi, “Biz” e!

Ata toprağım Giresun’da durumlar nedir, diye Karadeniz’in kısaltması “K” olan bir televizyon kanalına takıldım!

Üç gazeteci... İkisi dün ne idiyseler o, üçüncüsü …!

Üstelik bir dönem başbakanlığı döneminde Sayın Cumhurbaşkanımızın basından sorumlu başdanışmanlığını yapmıştı!

Karadeniz “Biz” e “Gör” dedi, “Gör ki, bundan sonra işin çok zor, işte o zorluklara göğüs germek için derin bir nefes al” dedi!