Gör kardeşim!

İnsanın vücudunda da gönlünde de asla ve asla iyileşmeyecek yaralar vardır!

Ne zaman, yarayı açsanız, aklınıza gelse, ne zaman, o yarayı aldığınız diyardan geçseniz, ne zaman ki o yaranın açılmasına sebep olan hadiseyle alakalı bir tek söz duysanız, yaranız sızlamaya başlar!

Zaman geçtikçe kalınlaşan kabuğu vardır, bu yaraların!

Hele, biri gelir de o yaranın kabuğu ile oynamaya kalkarsa, acısını beyninizde hissedersiniz!

Dün, hem vücutlardaki hem de yüreklerdeki yaralar sızım sızım sızladı, gerçi son iki yıldır, yaraların kabuklarıyla oynayanlar da yok değildi!

15 Temmuz Başarısız İşgal Girişimi’nin üzerinden dört yıl geçti, aradan on yıl, yirmi yıl, yarım asır hatta asırlar da geçse bu yaralar asla iyileşmeyecek!

Çünkü, 15 Temmuz Başarısız İşgal Girişimi’nde, binlerce yıllık Türk tarihinde bir ikincisini bulamayacağımız derecede büyük bir yara aldık!

Evet, Moğol İstilası yaşadı bu topraklar, ama adı üstünde Moğol askerleriydi öldüren!

Evet, Bilecik’teki Şeyh Edebalı Türbesini, onlarca camiyi yaktı Yunan, yakan Yunan askeriydi!

Oysa, 15 Temmuz Başarısız İşgal Girişimi’nde öldüren, camileri bombalayan kimdi?

En acısı da dünyanın tek gazi meclisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı!

Yunanı bu topraklardan atan meclis..!

İşte bunu, gör kardeşim!

Sadece beş duyundan biri olan gözlerinle değil, aklınla yüreğinle gör ve aklına yüreğine kazı kardeşim!

Binlerce yıllık Türk tarihinde bir ikincisini bulamayacağın bu işgal girişimine karşı, 251 şehit verdi bu millet ve onlar üzerinde yaşadığın bu toprağın kara bağrında yatmaktalar!

Her gün, her saat, her aldığın nefeste, o 251 şehidi yüreğinle, vicdanınla gör kardeşim!

Gör kardeşim, aldığın her nefeste, yediğin her lokmada, o 251 şehidin hakkı olduğunu gör, bil ve unutma!

Bugün, içte ve dışta yaşadıklarını da gör kardeşim!

Üzerinde yaşadığın vatan sınırlarının ötesinden, sırf sen rahat uyuyasın, sen çocuğunla, ananla, babanla, sevgilinle, eşinle huzur içinde yaşayasın diye, çocuğundan, eşinden, sevgilisinden, anasından, babasından vazgeçip, şehit olanların gelen tabutlarını düşün kardeşim!

Tıpkı, 100 yıl öncesinde Mersin, Adana’ya geldikleri gibi bugün Mersin’in, Adana’nın az ötesinde senin vatanının şah damarına çökmek için gelenleri, gör kardeşim!

Ve dört yıl önce yaşadığın binlerce yıllık Türk tarihinde bir ikincisini bulamayacağın 15 Temmuz Başarısız İşgal Girişimi karşısında, birilerinin nasıl sessiz kaldıklarını, birilerinin o hainleri şimdilerde nasıl sakladıklarını, gör kardeşim!

Başını iki elinin arasına al ve düşün kardeşim!

Eğer yüreğindeki, vicdanındaki yara sızlamaya başladıysa, bütün bunların bir daha yaşanmamasının tek teminatının da sen olduğunu, gör kardeşim!

Bütün bunların tek şartının ise, aklının ve vücudunun kullanım hakkının sadece sana ait olması ve bu hakkı asla bir başkasına kiraya vermemen gerektiğini gör, bil ve unutma kardeşim!