0530 708 54 54
0530 708 54 54
24 Mart 2021 Çarşamba 08:20:00 - Güncelleme:24 Mart 2021 Çarşamba 08:20:00

BEL AĞRINIZ HAREKET ETTİKÇE AZALIYORSA DİKKAT!

Gece yatarken ve hareketsizken artan bel ağrısı fıtık değil, bel ya da omurga romatizması olabilir. Bu hastalığı fıtıktan ayıran en önemli belirti sabah yataktan kalktığınızda vücudunuzun tutuk olması, çorabınızı giyerken bile zorlanmanızdır.

Daha çok erkeklerde görülen Ankilozan spondilit, toplumda bel ya da omurga romatizması olarak biliniyor. Ankilozan spondilite bağlı ağrılar özellikle gece ve istirahat halindeyken oluşuyor. Çok ilerleyen vakalarda ise omurganın öne eğilmesi ve kamburluk görülebiliyor. Günümüzde ankilozan spondilit, ilaç tedavileri ve düzenli egzersizlerle çok fazla ilerlemeden kontrol altına alınabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Romatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Sait Burak Erer, "Ankilozan spondilit omurganın ve kalça ile beli birleştiren sakroiliak ekleminin iltihabı olarak tanımlanmaktadır. Ankilozan spondilit bağışıklık sisteminin aşırı şekilde çalışıp kendi dokularına saldırması sonucu meydana gelmektedir. Eklemlerde oluşan iltihaplanma tedavi edilmediğinde ve ilerlediğinde kireçlenme oluşabilmektedir. Kireçlenme eklem boşluğunu kapatarak eklemlerin kemiklerle bütünleşmesine ve bu durumda hareket kayıplarına neden olmaktadır. Rahatsızlık iyice ilerlediğinde sakroiliak eklemden omurgaya doğru çıkıp sırt ve boyun omurlarındaki eklemleri de etkileyebilmektedir. Doğru tedavi olmayan ve ilerleyen vakalarda bu kireçlenmeler öne doğru eğilme, bükülme ve kamburlukla sonuçlanabilmektedir" dedi.

UYKUDAN UYANDIRACAK BİR AĞRI

Hemen herkes hayatının bir döneminde bel ağrısı yaşayabilmektedir. Bel fıtığı, kireçlenme, kas spazmı, bel kayması gibi nedenlere bağlı mekanik bel ağrısıyla, ankilozan spondilit hastalığında yaşanan bel ağrıları birbirinden farklıdır. Mekanik bel ağrıları daha çok hareket halindeyken oluşur, istirahat edildiğinde ise düzelmektedir. Özellikle gece uykudan uyandıracak şekilde ve istirahat ederken ağrı olması, sabahları uyanınca uzun süren tutuklukların yaşanması, hareket edildikçe ağrıların azalması mekanik bel ağrılarından Ankilozan spondiliti ayıran bulgulardır. Ağrıya neden olan iltihap kişi istirahattayken eklemlere birikerek ağrı yaratmaktadır. Kişi sabahları tutuk bir şekilde uyanmaktadır. Hasta hareket ettikçe ise tutukluk ve ağrı azalmakta, rahatlamaktadır. Hasta sabah o kadar tutuk olur ki eğilip çorabını bile giyemeyebilir. Bu tutukluğun yarım saatten uzun sürmesi de yine Ankilozan spondilit hastalığının bulgularından biridir. İltihaplı olmayan diğer bel ağrılarında da tutukluklar yaşanabilir ama çok daha kısa sürmektedir.

ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Bu hastalık genç erkeklerde kadınlara oranla 2 kat daha fazla görülmektedir. Özellikle 18 yaş üstü genç erkeklerde 3 aydan uzun süre görülen bel ağrılarında bu hastalıktan şüphelenilmelidir. Ağrılar 3 ay ile 1 yıl arasında devam edebilmektedir. Ağrılar başlangıçta hafif şiddettedir, zamanla artmaktadır. Ankilozan spondilit kronik bir hastalık olduğu için ağrıların hayat boyu belli aralıklar ile devam edebileceği ön görülmektedir. Ankilozan spondilit bazı durumlarda eklemlerin dışında organlarda tutulum yapabilmektedir. Üveit denilen ve gözün bir tabakasında iltihap ve görmede bulanıklık ile seyreden bir tabloya yol açabileceği gibi, bazen sedef hastalığı ile birlikte görülebilmektedir. Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı gibi iltihaplı bağırsak hastalıklarında da Ankilozan spondilit hastalığında görülen iltihaba benzer sakroiliak eklem iltihabı gelişebilmektedir. Ayrıca ülkemizde dünya ortalamasına göre daha sık karşılaşılan Behçet hastalığı ve ailevi Akdeniz ateşi hastalığı seyrinde de sakroiliak eklem iltihabının gelişebileceği, Ankilozan spondilite benzer yakınmalar ile bel-kalça ağrılarının oluşabileceği bilinmektedir.

Tedavisi ömür boyu devam ediyor

Ankilozan spondilit ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Ağrı her zaman ağrı olmayabilir ve genellikle ataklar şeklinde tekrar etmektedir. Atak dönemlerinde eklemlerde oluşan iltihap ilaç tedavileriyle kurutulmaya çalışılmaktadır. Tedaviye ağrı kesici, iltihap kurutucu kortizon içermeyen ilaçlarla başlanmaktadır. Bu ilaçlar düzenli olarak kullanıldıklarında fayda göstermiyor ve kişinin kanda bakılan iltihap göstergeleri düşmüyorsa biyolojik ilaçlar devreye girmektedir. Bu biyolojik ilaçlar normal ilaç tedavilerine cevap vermeyen hastalarda kullanılmaktadır.

Kilo kontrolü ve egzersiz çok önemli

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX