1945'te Hiroşima 2020'de Beyrut!

“Bütün yaşadıklarımız 100 yıl öncesinin rövanşı” sözünü çok sık kullananlardan biri olmama rağmen, gün geçtikçe korkmadığımı söylersem ayıp etmiş olurum!

Sanayi devriminden sonraki endüstrileşme sürecinde petrolün büyük önem arz etmesiyle Osmanlı coğrafyasında emperyalizmin zulmü başladı!

Fransa’nın, İtalya’nın Trablusgarp’ta, Afrika’da, İngilizlerin Osmanlı coğrafyasının hemen hemen her santimetre karesinde yaptıkları..!

Rusya’nınsa her fırsatta şahdamarımıza çökme gayreti..!

Bakınız, bundan tam 75 yıl önce bugün (6 Ağustos 1945) II. Dünya Savaşı’nda ABD’nin, Japonya’nın Hiroşima kentine atom bombası atmasıyla, ilk anda 70 000 kişinin daha sonra can verenlerle 200 000 insanın ölmesi, katledilmesi..!

Sebep neydi?

I.Dünya Savaşı’nda bitirilemeyen hesabın 6 Ağustos 1945’te sadece Japonya ‘da 200 000, toplamda I.Dünya Savaşı’nda 20 000 000 (yirmi milyon), II. Dünya Savaşı’nda 60 000 000 (altmış milyon) insanın katledilmesiyle sonuçlanması..!

Özellikle de Tunus, Cezayir, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar’da emperyalistlerin ve maşalarının işledikleri insanlık suçları...

Aslına bakarsanız, giden bunca cana rağmen I. Dünya Savaşı bitmemişti.

Daha sonraki II. Dünya Savaşı adıyla tarihte yerini alan savaş da İslam coğrafyası İşgal edilip, işgalcilerin kendi aralarında paylaşma kavgasıydı!

Aradan geçen zamanda yılların adı, “Milenyum, Bilgi Çağı” şimdilerde de “Dijital Çağ” diye isimlendirildi, bugün yaşanılanlar da adeta I. Dünya Savaşı’nın devamı..!

Tek bir farkla, bu sefer ölenlerin hemen hemen hepsinin Müslüman..!

Irak, Mısır, Tunus, Yemen, Suriye’de giden canlara bakın!

Bir zamanlar Potasyum Nitrat PKK’nın eline verildi, Türk İslam Dünyası, Türk İslam evlatları yıllarca can verdi!

2500 kg Potasyum Nitrat Beyrut’ta patladı, Lübnan darmadağın edildi, yine Müslüman evlatları can verdi!

Neden Lübnan?

Geçin haritanın başına ve bir Libya’ya, bir emperyalistlerin gözbebeği İsrail’e sonra da ülkemiz Türkiye’ye bakın, anlarsınız!

Anlamadınız mı?

Anlayamayız, çünkü siyasilerimiz , televizyon ekranlarında ahkam kesen sözde entelektüellerimiz, “Bizim Libya’da ne işimiz var” dediği sürece de maalesef anlayamayacağız!

Bir Fransız, İtalyan, ABD’li, İsrailli bir siyasiden, “Bizim ne işimiz var Libya’da” sözü duyabiliyor musunuz?

Çünkü I. Dünya Savaşı’ndan bu yana Fransa, İtalya, ABD’de kaç tiyatro oyunu, kaç SİNEMA filmi , kaç belgesel yapılmış bir bakın, işte o zaman anlarsınız..!

Biz bile yaşananları, “Lawrence” sinema filminden seyrettik, bu konularda o kadar çok sinema filmi ve tiyatro oyunu yapılmış ki...

Ya bizde..?

Allah rahmet eylesin merhum Mustafa Akkad’ın, “Ömer Muhtar” sinema filmi, bir de 2007’de bendenizin yapımcısı olduğum TRT1 ‘de yayınlanan 13 bölümlük “Kınalı Kuzular “ dizi film..!

Dün, 1915’lerde ölenler her iki taraftan olmuşken, 2020’lerde ölenler sadece Müslüman!

Israrla dedim ve diyeceğim, biz asıl cepheyi ihmal ediyoruz!

Çok acil bir şekilde bu ihmale son verilmeli!

Yoksa..!