0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

"Kanlı Noel"i biliyor musunuz?

“Türk evlerine geldiğimde dehşete düştüm. Duvarlar dışında tamamen yok olmuşlardı. Bir Napalm saldırısının bile bu kadar büyük bir yıkım yaratabileceğinden şüphe etmekteyim.”!

Daily Herald!

Bitmedi!

“Türklere saldırılar yapıldı. Bu saldırılar 21-22 Aralık günü gerçekleşti. Halil Sadrazam, köyde ilk önce 12 kişinin öldürüldüğünü belirtmektedir. Daha sonra, öldürmeye devam ettiklerini söylemektedir.

3 Ocak 1964 tarihinde, 9 kişinin cesedi bulunup gömülmüştür.

13 Ocak 1964 tarihine kadar devam eden kazılarda toplam 21 kişinin cesedi bulunmuştur.

Öldürülenler Lefkoşa Tekke Bahçesi (Şehitliği)'ne defnedilmiştir!”!

Bitmedi...

“24 Aralık 1963'te Lefkoşa'nın Kumsal semtinde 11 kişi öldürülmüştür. Bunlardan 4'ü Emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan’ın (O dönemde 1960 anlaşmalarına göre Kıbrıs'ta görev yapan 650 kişilik Türk Kuvvetleri Alayı Komutanlığı'nda görevli Binbaşı) ailesiydi. İlhan'ın evinin banyo küvetinde eşi Mürüvet İlhan ile çocukları Murat, Kutsi ve Hakan ölü olarak bulunmuştur!”!

Eğer, inanmadım diyen varsa, baskının yapıldığı ev şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başkenti Lefkoşa ‘da “ Barbarlık Müzesi “adıyla ziyarete açılmıştır!

Ben, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başkenti Lefkoşa’ya gittim ve Türk Anası Mürüvet İlhan, kuzuları Murat, Kutsi ve Hakan’ın katledildiği evleri şimdiki adıyla, “Barbarlık Müzesi”ni gördüm!

Sonuç, “30 köy saldırılara maruz kalmıştır. Toplamda ise 103 köye saldırılar yapılmıştır Lefkoşa’nın Küçük Kaymaklı semti kuşatma altına alınmıştır Kanlıdere bölgesinde Türklere karşı saldırı düzenlendi. Larnaka ve Tuzla’'da Türk evlerine ateş açılmış ve dokuz kişi öldürülmüştür. Bölgedeki 13 Türk köyünün sakinleri de 23 Aralık gününden itibaren daha büyük Türk köylerine göç etmiştir”!

Tarih, 1963’’ün 24 Aralık'ı!

Tüm Aralık aylarından, 1963’ün Aralık’ı farklı geçmiştir tarihe, takvim yaprağı olarak tarihin kayıtlarına..!

Kanlı Noel!

Kaynağım, 1 Ocak 1964 günkü Daily Herald..!

Neden yazdım biliyor musunuz?

Maskemi taktım, mesafemi koruyarak dolmuşa bindim, arka koltuktaki iki kadının, “Hiç sorma yıl başı kutlaması da yasakmış” sözlerine ister istemez kulak misafiri oldum!

Metroya bindim iki kafadar, kafa kafaya vermiş, gözlerinden alev fışkırarak, “...sanki Ayasofya’nın açılışında Corona yok muydu? Onlar Noel kutlatır mı?...” diyordu!

Durağıma gelince indim, iki kafadar da indi. Kendimi tutamadım, “Adını bağışlar mısın kardeş?” dediğimde “ Aaa siz! Ben Nihat…”!

Nihat!

“Nihat İlhan’ı tanır mısın? “ dedim!

“Tanımıyorum, benim soyadım … dedikten sonra uzaklaştılar.

Tiyatroya geldim bir tartışmanın ortasında buldum kendimi!

Bir başka kafadar, “Yılbaşı kutlanamaz arkadaş, biz Hristiyan mıyız da Noel kutlayacağız?” diyordu!

Maşallah, ister kutlasın ister kutlamasın isterse de şiddetli karşı çıksın, neticede herkes Noel’i kendince biliyor!

Ama ne yazık ki, hiç birisi “Kanlı Noel”i bilmiyor!

Suç bilmeyen de mi ?

Yoksa…?

Ahmet Yenilmez Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX