0530 708 54 54
0530 708 54 54
24 Kasım 2022 Perşembe 09:30:00 - Güncelleme:24 Kasım 2022 Perşembe 09:30:00

Ağzındaki kuruluk hissi diyabet belirtisi

Eğer ağzınızda sürekli bir kuruluk hissi varsa, çok sık susuyorsanız, gün içerisinde çok fazla idrara çıkma ihtiyacı duyuyorsanız diyabet hastası olabilirsiniz. Bunlara halsizlik, yorgunluk, ayaklarda karıncalanma, bulanık görme de eşlik edebilir.

Eğer ağzınızda sürekli bir kuruluk hissi varsa, çok sık susuyorsanız, gün içerisinde çok fazla idrara çıkma ihtiyacı duyuyorsanız diyabet hastası olabilirsiniz. Bunlara halsizlik, yorgunluk, ayaklarda karıncalanma, bulanık görme de eşlik edebilir.

Günümüzde hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve obezite derken görülme sıklığı hızla artan diyabet, vücudumuzdaki şekeri kontrol etmeyi sağlayan insülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği nedeniyle ortaya çıkıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Müjdat Kara, "Kronik ve ilerleyici bir hastalık olan diyabet bazı belirtilerle kendini göstermesine rağmen toplumsal farkındalığın az olması nedeniyle hekime başvurmada gecikiliyor" diyor.

ASETON BENZERİ BİR KOKU

Doç. Dr. Müjdat Kara belirtileri şöyle sıralıyor: "Eğer ağzınızda sürekli bir kuruluk hissi varsa, çok sık susuyorsanız, gün içerisinde çok fazla idrara çıkma ihtiyacı duyuyorsanız diyabet hastası olabilirsiniz. Bunlara halsizlik, yorgunluk, ayaklarda karıncalanma, bulanık görme, hızlı ve istemsiz kilo değişimleri, ağızdan aseton benzeri koku gelmesi gibi diğer bulgular eşlik edebilir. Bu belirtiler varsa en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir."

Ciddi sonuçlara yol açabiliyor!

Diyabet, tip 1 ve tip 2 olmak üzere ikiye ayrılıyor. Tip 1 diyabet vücudumuzda bağışıklık hücrelerinin pankreas hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkarken, insülin eksikliği ve yükselmiş kan şekeri ile kendini belli ediyor. Tip 1 diyabetin hızla ilerlediğini ve acilen insülin tedavisine başlanılmazsa ciddi sonuçlara yol açabildiğini belirten Doç. Dr. Müjdat Kara, tüm diyabet vakalarının yüzde 5-10'unu tip 1 diyabetin oluşturduğunu söylüyor.

Tip 2 diyabette vücudun ürettiği insülin salgısı yetersiz olup, bunun yanında insülin direnci bulunuyor. Vücudun kendi yapısından kaynaklanan Tip 1 diyabetin aksine Tip 2 diyabetin yaşam tarzı değişiklikleri ve gerekirse ağızdan hap kullanımı ile kontrol edilip önlenebilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Müjdat Kara "Tüm diyabet vakalarının yüzde 90-95'ini tip 2 diyabet oluşturuyor. Tip 1 diyabet hastalarında olduğu şekilde düzenli insülin ilacı kullanımı gereksinimi olmadan, sağlıklı ve düzenli bir yaşam tarzı ile Tip 2 diyabetin kolaylıkla önüne geçilip, kişinin normal ve sağlıklı bir yaşam sürmesi sağlanabilmektedir" diyor.

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Müjdat Kara Tip 2 diyabete karşı etkili önlemler hakkında şu bilgileri veriyor: "Tip 2 diyabeti yaşam tarzı değişiklikleri ve gerekirse ağızdan hap kullanımı ile yüzde 80 oranında önlemek mümkün olabilir. Diyabetten korunmanın en etkili ve kolay yolu sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemektir. Düzenli ve dengeli beslenmek, egzersiz yapmak, her gün en az yarım saat yürüyüş yapmak, Akdeniz diyeti gibi hafif ve sağlıklı gıdalardan oluşan bir beslenme düzeni izlemek, çok yağlı ve şekerli gıdaları tüketmekten kaçınmak, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, iyi bir uyku düzenine sahip olmak sizi diyabetten koruyabilir."

Yapılan bilimsel çalışmalar; diyabet için bir çok risk faktörü bulunmakla birlikte obezite, sağlıksız beslenme düzeni, hareketsiz yaşam tarzı, yüksek tansiyon ve ailede diyabet hastalığı hikayesi olmasının risk faktörleri arasında başı çektiğini ortaya koyuyor. Bu tür risk faktörlerini taşıyan ya da diyabetin belirtilerini hisseden kişilerin mutlaka zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Müjdat Kara, düzenli tedavi uygulanmaması ve sağlıksız yaşam tarzına devam edilmesi durumunda hastalığın ciddi sonuçlara yol açabildiği uyarısında bulunuyor.

Diyabet hastalığının tedavisinde en önemli etkenlerden birinin sağlıklı beslenme olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Müjdat Kara "Çünkü kan şekerini oluşturan asıl kaynak tükettiğimiz besinlerdir. Sağlıklı ve dengeli beslenme açısından temel olarak Akdeniz diyeti önerilmektedir. Diyabet hastaları rafine şeker, glikoz, reçel, bal, pancar, beyaz ekmek, beyaz undan yapılan gıdalar, kek, poğaça, makarna, pirinç, bisküviler, patates, patates püresi, patates kızartması, mısır, cipsler, kraker ve mısır gevreği gıdalardan uzak durmalıdır. Buna karşın yoğurt, yeşil yapraklı sebzeler, kepek ekmeği, çavdar ve tam buğday ekmeği, şekersiz tahıl ürünleri, kuru baklagiller, greyfurt, fındık, ceviz, badem, kivi ve elma gibi besinler tüketilebilir. Tatlı isteğini aşırıya kaçmamak kaydıyla meyve tüketerek karşılamak doğru olacaktır" diyor.

Etiketler : AĞIZDAKİ KURULUK HİSSİ DİYABET BELİRTİSİ diyabet Doç. Dr. Müjdat Kara
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX